Hava Durumu

#Teknoloji

giresunsonhaber - Teknoloji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Teknoloji haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

GİRESUN'DA BİLİM VE TEKNOLOJİ HEYECANI Haber

GİRESUN'DA BİLİM VE TEKNOLOJİ HEYECANI

GİRESUN'DA BİLİM VE TEKNOLOJİ HEYECANI: YAPAY ZEKÂ VE EĞİTİMDE YENİ TRENDLER ETKİNLİĞİ BAŞLADI Giresun, eğitim ve geleceğin teknolojilerini buluşturan önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Giresun Belediyesi Kültür ve Fuar Merkezi'nde kapılarını açan etkinliğin açılışına Vali Mehmet Fatih Serdengeçti ve il protokolü katılım sağladı. İl Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından TÜBİTAK 4007 desteğiyle düzenlenmiş olan "Giresun’un Geleceği: Yapay Zekâ ve Eğitimde Yenilikçi Yöntemler" Bilim Şenliği,çoşkulu bir törenle start aldı. Etkinliğin odağında yapay zekâ ve robotik kodlama temaları bulunuyor. Etkinlik kapsamında gerçekleştirilen 26 farklı atölye çalışması, panel, söyleşi, konferans ve seminerlerle öğrencilerin bilim ve teknoloji bilincinin arttırılması hedefleniyor. İlçe Millî Eğitim Müdürleri, okul ve kurum yöneticileri, öğretmenler ile çok sayıda öğrencinin katıldığı törende, Giresun’un bilimsel potansiyeli ön plana çıkarıldı. Etkinlik, Giresun Üniversitesi, Giresun Belediyesi ve İstinye Üniversitesi gibi önemli kurumların iş birliğiyle daha da güçlendi. Atölyelerde üniversitelerden davet edilen akademisyenler ve yerel deneyimli öğretmenler gençlere uygulamalı öğrenme olanağı sundular. İl Millî Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, Bilim Şenliği’nin gençlerin teknolojik meraklarını somut projelere dönüştürmeleri açısından önemli bir adım olduğunu belirterek, organizasyonun gerçekleştirilmesine katkıda bulunan tüm paydaşlara, özellikle AR-GE Birimi'ne teşekkür etti. Etkinliğin, Giresun'daki eğitim kalitesini teknolojik yeniliklerle bütünleştirme hedefi taşıdığı vurgulandı.

Sıfır Atık ve Gıda İsrafını Azaltmaya Yönelik Stratejik Adımlar Masaya Yatırıldı Haber

