29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 102. yılı kutlu olsun
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 102. yılı kutlu olsun
Giresun Valiliği, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 102. yılı kutlamalarını duyurdu. 28 Ekim'de Giresun'da çeşitli etkinlikler ve sergiler düzenlenecek. 29 Ekim'de resmi tören ve fener alayı gerçekleştirilecek.
Haber Giriş Tarihi: 18.10.2025 21:46
Haber Güncellenme Tarihi: 18.10.2025 22:00
Kaynak:
Yerel haber kaynakları
Giresun Valiliği, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 102. yılı kutlama programının detaylarını açıkladı.
28 Ekim Salı günü saat 13.00'te Giresun Valiliği'ne çelenk koyma töreninin ardından saat 13.30'da Can Akengin Sanat Galerisi'nde bir resim sergisi açılacak.
Aynı gün, saat 14.00'te ise 125. Yıl Halk Kütüphanesi'nde bir kitap sergisi ziyaretçilere sunulacak.
29 Ekim Çarşamba günü sabah 9.30'da Giresun Valiliği önünde resmi kutlama töreni gerçekleştirilecek.
Aynı gün akşam saat 18.15'te Çotanak İlkokulu'ndan başlayıp Atatürk Meydanı'nda sonlanacak bir fener alayı düzenlenecek.
Nutuk - Cumhuriyetin İlanı
HÜKUMETİMİZİN ŞEKLİ MUTLAKA CUMHURİYET OLACAKTIR
Rahmetli Seyit Bey'in görüşüne Abidin Bey (Manisa) şu cevabı verdi: — Önce hükûmet bunalımına çözüm getirelim.
Eyüp Sabri Efendi (Konya)'nın görüşü şöyleydi: Biz Gazi Paşa Hazretleri'ni hakem yaptık. Bizim Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nu değiştirmeye yetkimiz yok demek, gayrimeşru olduğumuzu kabul etmek demektir.
Meclisin Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nu değiştirme yetkisi meydandadır. Hükûmetimizin şekli mutlaka Cumhuriyet olacaktır.Bundan sonra İsmet Paşa söz alarak şu yolda bir konuşma yaptı:
«Parti Başkanı'nın teklifini kabule ihtiyaç kesindir. Bütün dünya, bizim bir hükûmet şekli görüştüğümüzü biliyor. Bu görüşlerimizi bir sonuca bağlayıp açıklamamak, güçsüzlüğü ve karışıklığı sürdürmekten başka bir şey değildir. Bir tecrübemden söz edeyim. Avrupa diplomatları bu konuda beni uyardılar. Devletin başkanı yoktur, dediler.
Şimdiki idare şeklinize göre başkan, Meclis Başkanı'dır. Demek ki siz, bir başka başkan bekliyorsunuz. Avrupa'nın düşüncesi işte budur. Oysa, biz böyle düşünmüyoruz. Millet, hâkimiyetini ve mukadderatını fiilî olarak eline almıştır. O halde bunu hukukî olarak dile getirmekten neden çekiniyoruz. Cumhurbaşkanı olmadan Başbakan seçilmesini teklif etmek kanunsuz olur. Bunda şüpheye yer yoktur. Başbakanın seçilebilmesi için, Gazi Paşa Hazretleri'nin teklifinin kanunlaşması gerekir.
Genelleşmiş olan bir zaafın sürdürülmesinin anlamı yoktur. Partinin bütün millete karşı yüklendiği sorumluluğun gereklerine uygun olarak hareket etmek zarurîdir.»
İsmet Paşa'dan sonra, rahmetli Abdurrahman Şeref Bey'in konuşmasında şu sözler yer alıyordu:«Hükûmet şekillerinin teker teker sayılmasına gerek yoktur.
Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir, dedikten sonra kime sorarsanız sorunuz, bu Cumhuriyettir. Doğan çocuğun adıdır. Ama bu ad, bazılarına hoş gelmezmiş, varsın gelmesin.»
