Gırtlak kanseri son dönemde kadınlar ve gençlerde artıyor. En sık sigara ve alkol nedeniyle görülüyor. Belirtiler üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla karışabiliyor. Özellikle 3 haftadan uzun süren ses kısıklığı ve yutma güçlüğü dikkat çekiyor. Erken tanı önemli.
Haber Giriş Tarihi: 24.09.2025 10:05
Haber Güncellenme Tarihi: 24.09.2025 10:25
Kaynak:
Faselis
Gırtlak kanserinin en sık görülen belirtileri nelerdir?
Gırtlak kanseri kadınlar ve gençler arasında artıyor!
Bu kanserin temel sebepleri; sigara ve alkol!
Basit bir şişlik ya da yutma zorluğu olarak düşündüğünüz...
Ses kısıklığınız 3 haftadan uzun sürdüyse!
Gırtlak kanseri tedavisinde bu endişeye kapılmayın!
BU KANSERİN BELİRTİLERİ, ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONU İLE KARIŞABİLİR!
Genel olarak gırtlak kanseri olarak bilinen larenks kanseri, ülkemizde özellikle 50-69 yaş arası erkeklerde en sık görülen kanser türleri arasında 6. sıradadır. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları (KBB) Uzmanı Doç. Dr. Yetkin Zeki Yılmaz, özellikle sigara ve alkol kullanımı ile yakından ilişkili olan gırtlak kanserinin son yıllarda kadınlar ve gençler arasında da arttığını belirtmekte ve “Özellikle gençler arasında yaygınlaşan sigara kullanımı, gırtlak kanserinin görülme yaşını maalesef erkene çekmiştir” ifadelerini kullanmaktadır.
Gırtlak kanserinin belirtilerinin genellikle üst solunum yolu enfeksiyonları ile karıştırılabileceği, bu nedenle tanının gecikebileceği uyarısında bulunan Doç. Dr. Yılmaz, özellikle 3 haftadan uzun süren ses kısıklığı ve boğazda takılma hissinin mutlaka araştırılması gerektiğini vurguluyor. KBB Uzmanı Doç. Dr. Yetkin Zeki Yılmaz, gırtlak kanserinde en sık görülen ve göz ardı edilmemesi gereken belirtileri sıralayarak, önemli uyarı ve önerilerde bulunuyor.
Sigara ve alkol kullanımı, yapılan tüm bilimsel araştırmalarda gırtlak kanserinin başlıca sebepleri olarak öne çıkıyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları (KBB) Uzmanı Doç. Dr. Yetkin Zeki Yılmaz, “Gırtlak kanserinde en önemli risk faktörleri sigara ve alkol kullanımıdır. Bu ikisinin birlikte kullanılması ise riski katlayarak artırmaktadır. Sigara ve alkolün bırakılması larenks kanseri riskini azaltsa da, genç nesil ve kadınlar arasında sigara kullanımının artmış olması bu gruplarda görülen larenks kanserlerini artırmaktadır. Özellikle genç bireylerde yaygınlaşan sigara kullanımının artması, gırtlak kanserinin görülme yaşını maalesef erkene çekmiştir” demektedir. Doç. Dr. Yılmaz, diğer önemli risk faktörleri hakkında şöyle konuşmaktadır: “Güncel veriler; kötü beslenme alışkanlıkları, obezite, kontrolsüz diyabet gibi metabolik bozuklukların da larenks kanserine bağlı ölüm oranlarını artırdığını göstermektedir. Özellikle 65 yaş üstü olanlar, ailede gırtlak kanseri öyküsü bulunanlar, meslek olarak asbest, boya, ahşap tozu ve metal dumanı gibi toksik maddelere maruz kalanlar, gastro-özefageal reflü hastaları ve Human Papilloma Virüs (özellikle tip 16) bulunan kişilerde risk çok daha fazladır.”
Gırtlak kanserinde bu belirtilere dikkat edin!
Gırtlak kanserinin en sık ses tellerinden kaynaklandığını, bu yüzden ses kısıklığının ilk ve en erken belirti olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Yılmaz “Ancak gırtlağın üst kısmından kaynaklanan tümörlerin belirtileri daha sinsi olur; yutma güçlüğü, boğazda takılma hissi gibi belirsiz semptomlarla kendini gösterebilir. Bu nedenle tanı konulması gecikebilir. Kanlı balgam, nefes darlığı, boyunda şişlik gibi şikayetler genellikle ileri evreyi işaret eder” demektedir.
Ses kısıklığı, yutma güçlüğü ve boğazda takılma hissi gibi belirtilerin larenks kanserine özgü olmadığını, basit bir üst solunum yolu enfeksiyonunda da görülebileceğini belirten Doç. Dr. Yılmaz, şu şekilde devam etmektedir: “Önemli olan bu belirtilerin süresidir. Örneğin; 1 aydır geçmeyen boğazda takılma hissi veya 3 haftadan uzun süren ses kısıklığı gibi şikayetler varsa ve özellikle kişinin sigara ya da alkol kullanıyor olması, kötü beslenme alışkanlıkları gibi risk faktörleri mevcutsa en kısa sürede bir KBB uzmanına başvurulmalıdır.