Sıfır Atık ve Gıda İsrafını Azaltmaya Yönelik Stratejik Adımlar Masaya Yatırıldı

Gıda İçecek ve Tarım Politikaları Araştırmaları Merkezi (GİFT) ve Tetra Pak iş birliğiyle düzenlenen “Karbon Nötr Yolunda Sıfır Atık ve Gıda İsrafını Önleme” konferansında, gıda değer zincirinde israfı azaltmaya yönelik çözüm yolları ve öncelikli adımlar kapsamlı şekilde ele alındı. Uzmanlar, Türkiye’nin 2030 yılına kadar gıda israfını yarıya indirme hedeflerine ulaşabilmesi için politika, teknoloji ve iş birliği alanlarında hayata geçirilmesi gereken kritik uygulamaları değerlendirdi. GİFT ve Tetra Pak iş birliğiyle düzenlenen “Karbon Nötr Yolunda Sıfır Atık ve Gıda İsrafını Önleme” konferansı, 27 Kasım’da, Ankara’da kamu, özel sektör, akademi ve sivil toplum temsilcilerini bir araya getirdi. Etkinlik, gıda değer zincirinin her aşamasında israfın azaltılması ve karbon nötr hedeflerine ulaşmak için uygulanabilir çözüm önerilerinin tartışılması açısından önemli bir platform oluşturdu. Sıfır atık hedefleri kapsamında gıda değer zincirinde israfı azaltmak için somut çözüm önerilerinin ele alındığı konferansın açılış konuşmalarını Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Fatih Kaya, GİFT Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Samet Serttaş ve Tetra Pak Kamu İlişkileri Direktörü Ferruh Gürtaş gerçekleştirdi. Ayrıca, konferansta örnek projeler incelenirken Türkiye’nin 2030 yılına kadar gıda israfını yarıya indirme hedefleri de değerlendirildi. Fatih Kaya, açılış konuşmasında Bakanlığın gıda kaybı ve israfını önlemeye yönelik yürüttüğü çalışmaları anlattı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) iş birliğiyle yürütülen “Gıdanı Koru Sofrana Sahip Çık” kampanyası kapsamında strateji belgeleri, sektörel kılavuzlar, farkındalık projeleri ve israfı azaltmaya yönelik rehberlerin hazırlandığını belirtti. Kaya, yumurtanın raf ömrüne ilişkin düzenlemeler, tam buğday ekmeği pilot uygulaması, güncellenen ulusal eylem planı ve gıda okuryazarlığı stratejisi gibi adımların israfın azaltılmasına önemli katkı sağladığını vurguladı. Ayrıca tüketiciyi doğru bilgilendirmek için “Güvenilir Gıda” internet sitesinin hayata geçirildiğini ifade etti. Dr. Samet Serttaş ise gıda atığı ve israfını önleme konusunun GİFT’in en önemli gündem maddesi olduğunu açıkladı. Serttaş, bu alanda çok sayıda proje geliştirileceğini belirterek, "Bu büyük sorun ancak çok katmanlı ve çok paydaşlı stratejilerle çözümlenebilir. Gıda atığının yüzde elli azaltılması halinde büyük bir karbon emisyonu önlenebilir ve dünyada 1,26 milyar insanın beslenme ihtiyacı karşılanabilir" dedi. Serttaş, ayrıca atıkların ölçülmesi, izlenmesi ve bu alanda faaliyet gösteren start-up'ların desteklenmesinin kritik önem taşıdığını vurguladı. Ferruh Gürtaş da gıda değer zincirinde işleme, paketleme, lojistik ve dağıtım gibi aşamaları kapsayan ve tarım ile perakende arasında konumlanan orta segmentin, gıda sistemlerinin ekonomik değerinin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturduğunu söyledi. Bu segmente odaklanmanın hem gıda güvenliğini güçlendireceğini hem de karbon ayak izinin azaltılmasına önemli katkı sağlayacağını vurguladı. Türkiye’nin Sıfır Atık Projesi küresel bir model haline geldi Konferansta, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Eğitim ve Farkındalık Şube Müdürü Hülya Çakır tarafından “Türkiye’nin Sıfır Atık Vizyonu ve Gıda Atıklarını Azaltma Stratejisi” başlıklı sunum gerçekleştirildi. Sunumda TÜİK’in 2024 verilerine göre Türkiye’de en fazla israf edilen gıda grupları incelendi. Yüzde 40,1 ile taze meyve ve sebze ilk sırada yer alırken bunu yüzde 32 ile ekmek ve yüzde 14,3 ile süt ve süt ürünlerinin takip ettiğine değinildi. Ayrıca, Türkiye’de 2017 yılında başlatılan Sıfır Atık Projesi’nin küresel ölçekte iyi uygulama örneği haline geldiğinin altı çizildi. Sunumda karbon nötr hedefleri doğrultusunda gıda israfının önlenmesi için paydaşlar arası iş birliklerinin güçlendirilmesinin kritik öneme sahip olduğu vurgulandı. Konferans kapsamında ayrıca iki kapsamlı sunum daha gerçekleştirildi. Tetra Pak Kamu İlişkileri Direktörü Ferruh Gürtaş tarafından yapılan “Küresel Gıda Sistemleri 2040 Yılına Kadar Gezegenimiz ve İnsanlar İçin Nasıl İyileştirilebilir?” başlıklı sunumda gıda sistemlerinin küresel sera gazı emisyonlarının üçte birinden sorumlu olduğu ve 2040 yılına kadar gıda sistemlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak için modern teknolojiler ve döngüsel ekonomi modellerinin gıda israfını önlemede kritik bir rol oynayacağı vurgulandı. KPMG Türkiye Gıda ve İçecek Sektör Lideri Erdem Erdem tarafından yapılan “Küresel Gıda Sistemlerinin Geleceği” sunumunda ise pandemi sonrası artan çevresel ve jeopolitik riskler, enerji maliyetlerindeki dalgalanmalar ve su kıtlığı gibi faktörlerin küresel gıda sistemlerini her zamankinden daha hassas bir noktaya taşıdığı vurgulandı. Sunumda küresel gıda sistemlerinin sürdürülebilir hale gelmesi için Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre 2030 yılına kadar her yıl 300–350 milyar dolar yatırım yapılması gerektiğinin de altı çizildi. Konferans kapsamında gerçekleştirilen “Türkiye’de Gıda Tedarik Zincirinde İsrafı Azaltmaya Yönelik Somut Çözüm Önerileri ve Başarı Hikayeleri” ve “Perakende, Lojistik ve İnovasyon: Gıda Atığını Azaltmada Yenilikçi Yaklaşımlar” başlıklı iki ayrı panelde ise başarı hikayeleri paylaşıldı. Bu bağlamda, örnek projeler ele alınarak gıda israfını önleme yöntemleri masaya yatırıldı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türkiye'de Yılın En İyi 50 Girişimi Belli Oldu Haber

