Çalışanlar tükenmişlik riskiyle karşı karşıya! Sinsi kriz 'sessiz çatlama' işyerlerini tehdit ediyor
Çalışanlar tükenmişlik riskiyle karşı karşıya! Sinsi kriz 'sessiz çatlama' işyerlerini tehdit ediyor
Çalışanların %54'ü işyerinde "sessiz çatlama" yaşıyor. Bu durum finansal stres, iş yükü ve yönetimsel kopukluklarla ilgili. Uzmanlar, çalışan destek programları ve sağlıklı işyeri kültürünün önemini vurguluyor. "Sessiz çatlama" bireysel ve kurumsal riskler taşıyor.
Haber Giriş Tarihi: 10.12.2025 16:59
Haber Güncellenme Tarihi: 10.12.2025 19:13
Kaynak:
IGF
Yeni yapılan araştırmalar, iş yerlerinde çalışanların yarıdan fazlasının sessiz bir şekilde çözüldüğünü gösteriyor. Uzmanlar, bu olgunun yalnızca bireyler için değil, aynı zamanda kurumların verimliliği ve ruh sağlığı açısından da ciddi riskler taşıdığını bildiriyor.
İSTANBUL (İGFA) - Çalışanların iş ortamında yaşadığı stres ve tükenmişlik, hem çalışan sağlığı hem de kurumsal başarı üzerinde önemli etkiler göstermektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), tükenmişliği, yönetilemeyen kronik iş yeri stresinden doğan bir sendrom olarak nitelendiriyor.
TalentLMS’in 1.000 çalışanla yaptığı araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 54’ü iş hayatında “sessiz çatlama” tecrübesi yaşadığını bildiriyor.
Araştırma, sessiz çatlamanın genellikle finansal zorluklar ve artan iş yükünden kaynaklandığını ortaya koyuyor. Çalışanlar, maaşlarının yaşam standartlarını karşılamada yetersiz kaldığını, iş yükünün sürekli arttığını ve iş değişikliğinin mali durumlarını düzeltmeyeceğini düşünüyor.
AVİTA Çalışan Destek Programı Klinik Psikoloğu Fahriye Nasırzade, sessiz çatlamayı “çalışma ve yaşam anlamının sessizce sarsılması” şeklinde tanımlıyor. Nasırzade, "Görünüşte çalışan kişi, içsel dünyasında çatırdar. Uzun süreli stres, mali baskılar ve duygusal tükenmişlik bir araya geldiğinde kişi sadece işini değil, kendisini de sürdürememekte zorlanır. Kurumların farkındalığı, performansı değil, ruh sağlığını izlemek üzerine olmalıdır,” dedi.
Yönetimsel boşluklar, sessiz çatlamayı daha da derinleştiriyor. TalentLMS verilerine göre, çalışanların %62’si yöneticilerinin endişelerini dinlediğini ifade ederken, sessiz çatlama yaşayanların sadece yüzde 47’si aynı şeyi söylüyor. Bu, etkisiz yönetim ile sürekli mutsuzluk arasında direkt bir bağ olduğunu gösteriyor.
Uzmanlara göre, sessiz çatlamayı engellemenin en etkili yolları arasında kapsamlı çalışan destek programları, esnek çalışma koşulları, eğitim ve psikolojik destek sağlamak, geri bildirim mekanizmalarını güçlendirmek ve iş yerinde sağlıklı bir kültür oluşturmak yer alıyor. Erken fark edilip tedbir alınmadığında, sessiz çatlama hem birey hem de kurum için maliyetli bir kriz haline gelebilirken, etkin yönetimle kalıcı motivasyon ve bağlılık sağlanabiliyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çalışanlar tükenmişlik riskiyle karşı karşıya! Sinsi kriz 'sessiz çatlama' işyerlerini tehdit ediyor
Çalışanların %54'ü işyerinde "sessiz çatlama" yaşıyor. Bu durum finansal stres, iş yükü ve yönetimsel kopukluklarla ilgili. Uzmanlar, çalışan destek programları ve sağlıklı işyeri kültürünün önemini vurguluyor. "Sessiz çatlama" bireysel ve kurumsal riskler taşıyor.
Yeni yapılan araştırmalar, iş yerlerinde çalışanların yarıdan fazlasının sessiz bir şekilde çözüldüğünü gösteriyor. Uzmanlar, bu olgunun yalnızca bireyler için değil, aynı zamanda kurumların verimliliği ve ruh sağlığı açısından da ciddi riskler taşıdığını bildiriyor.
İSTANBUL (İGFA) - Çalışanların iş ortamında yaşadığı stres ve tükenmişlik, hem çalışan sağlığı hem de kurumsal başarı üzerinde önemli etkiler göstermektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), tükenmişliği, yönetilemeyen kronik iş yeri stresinden doğan bir sendrom olarak nitelendiriyor.
TalentLMS’in 1.000 çalışanla yaptığı araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 54’ü iş hayatında “sessiz çatlama” tecrübesi yaşadığını bildiriyor.
Araştırma, sessiz çatlamanın genellikle finansal zorluklar ve artan iş yükünden kaynaklandığını ortaya koyuyor. Çalışanlar, maaşlarının yaşam standartlarını karşılamada yetersiz kaldığını, iş yükünün sürekli arttığını ve iş değişikliğinin mali durumlarını düzeltmeyeceğini düşünüyor.
AVİTA Çalışan Destek Programı Klinik Psikoloğu Fahriye Nasırzade, sessiz çatlamayı “çalışma ve yaşam anlamının sessizce sarsılması” şeklinde tanımlıyor. Nasırzade, "Görünüşte çalışan kişi, içsel dünyasında çatırdar. Uzun süreli stres, mali baskılar ve duygusal tükenmişlik bir araya geldiğinde kişi sadece işini değil, kendisini de sürdürememekte zorlanır. Kurumların farkındalığı, performansı değil, ruh sağlığını izlemek üzerine olmalıdır,” dedi.
Yönetimsel boşluklar, sessiz çatlamayı daha da derinleştiriyor. TalentLMS verilerine göre, çalışanların %62’si yöneticilerinin endişelerini dinlediğini ifade ederken, sessiz çatlama yaşayanların sadece yüzde 47’si aynı şeyi söylüyor. Bu, etkisiz yönetim ile sürekli mutsuzluk arasında direkt bir bağ olduğunu gösteriyor.
Uzmanlara göre, sessiz çatlamayı engellemenin en etkili yolları arasında kapsamlı çalışan destek programları, esnek çalışma koşulları, eğitim ve psikolojik destek sağlamak, geri bildirim mekanizmalarını güçlendirmek ve iş yerinde sağlıklı bir kültür oluşturmak yer alıyor. Erken fark edilip tedbir alınmadığında, sessiz çatlama hem birey hem de kurum için maliyetli bir kriz haline gelebilirken, etkin yönetimle kalıcı motivasyon ve bağlılık sağlanabiliyor.
Kaynak: IGF
En Çok Okunan Haberler