Bundan sonra Yusuf Kemal Bey, teklifin kabul edilmesi gerektiği hususunda uzun bilgiler verdi ve «bunun derhal kanunlaşması için gerekli işlemin tamamlanmasını teklif ederim» dedi.
TEKLİFİM PARTİ GRUBU'NDA VE HEMEN ARKASINDAN MECLİSTE GÖRÜŞÜLDÜ VE
"YAŞASIN CUMHURİYET" SESLERİ ARASINDA KABUL EDİLDİ
Abdullah Azmi Efendi'nin, «meselenin önemi meydandadır. Görüşme devam etsin» diye yükselen itirazına rağmen yeterlik teklifi kabul edildi. Ondan sonra teklifimin bütünü ve arkasından da maddeler birer birer okunarak görüşüldü ve kabul edildi. Efendiler, Parti Grubu toplantısına son verildi ve hemen Meclis toplantısı açıldı.
Saat 18.00 idi. Kanun teklifi, Kanuni Esasî Encümeni (216) tarafından usulen incelenip tutanağı hazırlanırken, Meclis diğer bazı işlerle meşgul oldu. Sonunda, Başkanlık kürsüsünde oturan Başkan Vekili İsmet Bey (Paşa) Meclis'e şu bilgiyi verdi:
«Kanun-ı Esasî Encümeni, Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nda değişiklikler yapılması ile ilgili tasarının öncelikle ve derhal görüşülmesini teklif ediyor. «Kabul!» sesleri üzerine, tutanak okundu.
Teklif edildiği gibi öncelikle görüşüldü. Nihayet, kanun, birçok konuşmacının «Yaşasın Cumhuriyet!» sesleriyle alkışlanan konuşmalarıyla kabul edildi.
Cumhuriyetin İlanı TÜRKİYE CUMHURBAŞKANLIĞI'NA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ OY BİRLİĞİ İLE BENİ SEÇTİ
Ondan sonra Cumhurbaşkanı seçilmesi için Meclis'te oylamaya geçildi. Toplanan oyların sonucunu, Başkanlık kürsüsünde oturan İsmet Bey (Paşa) Genel Kurul'a şu şekilde bildirdi:
«Türkiye Cumhurbaşkanlığı için yapılan oylamaya yüz elli sekiz kişi katılmış ve Cumhurbaşkanlığına yüz elli sekiz üye, oybirliği ile Ankara Milletvekili Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ni seçmişlerdir.»
Efendiler, seçimin hemen arkasından Meclis'te yaptığım konuşmayı tutanaklarda okumuşsunuzdur. Ancak, tarihî bir hatıranın canlandırılması için, müsaade ederseniz, o konuşmamı burada aynen tekrar edeyim:
«Saygıdeğer arkadaşlar, dünya çapında önemli ve olağanüstü olaylar karşısında, saygıdeğer milletimizin gerçek uyanıklığına ve şuurluluğuna değerli bir belge olan Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nun bazı maddelerini açıklığa kavuşturmak için kurulmuş olan özel komisyon tarafından yüksek hey'etinize teklif edilen kanun tasarısının kabûlü dolayısıyla, Türkiye Devleti'nin zaten bütün dünyaca bilinen, bilinmesi gereken mahiyeti, milletlerarası adıyla adlandırıldı.
Bunun tabii bir gereği olmak üzere bugüne kadar doğrudan doğruya Meclis Başkanlığı'nda bulundurduğunuz arkadaşınıza, yaptırdığınız bu görevi, Cumhurbaşkanı ünvanıyla yine aynı arkadaşınız, bu âciz arkadaşınıza tevcih ediyorsunuz.
Bu münasebetle, şimdiye kadar hakkımda gösterdiğiniz sevgi, samimiyet ve güveni bir defa daha göstermekle, yüksek değerbilirliğinizi ispat etmiş oluyorsunuz. Bundan dolayı yüce hey'etinize gönlümün bütün samimiyeti ile teşekkürlerimi arz ederim.»
«Efendiler, asırlardan beri Doğuda haksızlığa ve zulme uğramış olan milletimiz, Türk milleti, gerçekte soydan sahip bulunduğu yüksek kabiliyetlerden yoksun zannediliyordu.»