Türkiye'de Yılın En İyi 50 Girişimi Belli Oldu

Türkiye'nin en büyük girişimcilik etkinliği Big Bang Startup Challenge'te sahne alacak TOP 50 girişim belirlendi. İTÜ ARI Teknokent'in Kuluçka Merkezi İTÜ Çekirdek’in düzenlediği etkinlik, bu yıl 25-26 Kasım günlerinde UNIQ İstanbul'da, herkese açık olarak yapılacak. "ImpactVerse" temasıyla girişimcilik etkisinin evrene yayılacağı Big Bang'de, 8 farklı dikey alanlarda seçilen en iyi 50 yerli ve global girişim ödül ve yatırımlarla bir araya gelecek. Teknolojik ürün ve hizmetlerini ticarileştirmek isteyen girişimcilere kapsamlı destek sunan İTÜ Çekirdek'in 14'üncüsünü düzenlediği Big Bang Startup Challenge'da, TOP 50 girişim belirlendi. 25–26 Kasım tarihlerinde UNIQ İstanbul'da "ImpactVerse" temasıyla düzenlenecek Big Bang, girişimcilik etkisinin evrene yayıldığı bir sahne olarak gerçekleşecek. 8 değişik sektörel dikeyde; (Otomotiv ve Mobilite, Enerji, ITU Seed, Yaşam Teknolojileri/Medikal Teknolojiler, Makine ve Yapay Zekâ, Gayrimenkul ve İnşaat Teknolojileri, İK ve Regülasyon Teknolojileri, E-Ticaret ve Platformlar) sunum yapacak 50 girişim, ödül ve yatırımlarla buluşacak. Etkinliğe global yatırımcılar da çevrim içi olarak katılabilecek. Türkiye'nin en büyük girişimcilik etkinliği Big Bang Startup Challenge, bu yıl "ImpactVerse'' sloganıyla girişimcilik etkisinin evrene yayılacağı bir platform olacak. Etkinliğin ilk gününde TOP 50 girişim sektörel dikeyde sunum yapacak; ikinci günde ise girişimlerin ödül ve yatırımları açıklanacak. Bu yıl etkinlikte farklı sektörlerden alanında uzman konuşmacılar da yer alacak. İki gün sürecek etkinlikte özel şovlar ve performanslarla coşkuyu sürekli yüksek tutacak. Girişimcilik ekosisteminin tüm unsurlarını bir araya getirecek Big Bang'de katılımcılar, network'lerini genişletmenin yanı sıra fuaye alanında kurulacak girişim stantları ve deneyim alanlarıyla birçok yenilikçi teknolojiyle tanışma şansı yakalayacaklar. Her yıl 500 girişime destek sunuyor Girişimcilik ekosistemini geliştirmeyi hedefleyen "Dünyanın en iyi üniversite kuluçka merkezi" İTÜ Çekirdek, her yıl yaklaşık 500 girişime destek vererek Türkiye ekonomisine büyük bir katma değer yaratıyor. Geçen yıl 2,85 milyar TL'lik ödül ve nakit, yatırım desteği açıklanan Big Bang'in bu sene daha büyük bir kaynak sunması bekleniyor. Türkiye'den dünya sahnesine uzanan başarı hikayeleri İTÜ Çekirdek, girişimcilere sadece erken aşama destek sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda yatırımcı ve fonlarla buluşarak küresel başarı yolunda yeni kapılar açıyor. Şimdiye kadar desteklenen birçok girişim; Silikon Vadisi'nde yatırıma değer görüldü, 40'tan fazla ülkede dağıtım ağı kurdu ve bazıları sektörel dönüşüme öncülük eden etkiler yarattı. Bu girişimlerin arasında gelecek vadeden "unicorn" adayları da yer alıyor. Girişimci sunumlarının eş zamanlı olarak global yatırımcılara canlı yayınlanacağı etkinliğe kayıtlar bigbang.itucekirdek.com adresinden yapılabiliyor. BIG BANG STARTUP CHALLENGE 2025'TE SAHNE ALACAK TOP 50 GİRİŞİM Otomotiv İhracatçıları Birliği (OİB)'in desteğiyle Otomotiv ve Mobilite Sahnesi: Arya AI: Yapay zeka destekli bir lojistik optimizasyon motorudur. Karmaşık ve manuel dağıtım planlamalarını hızlı, veri odaklı ve senaryoya dayalı karar alma süreçlerine dönüştürüyor. ALL IoT Teknoloji: Şehirlerin atık toplama süreçlerinde yakıt, zaman ve karbon emisyonlarını yüzde 50'ye kadar azaltarak, atık yönetimini daha akıllı, çevreci ve verimli bir hale getiriyor. M-BASED: Hayvansal ve petrol bazlı derilere dayalı etik ve çevresel sorunları, geliştirdiği "Mantar Tabanlı Vegan Deri" ile sona erdiriyor. Tekstil sektörüne sürdürülebilir, çevre dostu, erişilebilir ve yüksek kaliteli hambal sunuyor. GUARTEC: Motosiklet kullanıcılarının güvenlik, konfor ve stil ihtiyaçlarını birleştiren teknoloji odaklı bir koruyucu çözümdür. STEP4: Şirketlerin sürdürülebilirlik risklerini analiz etmelerini, ESG performanslarını değerlendirmelerini ve regülasyonlarla uyumlu dijital eylem planları ile gelişimlerini yönetmelerini sağlayan yapay zeka destekli bir kurumsal sürdürülebilirlik platformudur. Vignetim: Avrupa'da araçla seyahat eden bireyler ve ticari filolar için dijital vinyet, otoyol geçişi, eSIM ve sigorta çözümlerini tek bir platformda sunarak kapsamlı bir mobilite asistanı deneyimi sunuyor. Biges Kompozit: Tekstil atıklarını ileri dönüşümle yüksek performanslı kompozit malzemeler, akustik panel ve sürdürülebilir hammaddeye çeviren çevreci bir girişimdir. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder)'in desteğiyle Enerji Sahnesi: Conveks: Elektrik dağıtım şirketleri için rota optimizasyonu, görev atama ve dinamik planlama süreçlerini otomatikleştiren, yapay zeka destekli akıllı optimizasyon çözümüdür. NisusAI: Yapay zeka tabanlı otomasyon sistemiyle kurumların RPA altyapılarını tek platformda yöneten, maliyet azaltıp dijital dönüşümü hızlandıran bir çözümdür. Onna Robotics: Rüzgar enerjisi sektöründe bakım ve operasyonel verimliliği dönüştüren, yapay zeka destekli otonom mobil robot (AMR) çözümleri geliştiren bir ileri teknoloji girişimidir. Rotamen: Yapay zeka destekli saha iş gücü yönetim platformudur. Torkman: Itools ürün serisi ve Torka denetim/uygulama platformuyla fabrika, tesis ve enerji hatlarında insan + robot iş birliğini veriyle yöneten bir ekosistem sağlar. Ukko Bot: LLM (Büyük Dil Modeli) tabanlı yapay