Giresun’da “Görev Şuuru Aile ve Namaz” başlıklı konferans düzenlendi

Giresun’da “Görev Şuuru Aile ve Namaz” başlıklı konferans düzenlendi

Prof. Dr. Mustafa Ağırman: Görev bilinci, peygamber ahlakını özümsemekle başlar

Prof. Dr. Mustafa Ağırman, "Görev bilinci, Peygamber Efendimiz'in (sas) ahlakını kılavuz edinmekle başlar." dedi.

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi, İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ağırman, Giresun'da “Görev Şuuru Aile ve Namaz” konulu bir konferans verdi.

Giresun İl Müftülüğü tarafından "Mevlid-i Nebi Haftası" etkinlikleri çerçevesinde “Görev Şuuru Aile ve Namaz” temalı konferans düzenlendi.

Çotanak Konferans Salonu'nda yapılan program, Kur'an-ı Kerim okunarak başladı.

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Giresun İl Müftüsü Selçuk Kılıçbay, camilerin toplumsal birlik ve manevi dirilişin merkezleri olduğunu ifade etti. Kılıçbay, görev bilincinin aile odaklı dini bir yaşamın kurulmasında son derece önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.

Sonrasında kürsüye çıkan Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi, İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ağırman, “Görev Şuuru, Aile ve Namaz” başlıklı konferansını sundu.

"Nefret yerine rahmete yönelin"

Prof. Dr. Mustafa Ağırman, din görevlisinin, düşüncelerini yanlış anlaşılmalara meydan vermeden ifade etmesi gerektiğini belirterek, "Görev bilinci, Peygamber Efendimiz'in (sas) ahlakını kendisine rehber edinerek başlar. Zira peygamberin varisi olmak büyük sorumluluk gerektirir. Camilerimizde ve Kur'an kurslarımızda görev yapan her din görevlisi, bu mirasın taşıyıcısı olup, bunu ancak güzel ahlakla, rahmet ve merhamet diliyle layıkıyla temsil edebilir. Yüce dinimiz İslam'ı, Peygamberimiz gibi anlayıp, yaşamalı ve yaşatmaya çalışmalıyız. Bu hedef, sadece konuşmalarda değil, davranışlarda da güzellikle donatılmakla gerçekleşir. Çünkü Kur'an bir rahmettir, Hz. Peygamber bir rahmettir; yağmur toprağı nasıl canlandırırsa, rahmet dili de kalpleri diriltir. Her söz, güzelliklerle süslenmeli, her öğüt hikmetle harmanlanmalıdır. Din görevlisi ve gönüllülerimizin dili yumuşak, gönlü geniş, sözü tatlı olmalıdır." dedi.

"Cami, toplumun manevi yüreğidir"

Prof. Dr. Ağırman, kalp huzurunun, toplumsal bütünlüğü koruyan cami ve cemaate devam etmekle sağlanabileceğini şu cümlelerle ifade etti: "Beş vakit cemaatle kılınan namaz, insanın ruh dünyasını temizler, hayatına yeniden yön verir. Camilerimiz, yalnızca bireysel ibadetin değil, aynı zamanda ailece ibadet etmenin de yeri olmalıdır. Çocuklarımızı, gençlerimizi ve ailelerimizi camiye yönlendirip, orada onlara kucak açmalı, onları sadece bilgiyle değil, kendi yaşayışımızla eğitmeliyiz. Camilerde aile eğitimine yönelik birimler oluşturmalı, Kur'an kursuna gelen çocuklarımıza rehberlik etmeli, onlara hem öğretmen hem de örnek olmalıyız. Zira Hz. Peygamber'in örnek yaşamını görmek isteyen biri, onu bizim evimizde, camimize, yaşantımızda görebilmelidir. Din görevlisi, cemaatini tanıyarak onları camiyi sevmeye teşvik etmelidir. İşte o zaman görev bilinci yalnızca bir farkındalık değil, bir yaşam tarzı halini alır."

Konferansa emekli İl Müftüsü Necati Akkuş, İl Müftü Yardımcısı Avni Bolat, Bulancak İlçe Müftüsü Cevat Erişti ve din görevlileri katıldı.