Son yıllarda milletimizin fiilî olarak gösterdiği kabiliyet, istidat ve kavrayış kendi hakkında kötü düşünenlerin ne kadar gafil ve ne kadar gerçeği görmekten uzak, görünüşe aldanan insanlar olduğunu pek güzel ispat etti. Milletimiz kendisinde var olan vasıfları ve değeri, hükûmetin yeni adıyla, medeniyet dünyasına çok daha kolaylıkla gösterebilecektir. Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletleri arasında tuttuğu yere lâyık olduğunu eserleriyle ispat edecektir.»
«Arkadaşlar, bu yüksek rejimi yaratan Türk milletinin son dört yıl içinde kazandığı zafer, bundan sonra da birkaç misli olmak üzere kendini gösterecektir. Bendeniz, kazandığım bu güven ve itimada lâyık olmak için, pek önemli gördüğüm bir noktadaki ihtiyacı arz etmek mecburiyetindeyim. O ihtiyaç, yüce hey'etinizin şahsıma karşı gösterdiği sevgi, güven ve desteğin devamıdır.
Ancak bu sayede ve Tanrı'nın yardımıyla, bana verdiğiniz ve vereceğiniz görevleri en iyi şekilde yapabileceğimi ümit ediyorum.»
«Daima sayın arkadaşlarımın ellerine çok samimî ve sıkı bir şekilde yapışarak, kendimi onların şahıslarından bir an bile uzak görmeyerek çalışacağım. Daima milletin sevgi ve güvenine dayanarak hep birlikte ileri gideceğiz.
Türkiye Cumhuriyeti mes'ut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.» Efendiler, Meclis'çe Cumhuriyet kararı 29/30 Ekim 1923 gecesi saat 20.30'da verildi. On beş dakika sonra, yani 20.45'te Cumhurbaşkanı seçildi. Durum, aynı gece bütün memlekete bildirildi ve her tarafta gece yarısından sonra yüz bir pâre top atılarak ilân edildi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 102. yılı kutlu olsun
Giresun Valiliği, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 102. yılı kutlamalarını duyurdu. 28 Ekim'de Giresun'da çeşitli etkinlikler ve sergiler düzenlenecek. 29 Ekim'de resmi tören ve fener alayı gerçekleştirilecek.
Giresun Valiliği, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 102. yılı kutlama programının detaylarını açıkladı.
28 Ekim Salı günü saat 13.00'te Giresun Valiliği'ne çelenk koyma töreninin ardından saat 13.30'da Can Akengin Sanat Galerisi'nde bir resim sergisi açılacak.
Aynı gün, saat 14.00'te ise 125. Yıl Halk Kütüphanesi'nde bir kitap sergisi ziyaretçilere sunulacak.
29 Ekim Çarşamba günü sabah 9.30'da Giresun Valiliği önünde resmi kutlama töreni gerçekleştirilecek.
Aynı gün akşam saat 18.15'te Çotanak İlkokulu'ndan başlayıp Atatürk Meydanı'nda sonlanacak bir fener alayı düzenlenecek.
Nutuk - Cumhuriyetin İlanı
HÜKUMETİMİZİN ŞEKLİ MUTLAKA CUMHURİYET OLACAKTIR
Rahmetli Seyit Bey'in görüşüne Abidin Bey (Manisa) şu cevabı verdi: — Önce hükûmet bunalımına çözüm getirelim.
Eyüp Sabri Efendi (Konya)'nın görüşü şöyleydi: Biz Gazi Paşa Hazretleri'ni hakem yaptık. Bizim Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nu değiştirmeye yetkimiz yok demek, gayrimeşru olduğumuzu kabul etmek demektir.
