#Yandığın Ateş Yoluna Işık Olur

Stuttgart’ta Cumhuriyet’in 102. Yılı coşkuyla kutlandı

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Stuttgart Şubesi'nin düzenlediği Cumhuriyet Bayramı etkinliği, Liederhalle Konferans Salonu'nda geniş bir katılımla yapıldı. Gecenin onur konuğu gazeteci-yazar Dr. Sedef Kabaş, düşünce özgürlüğü ve Cumhuriyet'in değerleri üzerine önemli vurgular yaptı. Murat TOPÇU / ALMANYA (İGFA) - Cumhuriyetimizin 102. yılı, Almanya'nın Stuttgart kentinde Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Stuttgart Şubesi tarafından coşkuyla kutlandı. Gurbetçi vatandaşların yoğun katılım gösterdiği bu kutlama, Liederhalle Konferans Salonu'nda gerçekleşti. Programın açılış konuşmasını yapan Simay Özel, Cumhuriyet'in anlamını ve önemini dile getirirken, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün emaneti olan Cumhuriyet'e sahip çıkmanın gerekliliğinden bahsetti. Etkinliğe katılamayan ADD Şube Başkanı Elif İsmailoğlu yerine konuşan Başkan Vekili Yakup İsmailoğlu ise, Cumhuriyet'in değerlerine ve Atatürk ilkelerine bağlılığın altını çizdi. Gecenin onur konuğu Dr. Sedef Kabaş, sahneye büyük bir alkış eşliğinde çıktı. Konuşmasında, Cumhuriyet rejiminin korunmasının önemine dikkat çeken Kabaş, "Bizler Cumhuriyet rejiminin bekçileriyiz. Atatürk'ün işaret ettiği hedeflerden bir adım geride kalmadık." dedi. Kabaş ayrıca geçmişteki hapis tecrübesine değinerek, düşünce özgürlüğünün önemini, "Bir televizyon programında hükümeti eleştirdiğim için hapsedildim, fakat inancımı yitirmedim. Cumhuriyet, yoksul bir köyden çıkan bir çocuğun ülkenin en üst kademelerine ulaşabileceği bir rejimdir." şeklinde ifade etti. Gazeteci yazar Kabaş'a konuşmasının ardından ADD Stuttgart yöneticileri tarafından özel hediyeler sunularak teşekkür edildi. Yazarın 'Yandığın Ateş Yoluna Işık Olur' adlı kitabı katılımcılardan yoğun ilgi gördü. Stuttgart'taki Cumhuriyet kutlamaları, BEM Halk Oyunları, KS Çocuk Korosu, Mustafa Kağan ve Saane Band Orkestrası'nın sahne aldığı renkli bir programla sürdü. Gece, Zeybek ve Çiftetelli gösterilerinin ardından salonu dolduran vatandaşların hep bir ağızdan söylediği İzmir Marşı ile son buldu.