zekasıyla enerji profesyonellerinin doğal dilde sordukları sorulara hızlı analiz sunan, kârlılığı artıracak kararları hızlandıran bir SaaS platformudur. Werer Energy: Yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren, lityum batarya paketleri, hibrit invertör sistemleri ve ölçeklenebilir enerji depolama çözümleri geliştiren bir teknoloji girişimidir. ITU SEED Sahnesi: Beesage: Arıcılar için geliştirilen modüler erken uyarı sistemiyle bal verimini artıran, arı kolonisini koruyan ve kovan ziyaretlerini azaltan bir teknoloji sağlar. Fleetroot: Akıllı mobilite ve IoT platformu olarak, işletmelerin son teslimlerini, filo yönetimini ve bağlı varlıklarını gerçek zamanlı olarak takip etmelerini sağlar. FortyGuard: Ticaret, şehir sistemleri ve enerji sektörlerinde ölçeklenebilir yapay zeka destekli analizler sunar. 2 metre hassasiyetindeki sıcaklık verileriyle işletmelere gerçek zamanlı içgörüler sağlar. Key2Enable: Engelli öğrencilere yönelik, öğrenim ve iletişim süreçlerini destekleyen inovatif eğitim teknolojileri geliştirir. Waiter Call: Restoran sahiplerinin personel iş yükünü dengelemelerinde yardımcı olan dijital bir yönetim sistemidir. Yaşam Teknolojileri ve Medikal Teknolojiler Sahnesi: Bloocell Sağlık Teknolojileri: Kişiye özel üretilebilen, biyobozunur yapısıyla doğal yenilenmeyi destekleyen ve doku onarımında etkili çözümler sunan yapay doku teknolojisidir. CalibraMics: Bilgisayarlı Tomografi görüntülerinde veri standardizasyonu sağlayan, hibrit sistemler geliştiren ve üreten bir teknoloji girişimidir. Collaxir Arge ve Biyoteknoloji: Patentli yeşil teknolojisiyle balık ve tavuk atıklarını yüksek saflıkta kolajen peptitler ve değerli hammaddelere çeviren biyoteknoloji çözümleri geliştiren girişimdir. GODİ Biyoteknoloji: Yaşam bilimlerinin geleceğine yönelik öncüllük ederek ileri biyoteknolojik ürünler geliştiren bir girişimdir. MamaLabs: Anne sütü besleyici değerlerini analiz ederek, sonuçlarla doktorlar tarafından kişisel takviye veya beslenme önerisi sunan, emziren annelere destek teknolojisi sunmaktadır. Marin "kişiselleştirilmiş destek rutini": Uzman onaylı, yapay zeka tabanlı algoritmasıyla kullanıcı sağlık verilerine dayalı kişiselleştirilmiş destek çözümleri sunar. My Gene And Cell Therapies Biyoteknoloji: İthal eskitme otoantikor testleri yerine, serumdaki en düşük titreleri gün içinde hassas bir şekilde ölçen, genetik programlı akıllı hücre platformudur. RAYMARE: Tarımsal üretimde beslenme, su kıtlığı ve toprak verimliliği gibi küresel sorunlara bitki bazlı çözümler sunan bir derin teknoloji girişimidir. Yapay Zekâ ve Makine Teknolojileri Sahnesi: AirGemba: IoT ve yapay zeka teknolojilerini birleştirerek işletmelere operasyonel verilerden gerçek zamanlı içgörüler sunan bir süreklilik platformudur. ARCH Technology: Kullanıcının nabzını, doku oksijenlenmesini ve ödem miktarını ölçen, elde edilen verilere göre kan dolaşımını düzenleyen giyilebilir bir teknoloji ürünüdür. Corezzle Electronics: Elektronik bileşenleri 1 TL boyutundaki tek bir işlemci paketinde toplayarak, firmalar için kompakt ve yüksek performanslı çözümler sunar. DexterGPT: Yapay zeka altyapısı ile teknik bilgiyi gerektirmeden SEO ve dijital pazarlama çalışmalarını yürüterek, kullanıcıların maliyetten tasarruf etmesine yardımcı olur. Lunaar: Fiziksel ve dijital dünyalar arası deneyim farklarını gidererek, markalar ve tüketiciler için yeni nesil yapay zeka destekli ürün deneyimleri sunar. NCT Robotik: Otel, sağlık, eğitim ve etkinlik sektörleri için otonom robotlar geliştiren bir teknoloji girişimi olarak hizmet verir. Seri AI Systems: Yapay zeka desteği sağlayan, güvenli ve genişletilebilir bir akıllı sohbet platformudur. Uludoğan Savunma Sanayi: Savunma ve güvenlik alanlarında kullanılmak üzere; otonom uçuş yeteneği olan, yerli nano insansız hava araçları geliştiren bir girişimdir. Gayrimenkul ve İnşaat Teknolojileri Sahnesi: CIRCULA: Robotik imalat ve biyobazlı malzemeleri kullanarak sürdürülebilir çözümler geliştirir. CoBoT AI: Tasarım otomasyon yazılımı ve yapay zeka ajanlarıyla manuel süreçleri dijitalleştiren bir platform sunar. Myaircharger: Hızlı ve ekonomik şarj çözümleri sunarak, mekanlara şarj reklam ve müşteri etkileşimi sağlar. Sanamekan: Birçok etkinlik türü için mekan kiralama imkanı sunan çevrim içi bir platformdur. İK ve Regülasyon Teknolojileri Sahnesi: hiri.ai: İşe alım süreçlerini yapay zeka ile otonomlaştıran ve şirketlere verimlilik kazandıran bir platformdur. Sobrantech Dijital Dönüşüm: Firmaların dijital dönüşümünü uluslararası standartlarda gerçekleştirmelerine yardımcı olur. Synaps AI: İşe alım süreçlerini otomatikleştiren bir platformdur. Tebli: Belge süreçlerini optimize eden hukuk teknolojisi platformudur. Waytogo: Koçluk ve mentorluk süreçlerini dijitalleştiren ve analiz eden bir şirket. WiseStella: Gemi işletmeciliğinde yapay zeka temelli analizler sunan bir SaaS platformudur. E-Ticaret ve Platformlar Sahnesi: BINCLUSIVE: Engelli bireylerin erişimini kolaylaştıran yapay zeka tabanlı kullanıcı deneyimi platformudur. Ranke Studios: Psikolojik derinliği yüksek oynanış biçimleriyle oyunlar geliştiren bir stüdyo. VOTLOG: Mobil odaklı tüketici araştırma platformudur. SociaPol: No-code altyapılı metaverse platformudur. Trilema Wallet: Blockchain tabanlı cüzdan alt yapısı sunar. Dijital ödeme çözümleri sağlar. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