Meclisin Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nu değiştirme yetkisi meydandadır. Hükûmetimizin şekli mutlaka Cumhuriyet olacaktır.Bundan sonra İsmet Paşa söz alarak şu yolda bir konuşma yaptı:
«Parti Başkanı'nın teklifini kabule ihtiyaç kesindir. Bütün dünya, bizim bir hükûmet şekli görüştüğümüzü biliyor. Bu görüşlerimizi bir sonuca bağlayıp açıklamamak, güçsüzlüğü ve karışıklığı sürdürmekten başka bir şey değildir. Bir tecrübemden söz edeyim. Avrupa diplomatları bu konuda beni uyardılar. Devletin başkanı yoktur, dediler.
Şimdiki idare şeklinize göre başkan, Meclis Başkanı'dır. Demek ki siz, bir başka başkan bekliyorsunuz. Avrupa'nın düşüncesi işte budur. Oysa, biz böyle düşünmüyoruz. Millet, hâkimiyetini ve mukadderatını fiilî olarak eline almıştır. O halde bunu hukukî olarak dile getirmekten neden çekiniyoruz. Cumhurbaşkanı olmadan Başbakan seçilmesini teklif etmek kanunsuz olur. Bunda şüpheye yer yoktur. Başbakanın seçilebilmesi için, Gazi Paşa Hazretleri'nin teklifinin kanunlaşması gerekir.
Genelleşmiş olan bir zaafın sürdürülmesinin anlamı yoktur. Partinin bütün millete karşı yüklendiği sorumluluğun gereklerine uygun olarak hareket etmek zarurîdir.»
İsmet Paşa'dan sonra, rahmetli Abdurrahman Şeref Bey'in konuşmasında şu sözler yer alıyordu:«Hükûmet şekillerinin teker teker sayılmasına gerek yoktur.
Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir, dedikten sonra kime sorarsanız sorunuz, bu Cumhuriyettir. Doğan çocuğun adıdır. Ama bu ad, bazılarına hoş gelmezmiş, varsın gelmesin.»
Bundan sonra Yusuf Kemal Bey, teklifin kabul edilmesi gerektiği hususunda uzun bilgiler verdi ve «bunun derhal kanunlaşması için gerekli işlemin tamamlanmasını teklif ederim» dedi.
TEKLİFİM PARTİ GRUBU'NDA VE HEMEN ARKASINDAN MECLİSTE GÖRÜŞÜLDÜ VE
"YAŞASIN CUMHURİYET" SESLERİ ARASINDA KABUL EDİLDİ
Abdullah Azmi Efendi'nin, «meselenin önemi meydandadır. Görüşme devam etsin» diye yükselen itirazına rağmen yeterlik teklifi kabul edildi. Ondan sonra teklifimin bütünü ve arkasından da maddeler birer birer okunarak görüşüldü ve kabul edildi. Efendiler, Parti Grubu toplantısına son verildi ve hemen Meclis toplantısı açıldı.
Saat 18.00 idi. Kanun teklifi, Kanuni Esasî Encümeni (216) tarafından usulen incelenip tutanağı hazırlanırken, Meclis diğer bazı işlerle meşgul oldu. Sonunda, Başkanlık kürsüsünde oturan Başkan Vekili İsmet Bey (Paşa) Meclis'e şu bilgiyi verdi:
«Kanun-ı Esasî Encümeni, Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nda değişiklikler yapılması ile ilgili tasarının öncelikle ve derhal görüşülmesini teklif ediyor. «Kabul!» sesleri üzerine, tutanak okundu.
Teklif edildiği gibi öncelikle görüşüldü. Nihayet, kanun, birçok konuşmacının «Yaşasın Cumhuriyet!» sesleriyle alkışlanan konuşmalarıyla kabul edildi.
Cumhuriyetin İlanı TÜRKİYE CUMHURBAŞKANLIĞI'NA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ OY BİRLİĞİ İLE BENİ SEÇTİ
Ondan sonra Cumhurbaşkanı seçilmesi için Meclis'te oylamaya geçildi. Toplanan oyların sonucunu, Başkanlık kürsüsünde oturan İsmet Bey (Paşa) Genel Kurul'a şu şekilde bildirdi:
«Türkiye Cumhurbaşkanlığı için yapılan oylamaya yüz elli sekiz kişi katılmış ve Cumhurbaşkanlığına yüz elli sekiz üye, oybirliği ile Ankara Milletvekili Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ni seçmişlerdir.»