Erken tanı, tedavi yöntemini belirler!
Hastaların başlangıçta basit ses kısıklığı gibi görünen bulgularının zamanla, nefes darlığı, kanlı balgam, ciddi beslenme sorunları, yutma güçlüğü gibi durumlara ilerleyebileceğini belirten Doç. Dr. Yılmaz, “Bu durumda tedavi daha zorlu hale gelecektir. Kitlenin büyümesi, gırtlağın tıkanmasına ve acil olarak nefes borusuna delik açılmasına (trakeotomi) sebep olabilir” demektedir. Erken tanının hayat kurtardığını vurgulayan Doç. Dr. Yılmaz, tanının klinik koşullarında ağrısız ve endoskopik olarak yapılabileceğini belirterek, “Kişi ne kadar erken tanı alırsa tedavi seçenekleri de o kadar az girişimsel olacaktır. Her kanserde olduğu gibi larenks kanserinde de erken tanı, hem fonksiyonları korunmuş bir tedavi seçeneği sunar hem de hayat kurtarır” ifadelerini kullanmaktadır.
Tedavide en yeni yöntemler
KBB Uzmanı Doç. Dr. Yetkin Zeki Yılmaz, en yeni tedavi yöntemlerini şöyle açıklıyor: “Konuşma, yutma ve nefes alma larenksin temel görevleridir. Erken evre tedavi yöntemlerinde bu fonksiyonların büyük bir kısmı korunabilmektedir. Erken evre tümörlerde tedavi yöntemleri; Trans-oral LAZER Cerrahisi (boğaza delik açmadan ağız içerisinden, gırtlaktaki tümörün LASER ile çıkarılması), Trans-oral Robotik Cerrahi (boğaza delik açmadan ağız içerisinden, gırtlaktaki tümörün robotik cerrahi ile çıkarılması), Açık Parsiyel Larenjektomiler (gırtlağın bir kısmı korunarak tümörlü bölgenin çıkarılması) veya Radyoterapidir. İleri evre tümörlerde ise birden fazla tedavi yöntemi bir arada uygulanmaktadır. Gırtlağın tamamen alınması, konuşma fonksiyonunun bir daha olmayacağından endişe eden hastalarımız için korkutucu görünse de birçok hastamız bu cerrahi sonrası konuşma protezi aparatları ve özofageal konuşma (yemek borusundan konuşma) ile anlaşılır bir konuşmaya sahip olabilmektedir.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gırtlak kanserinin en sık görülen belirtileri!
Gırtlak kanseri son dönemde kadınlar ve gençlerde artıyor. En sık sigara ve alkol nedeniyle görülüyor. Belirtiler üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla karışabiliyor. Özellikle 3 haftadan uzun süren ses kısıklığı ve yutma güçlüğü dikkat çekiyor. Erken tanı önemli.
Gırtlak kanserinin en sık görülen belirtileri nelerdir?
Gırtlak kanseri kadınlar ve gençler arasında artıyor!
Bu kanserin temel sebepleri; sigara ve alkol!
Basit bir şişlik ya da yutma zorluğu olarak düşündüğünüz...
Ses kısıklığınız 3 haftadan uzun sürdüyse!
Gırtlak kanseri tedavisinde bu endişeye kapılmayın!
BU KANSERİN BELİRTİLERİ, ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONU İLE KARIŞABİLİR!
Genel olarak gırtlak kanseri olarak bilinen larenks kanseri, ülkemizde özellikle 50-69 yaş arası erkeklerde en sık görülen kanser türleri arasında 6. sıradadır. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları (KBB) Uzmanı Doç. Dr. Yetkin Zeki Yılmaz, özellikle sigara ve alkol kullanımı ile yakından ilişkili olan gırtlak kanserinin son yıllarda kadınlar ve gençler arasında da arttığını belirtmekte ve “Özellikle gençler arasında yaygınlaşan sigara kullanımı, gırtlak kanserinin görülme yaşını maalesef erkene çekmiştir” ifadelerini kullanmaktadır.
Gırtlak kanserinin belirtilerinin genellikle üst solunum yolu enfeksiyonları ile karıştırılabileceği, bu nedenle tanının gecikebileceği uyarısında bulunan Doç. Dr. Yılmaz, özellikle 3 haftadan uzun süren ses kısıklığı ve boğazda takılma hissinin mutlaka araştırılması gerektiğini vurguluyor. KBB Uzmanı Doç. Dr. Yetkin Zeki Yılmaz, gırtlak kanserinde en sık görülen ve göz ardı edilmemesi gereken belirtileri sıralayarak, önemli uyarı ve önerilerde bulunuyor.