122 Yaşına Kadar Yaşamak Mümkün Haber

122 Yaşına Kadar Yaşamak Mümkün

BİYOSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, biyoteknolojinin tarım, sağlık, gıda ve hayvancılık gibi kritik alanlara yapacağı katkılarla 122 yaşına kadar sağlıklı bir yaşamın mümkün olabileceğini söyledi. Varlıbaş, İstanbul’da kurulan Biyoteknoloji Vadisi ile Türkiye’nin bu sektörde önemli bir adım attığını açıkladı. Türkiye’nin amacının, 10 yıl içinde biyoteknoloji alanında dünyadaki en iyi 10 ülke arasına girmek olduğunu belirtti. Yaklaşık 2,7 milyon metrekare üzerinde ve 4,5 milyar dolar yatırımla oluşturulan Biyoteknoloji Vadisi, Türkiye’nin bilim ve teknoloji merkezli kalkınma hedeflerinde önemli bir pozisyon alıyor. Araştırma, üretim, girişimcilik ve sanayi iş birliğinin aynı yapı altında toplandığı bu vadi, ulusal biyoteknoloji kapasitesini artırmayı hedefliyor. Biyoteknoloji Sanayicileri Derneği (BİYOSAD) ve Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (BİOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, Türkiye’nin ekonomik güç bakımından 22., biyoteknolojide ise 48. sırada olduğunu belirterek, “Bu durumu değiştirmek için Türkiye’yi 10 yıl içinde biyoteknoloji liderleri arasına sokmayı hedefliyoruz” dedi. Varlıbaş, vadinin yalnızca üretim ve Ar-Ge sahası değil, ulusal yenilik politikalarının uygulanacağı birleşik bir ekosistem olduğunun altını çizdi. “Biyoteknoloji Vadisi, Türkiye’nin bilim odaklı büyümesine yön verecek. Yerli ve yabancı yatırımcılarla ekosistemi güçlendirip bilimi toplumsal yaşama entegre etmeyi amaçlıyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Projenin hedefleri arasında 20 bin kişilik istihdam, 15 milyar dolarlık ihracat ve 300 girişimcilik projesinin desteklenmesi bulunuyor. “BİYOTEKNOLOJİ ZENGİNLİK, SAĞLIK VE UZUN YAŞAM DEMEK” Türkiye ve dünyadan bilim insanlarının bir araya geldiği 2. Uluslararası Sürdürülebilirlik için Biyoteknoloji Çözümleri Kongresi (Biotech4SUS), Gebze Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde yapıldı. Kongrede konuşan Dr. Ercan Varlıbaş, biyoteknolojiyi “zenginlik, sağlık ve uzun yaşam” kelimeleriyle tanımladı. Varlıbaş, biyoteknolojinin sadece bir bilim alanı değil, aynı zamanda ekonomik büyümenin öncüsü olduğunu belirterek, “Dünyada resmi kayıtlara geçmiş en uzun ömürlü insanlardan biri 122 yıl yaşadı. Biyoteknoloji, sağlıklı ve stresten uzak yaşam sürelerini artırmayı sağlıyor” dedi. Biyoteknolojinin tarım, sağlık, gıda ve hayvancılık gibi kader belirleyici sektörlerde değişiklik yaratacağını ifade eden Varlıbaş, “Bu sektör, Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme stratejisinde kilit rol oynamaya devam edecek” açıklamasında bulundu. “BİYOTEKNOLOJİ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN ANAHTARI” Dr. Ercan Varlıbaş, Türkiye’nin biyoteknoloji atılımının artık sadece sanayi düzeyinde değil, bilimsel bir politika temelinde ilerlediğini anlatarak, “Biyoteknoloji doğayı taklit etmez, onunla iş birliği içinde çalışır. Günümüzde iklim değişikliği, gıda güvenliği, sağlık ve enerji tasarrufu gibi meselelerin çözüm adresi biyoteknolojidir. BİYOSAD olarak kamu, sanayi ve üniversiteleri ortak bir paydada topluyoruz. Amacımız sadece üretim yapmak değil, bilimin etik, çevreci ve sürdürülebilir bir şekilde büyümesini sağlamak. Türkiye’yi sadece biyoteknolojik ürünlerinde değil, bilimsel seviye ve sürdürülebilirlik konusunda da örnek bir ülke yapmakta kararlıyız” şeklinde konuştu. Dr. Ercan Varlıbaş ayrıca konuşmasında, Biyoteknoloji Vadisi’nin sadece ulusal düzeyde değil, uluslararası alanda da etkili olmayı hedeflediğini belirtti. Dr. Varlıbaş, “Türkiye artık bu sektörde aktif rol üstleniyor. Kore ve Tayvan’da temaslarımız oldu, Boston’da iki kongreye katıldık. Gelecek yıl San Diego’ya Türkiye Pavilyonu kuracağız. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Sağlık ve Ticaret Bakanlıkları da bizlerle birlikte olacak” dedi. “YERLİ İLAÇ, TÜRKİYE’NİN BİLİMSEL ÖZGÜRLÜĞÜ AÇISINDAN KİLİT BİR DÖNEMEÇ” Yerli biyoteknolojik ilaç üretimde Türkiye’nin ulaştığı noktayı vurgulayan Dr. Ercan Varlıbaş, “5 yıl önce İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi ile başlatılan VSY Biotechnology tarafından desteklenen yeni biyoteknolojik ilaç molekülü projesi laboratuvar evrelerinde başarılı sonuçlar elde etti. Molekülümüz izole edilip tanımlandı ve güvenilirlik ile etkinlik açısından ön klinik testlerde umut verici sonuçlar verdi. Eğer insan aşaması klinik çalışmaları da iyi sonuçlanırsa, üretimi Biyoteknoloji Vadisi’nde yapacağız. Kendi molekülünü geliştiren bir ülke olmak yalnızca sağlıkta değil, bilimde de bağımsız olmayı getirir. Amacımız Türkiye’yi ilacını geliştiren, teknolojisini üreten ve bilgisini pazarlayan bir ülke konumuna getirmek. Bu süreç, Türkiye’nin bilimsel bağımsızlığı açısından kritik bir eşik olacaktır” şeklinde konuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Yeni Altay Tankları Türk Silahlı Kuvvetleri’ne Teslim Edildi Haber