Efendiler, seçimin hemen arkasından Meclis'te yaptığım konuşmayı tutanaklarda okumuşsunuzdur. Ancak, tarihî bir hatıranın canlandırılması için, müsaade ederseniz, o konuşmamı burada aynen tekrar edeyim:
«Saygıdeğer arkadaşlar, dünya çapında önemli ve olağanüstü olaylar karşısında, saygıdeğer milletimizin gerçek uyanıklığına ve şuurluluğuna değerli bir belge olan Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nun bazı maddelerini açıklığa kavuşturmak için kurulmuş olan özel komisyon tarafından yüksek hey'etinize teklif edilen kanun tasarısının kabûlü dolayısıyla, Türkiye Devleti'nin zaten bütün dünyaca bilinen, bilinmesi gereken mahiyeti, milletlerarası adıyla adlandırıldı.
Bunun tabii bir gereği olmak üzere bugüne kadar doğrudan doğruya Meclis Başkanlığı'nda bulundurduğunuz arkadaşınıza, yaptırdığınız bu görevi, Cumhurbaşkanı ünvanıyla yine aynı arkadaşınız, bu âciz arkadaşınıza tevcih ediyorsunuz.
Bu münasebetle, şimdiye kadar hakkımda gösterdiğiniz sevgi, samimiyet ve güveni bir defa daha göstermekle, yüksek değerbilirliğinizi ispat etmiş oluyorsunuz. Bundan dolayı yüce hey'etinize gönlümün bütün samimiyeti ile teşekkürlerimi arz ederim.»
«Efendiler, asırlardan beri Doğuda haksızlığa ve zulme uğramış olan milletimiz, Türk milleti, gerçekte soydan sahip bulunduğu yüksek kabiliyetlerden yoksun zannediliyordu.»
Son yıllarda milletimizin fiilî olarak gösterdiği kabiliyet, istidat ve kavrayış kendi hakkında kötü düşünenlerin ne kadar gafil ve ne kadar gerçeği görmekten uzak, görünüşe aldanan insanlar olduğunu pek güzel ispat etti. Milletimiz kendisinde var olan vasıfları ve değeri, hükûmetin yeni adıyla, medeniyet dünyasına çok daha kolaylıkla gösterebilecektir. Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletleri arasında tuttuğu yere lâyık olduğunu eserleriyle ispat edecektir.»
«Arkadaşlar, bu yüksek rejimi yaratan Türk milletinin son dört yıl içinde kazandığı zafer, bundan sonra da birkaç misli olmak üzere kendini gösterecektir. Bendeniz, kazandığım bu güven ve itimada lâyık olmak için, pek önemli gördüğüm bir noktadaki ihtiyacı arz etmek mecburiyetindeyim. O ihtiyaç, yüce hey'etinizin şahsıma karşı gösterdiği sevgi, güven ve desteğin devamıdır.
Ancak bu sayede ve Tanrı'nın yardımıyla, bana verdiğiniz ve vereceğiniz görevleri en iyi şekilde yapabileceğimi ümit ediyorum.»
«Daima sayın arkadaşlarımın ellerine çok samimî ve sıkı bir şekilde yapışarak, kendimi onların şahıslarından bir an bile uzak görmeyerek çalışacağım. Daima milletin sevgi ve güvenine dayanarak hep birlikte ileri gideceğiz.
Türkiye Cumhuriyeti mes'ut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.» Efendiler, Meclis'çe Cumhuriyet kararı 29/30 Ekim 1923 gecesi saat 20.30'da verildi. On beş dakika sonra, yani 20.45'te Cumhurbaşkanı seçildi. Durum, aynı gece bütün memlekete bildirildi ve her tarafta gece yarısından sonra yüz bir pâre top atılarak ilân edildi.
Kaynak: Yerel haber kaynakları
En Çok Okunan Haberler