Sigara ve alkol kullanımı, yapılan tüm bilimsel araştırmalarda gırtlak kanserinin başlıca sebepleri olarak öne çıkıyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları (KBB) Uzmanı Doç. Dr. Yetkin Zeki Yılmaz, “Gırtlak kanserinde en önemli risk faktörleri sigara ve alkol kullanımıdır. Bu ikisinin birlikte kullanılması ise riski katlayarak artırmaktadır. Sigara ve alkolün bırakılması larenks kanseri riskini azaltsa da, genç nesil ve kadınlar arasında sigara kullanımının artmış olması bu gruplarda görülen larenks kanserlerini artırmaktadır. Özellikle genç bireylerde yaygınlaşan sigara kullanımının artması, gırtlak kanserinin görülme yaşını maalesef erkene çekmiştir” demektedir. Doç. Dr. Yılmaz, diğer önemli risk faktörleri hakkında şöyle konuşmaktadır: “Güncel veriler; kötü beslenme alışkanlıkları, obezite, kontrolsüz diyabet gibi metabolik bozuklukların da larenks kanserine bağlı ölüm oranlarını artırdığını göstermektedir. Özellikle 65 yaş üstü olanlar, ailede gırtlak kanseri öyküsü bulunanlar, meslek olarak asbest, boya, ahşap tozu ve metal dumanı gibi toksik maddelere maruz kalanlar, gastro-özefageal reflü hastaları ve Human Papilloma Virüs (özellikle tip 16) bulunan kişilerde risk çok daha fazladır.”
Gırtlak kanserinde bu belirtilere dikkat edin!
Gırtlak kanserinin en sık ses tellerinden kaynaklandığını, bu yüzden ses kısıklığının ilk ve en erken belirti olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Yılmaz “Ancak gırtlağın üst kısmından kaynaklanan tümörlerin belirtileri daha sinsi olur; yutma güçlüğü, boğazda takılma hissi gibi belirsiz semptomlarla kendini gösterebilir. Bu nedenle tanı konulması gecikebilir. Kanlı balgam, nefes darlığı, boyunda şişlik gibi şikayetler genellikle ileri evreyi işaret eder” demektedir.
Ses kısıklığı, yutma güçlüğü ve boğazda takılma hissi gibi belirtilerin larenks kanserine özgü olmadığını, basit bir üst solunum yolu enfeksiyonunda da görülebileceğini belirten Doç. Dr. Yılmaz, şu şekilde devam etmektedir: “Önemli olan bu belirtilerin süresidir. Örneğin; 1 aydır geçmeyen boğazda takılma hissi veya 3 haftadan uzun süren ses kısıklığı gibi şikayetler varsa ve özellikle kişinin sigara ya da alkol kullanıyor olması, kötü beslenme alışkanlıkları gibi risk faktörleri mevcutsa en kısa sürede bir KBB uzmanına başvurulmalıdır.
Erken tanı, tedavi yöntemini belirler!
Hastaların başlangıçta basit ses kısıklığı gibi görünen bulgularının zamanla, nefes darlığı, kanlı balgam, ciddi beslenme sorunları, yutma güçlüğü gibi durumlara ilerleyebileceğini belirten Doç. Dr. Yılmaz, “Bu durumda tedavi daha zorlu hale gelecektir. Kitlenin büyümesi, gırtlağın tıkanmasına ve acil olarak nefes borusuna delik açılmasına (trakeotomi) sebep olabilir” demektedir. Erken tanının hayat kurtardığını vurgulayan Doç. Dr. Yılmaz, tanının klinik koşullarında ağrısız ve endoskopik olarak yapılabileceğini belirterek, “Kişi ne kadar erken tanı alırsa tedavi seçenekleri de o kadar az girişimsel olacaktır. Her kanserde olduğu gibi larenks kanserinde de erken tanı, hem fonksiyonları korunmuş bir tedavi seçeneği sunar hem de hayat kurtarır” ifadelerini kullanmaktadır.
Tedavide en yeni yöntemler
KBB Uzmanı Doç. Dr. Yetkin Zeki Yılmaz, en yeni tedavi yöntemlerini şöyle açıklıyor: “Konuşma, yutma ve nefes alma larenksin temel görevleridir. Erken evre tedavi yöntemlerinde bu fonksiyonların büyük bir kısmı korunabilmektedir. Erken evre tümörlerde tedavi yöntemleri; Trans-oral LAZER Cerrahisi (boğaza delik açmadan ağız içerisinden, gırtlaktaki tümörün LASER ile çıkarılması), Trans-oral Robotik Cerrahi (boğaza delik açmadan ağız içerisinden, gırtlaktaki tümörün robotik cerrahi ile çıkarılması), Açık Parsiyel Larenjektomiler (gırtlağın bir kısmı korunarak tümörlü bölgenin çıkarılması) veya Radyoterapidir. İleri evre tümörlerde ise birden fazla tedavi yöntemi bir arada uygulanmaktadır. Gırtlağın tamamen alınması, konuşma fonksiyonunun bir daha olmayacağından endişe eden hastalarımız için korkutucu görünse de birçok hastamız bu cerrahi sonrası konuşma protezi aparatları ve özofageal konuşma (yemek borusundan konuşma) ile anlaşılır bir konuşmaya sahip olabilmektedir.”
Kaynak: Faselis
En Çok Okunan Haberler