Yeni Altay Tankları Türk Silahlı Kuvvetleri’ne Teslim Edildi

Yeni Altay Tankı'nın seri üretimi, dünya çapında ilk 5, Avrupa'da ise ilk 3 arasında yer alan BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisinde başlatıldı. Türkiye'nin savunma sanayisindeki en önemli yatırımlarından biri olan BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla açıldı. Açılış töreninde, ilk üretilen Yeni ALTAY Tankları Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslim edildi. Bu başarıyla Türkiye, dünyada kendine özgü olarak ana muharebe tankı tasarlayıp üretebilen 12 ülkeden biri olma unvanını kazandı. Açılış töreninde konuşan BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, "Yeni ALTAY Tankını yerli ve milli imkânlarımızla ürettiğimiz, üretim kapasitesi ve teknoloji yoğunluğu bakımından dünya çapında ilk 5, Avrupa'da ise ilk 3 arasında yer alan BMC Ankara Üretim Kompleksimizde üreteceğiz. Sanayici kimliğimiz ve birikimimizle ülkemiz için çok önemli ve kritik olan bu projeye nasıl katkı sağlayabiliriz diye çıktığımız bu yolda, bugün BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesislerimizi açarken ilk üretilen Yeni Altay Tanklarımızı da Türk Silahlı Kuvvetlerimize teslim ediyoruz. Bu zorlu süreçte vizyonu, savunma sanayimizin millileştirilmesine yönelik inancı ve kararlı liderliği ile bizlere güç veren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarımı arz ediyor, bu önemli projede bizlerle omuz omuza çalışan ve bu başarıda emeği geçen değerli proje ortaklarımıza ve tüm çalışma arkadaşlarıma gönülden teşekkürlerimi sunuyorum." dedi. Türkiye'nin savunma sanayisinde yüz akı olan BMC, Ankara'da yatırımını tamamladığı Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisinde, ülkemizin son yıllardaki en büyük savunma sanayi projesi olan Yeni ALTAY Tankı'nın seri üretimine geçerek tarihi bir başarıya daha imza attı. BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesislerinin açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Genelkurmay Başkanı Selçuk Bayraktaroğlu ve çok sayıda askeri ve sivil davetlinin katılımıyla gerçekleştirilen törende, ilk üretilen Yeni ALTAY Tankları Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edildi. Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, açılış töreni kapsamında yaptığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle gerçekleştirdiğimiz törende, ALTAY Ana Muharebe Tanklarımızın teslimatını ve zırhlı araçlara yönelik yeni nesil entegre üretim tesisimizin açılışını gururla gerçekleştirdik. Bugün sadece bir fabrikanın kapısını değil; büyük ve güçlü Türkiye idealine açılan stratejik bir eşiği daha aştık. Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli liderliğinde savunma sanayimizde başlattığımız büyük dönüşüm, ALTAY ile bugün sahaya taşınıyor. ALTAY yalnızca bir tank değil; bağımsızlığımızın zırhlı iradesi, mühendislikte ulaştığımız seviyenin çelikten yansımasıdır. Projenin bugünlere gelmesinde emek veren herkese şükranlarımı sunuyorum." BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, "Böylesine kritik bir projede 70 yıllık sanayicilik kültürüne sahip Tosyalı'ya güvenilmesi ve BMC'nin savunma sanayindeki bilgi birikimine inanılması bizlere en başından beri motivasyon ve güç kaynağı oldu." Türkiye'nin savunma sanayi alanında oyun kurucu haline gelmesi yolunda kritik bir adım olan bu projenin başarıya ulaşmasında köklü sanayicilik kültürünün önemli bir faktör olduğuna vurgu yapan BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, "Ülkemizin geleceği ve güvenliği açısından böylesine kritik bir projede 70 yıllık sanayicilik kültürüne sahip Tosyalı'ya güvenilmesi ve BMC'nin savunma sanayindeki bilgi birikimine inanılması bizleri en başından beri motive eden en önemli unsur oldu. Tosyalı olarak dünyanın çok zorlu coğrafyalarında, dünya çapında tesis yatırımlarına ve projelere imza atıp bunları öngörülen zamandan da önce tamamlayan bir şirketiz. 3 kıtada sayıları 50'ye ulaşan tesisimiz, 15 milyon ton yıllık sıvı çelik üretim kapasitemiz ve yaklaşık 15 bin çalışanımızla geçen yıl dünyanın en hızlı büyüyen ilk 3 çelik üreticisinden biri olurken dünya sıralamasında 21 basamak birden atlayarak 46'ncılığa yükseldik. Bugün dünyada böyle bir başarı elde ettiysek ve aynı zamanda Türkiye'nin en büyük, Avrupa'nın üçüncü büyük çelik üreticisi konumuna yükseldiysek bunu sanayideki bilgi birikimimize, işinin ehli çalışanlarımıza, ileri teknoloji ve Ar-Ge'ye yaptığımız yatırımlara borçluyuz. Tosyalı olarak Yeni Altay Tankı için yola çıktığımızda bu konuyu ticari bir mesele olarak görmedik. Ülkemizin geleceği ve güven dolu yarınları için hep birlikte yola çıktığımız milli bir mesele olarak ele aldık." dedi. BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, "Bu zorlu süreçte vizyonu, savunma sanayimizin millileşmesine yönelik inancı ve kararlı liderliği ile bizlere güç veren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarımı arz ediyorum." Bugün, 10 yıl öncesinde yola çıkılan prototipten tamamen farklı, değişen muharebe sahası ihtiyaçlarına göre teknolojisi geliştirilen Yeni ALTAY Tankı'nın seri üretime geçmesiyle birlikte, dünyada özgün olarak ana muharebe tankı tasarlayıp üretebilen 12 ülkeden biri olmanın gururunu yaşadıklarını dile getiren Fuat Tosyalı, "Yeni ALTAY Tankı'nda, BMC'nin Ar-Ge ve tasarım ekipleri tarafından ihracat lisansı alınamayan tüm alt sistemlerin yerine yerli ve milli alt sistemler geliştirildi. TSK'nın ihtiyaçları doğrultusunda teknolojik, dijital ve mekanik olarak araç üzerine yeni savunma sistemi ve ekipmanları yerleştirildi. Belki de seri üretime başlamış olmamızdan daha da heyecan verici olanı ise, inşallah 2026 yılının sonlarından itibaren Yeni ALTAY'ın BMC Power tarafından üretilen yerli ve milli güç grubu ile seri üretime devam edecek olması. Ülkemizin mühendisleri, teknoloji, inovasyon ve Ar-Ge ile Yeni ALTAY Tankı projesini hayata geçirmek için büyük bir özveriyle çalıştılar. Bu projede çalışan ekipler ülkemizin önemli meselelerinden birine çözüm ürettiği bilinciyle büyük bir heyecan ve motivasyon ile ter döktüler. Böylece ortaya en ileri teknolojilerin kullanıldığı, yüksek yerlilik oranına sahip, dünyadaki benzerlerinden çok daha üstün özellikleri olan ve ordumuzun ihtiyaçlarına göre geliştirilen Yeni ALTAY Tankı çıkmış oldu. Bu zorlu süreçte, vizyonu, savunma sanayimizin millileştirilmesine yönelik inancı ve kararlı liderliği ile bizlere güç veren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarımı arz ediyor, bu önemli projede bizlerle omuz omuza çalışan ve bu başarıda emeği geçen değerli proje ortaklarımıza ve tüm çalışma arkadaşlarıma gönülden teşekkürlerimi sunuyorum." dedi. BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, "Yeni ALTAY Tankını yerli ve milli imkânlarımızla inşa ettiğimiz, üretim kapasitesi ve teknoloji yoğunluğu bakımından dünya çapında ilk 5, Avrupa'da ise ilk 3 arasında yer alan BMC Ankara Üretim Kompleksimizde üreteceğiz." BMC'nin Altay Tankı ile ilgili Arifiye'de başlayan faaliyetlerinin, 21 Ağustos 2019'dan beri Millî Savunma Bakanlığı kontrolünde ve denetiminde devam ettiğini ve şimdi bu çalışmaları BMC Ankara Üretim Kompleksi'ne taşıyacaklarını belirten Fuat Tosyalı, " Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen tank ihalesini alır almaz, bu projenin hayata geçirilmesinde Arifiye'nin birikiminden yararlanmak için bu tesisin kiralanması yoluna gitmiştik. Bunun karşılığında da bu tesisin çalışma ve üretim alanlarının altyapısını yenilemek, yeni ve güncel yazılımlı tezgahlarla donatmak üzere bir yatırım taahhüdünde bulunduk. Yeni Altay Tankı, Yeni Fırtına Obüsü ve Zırhlı Personel Taşıyıcı olan Altuğ aracımızı Arifiye'de geliştirdik. BMC Power ile Avrupa'nın sayılı Motor ve Transmisyon Test Merkezlerinden birinin bu tesiste kurulmasını sağladık. Arifiye'deki bütün taahhütlerimizi yerine getirdik. Tosyalı olarak BMC'nin çoğunluk hisselerini alır almaz bu projeyi yeniden ele alarak savunma sanayi ekosistemine daha uygun olduğu için Yeni ALTAY Tankını üreteceğimiz fabrika için Ankara'yı seçtik. Daha önce bu yatırım için planlanan Karasu'daki araziyi de devletimize iade ettik. Tamamen yerli ve milli imkânlarımızla inşa ettiğimiz BMC Ankara Üretim Kompleksi yatırımımız da planladığımız takvimin hep önünde gitti. Yeni ALTAY Tankı'nın seri üretimini Ankara'daki bu fabrikamızda yapacağız dedik ve çok şükür bugün bunu da başararak savunma sanayimize dünya standartlarında bir tesis kazandırdık. Devreye aldığımız bu tesisimiz, hem sahip olduğu kapalı alan ve üretim kapasitesi hem de teknoloji yoğunluğu bakımından Türk savunma sanayisinin en büyük ağır zırhlı araçlar üretim tesisi oldu. Kapalı alan olarak dünyada da sayılı tesislerden biri olan BMC Ankara, üretim kapasitesi ve teknoloji yoğunluğu bakımından dünya çapında ilk 5, Avrupa'da ise ilk 3 ana muharebe tankı üretim tesisi içinde yer alıyor." dedi. BMC Ankara Üretim Kompleksi 1000 dönümlük bir kampüs olarak tasarlandı BMC Ankara Üretim Kompleksi yaklaşık 1000 dönümlük bir alanda geniş bir kampüs olarak tasarlandı. Üretim Kompleksi içerisinde BMC Power Tesisi ve BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisi olmak üzere iki ana tesis yer alıyor. İlk olarak BMC Power inşaatı tamamlanarak geçen yıl faaliyete geçirildi. Tesiste motor ve transmisyon bloklarının talaşlı imalatı ve montajı, yakıt enjeksiyon sistemi gibi kritik alt sistemlerin üretimi gerçekleştiriliyor. BMC Power bünyesinde, Türk mühendis ve işçisinin emeğiyle geliştirilen yerli ve milli 400 ve 600 beygirlik motorlar, 1000 ve 1500 beygirlik güç gruplarının üretim çalışmaları sürüyor. Bu tesiste ALTAY Tankı'na, FIRTINA Obüsü'ne, Yeni Nesil Zırhlı Araç gruplarının büyük bir kısmına ve çeşitli tipteki deniz araçlarına yerli ve milli motor ve transmisyon üretimi yapılıyor. BMC'nin açılışını bu tören ile yaptığı BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisinde ise başta Yeni ALTAY Tankı olmak üzere birçok paletli ve tekerlekli zırhlı araç üretilecek. Zırhlı Araç Üretim Tesisinde, aylık 8 adet ALTAY Tankı ve aylık 10 adet ALTUĞ 8X8 seri üretim kapasitesi bulunuyor. Bu araçların üretileceği platformlar, kolaylıkla farklı türde zırhlı araçların üretilebileceği hatlara dönüştürülebiliyor, böylece esnek bir üretim altyapısına da sahip olunuyor. BMC Ankara Üretim Kompleksi'nde ayrıca yaklaşık 300 dönümlük, tank ve diğer zırhlı araçların çeşitli arazi koşullarında testlerinin yapılabileceği bir de test sahası yer alıyor. Tasarlanan Araç Test Alanı dünya çapındaki örnekleriyle kıyaslandığında en gelişmiş seviyede. Bir zırhlı araç tesisinde ihtiyaç duyulan her türlü modern test imkânına sahip. Ar-Ge ve üretim fonksiyonlarına ek olarak, Entegre Lojistik Destek Faaliyetleri kapsamında modern bir Eğitim Merkezi de bu tesis içerisinde bulunuyor. BMC Ankara Üretim Kompleksi tam kapasiteye ulaştığında mühendis ve işçilerden oluşan ekip sayısı 1.500'e ulaşacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türk tarım ihracatını 50 milyar dolara taşıyacak kadrolar geliyor Haber

Türk tarım ihracatını 50 milyar dolara taşıyacak kadrolar geliyor

Türkiye, yıllık 36 milyar dolarlık tarım ürünü ihracatıyla gıda ihracatında 50 milyar dolara ulaşmak ve "dünyanın gıda ambarı" unvanını korumak adına gençleri tarıma entegre etmeye devam ediyor. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, "Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi" programını üçüncü kez düzenlediklerini, iklim ve ekonomik koşulların göz önünde bulundurularak tarımsal üretimi sürdürülebilir kılmayı ve bu süreçte yenilikçi gençleri tarıma dahil etmeyi hedeflediklerini belirtti. Türk tarım sektörünün her yıl 74 milyar dolar katkıda bulunduğunu vurgulayan Uçak, sektörün üretimden pazarlamaya, lojistikten eğitime kadar birçok sorunla karşılaştığını dile getirdi. "Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi'ni üçüncü kez uygulamaya koyuyoruz. Amacımız; girişimci gençlerin tarım sektörüne kazandırılması ve üretim sürdürülebilirliğinin teknoloji ile desteklenmesi. Tarımdaki yaş ortalaması 55'e yükseldi ve bu durum gençlerin kentlere göç etmesiyle sektörde risk yaratıyor. Ziraat ve Gıda Mühendisliği eğitimi alan 83 gencimiz, üretimden lojistiğe, AR-GE'den pazarlamaya kadar çeşitli konularda dört haftalık bir eğitim alacak. Eğitimlerimize katılanların sayısı 200'ü aştı. Türk tarımının 50 milyar dolar ihracat hedefine, genç ve vizyon sahibi kadrolarla ulaşacağımıza inanıyoruz. Ege Bölgesi'nden bu ihracata 10 milyar dolar katkı yapmayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu. İlk ders gıda sistemlerinde yeni yaklaşımlar ve beklentiler "Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi"nin ilk gününde Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet ALTINDİŞLİ, "Tarım ve Gıda Sistemlerinde Yeni Yaklaşımlar ve Beklentiler" başlıklı dersi gerçekleştirdi. Eğitimde organik ve konvansiyonel tarımda tüketici ve üretim sistemlerinin yeni ihtiyaçlarına nasıl cevap verebileceği, sürdürülebilirlik kriterlerinin nasıl sağlanacağı tartışıldı. Ecoland Institute Kurucu Ortağı Tolga Erkmen, "Hayallerin Geleceğe Dönüşümü" üzerinde durduğu eğitimiyle katıldı. Teknolojik, ekonomik ve sosyal alanlardaki değişimlere dair gençlere yeni bakış açıları sundu. Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özlem Kızılırmak Esmer, "Biyobozunur Ambalajlar ve Atık Yönetimi" konusuna değinerek, gıda atıklarının azaltılmasına katkı sağlayacak olan ambalaj teknolojilerini gençlerle paylaştı. "Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi"nin ikinci gününde ise İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuğba Tuğrul, "Tarım Ürünlerinde Markalaşma ve Dijital Pazarlama" dersini verdi. Sektörde rekabetçiliği artırmak için markalaşmanın önemini vurgularken, gençlere dijital kampanya tasarlama becerisi kazandırdı. Zirai Mücadele İlaçları Üreticileri Derneği (ZİMİD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Kaya, "Pestisitler ve Gıda Güvenliği" üzerine sunum yaparak ülkemizde ve dünya çapında gıdayla ilgili güncel sorunlar, sürdürülebilirlik ve gıda güvenliği konularında bilgi verdi. "Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi"ne katılan genç mühendis adaylarına devlet desteklerini Ege İhracatçı Birlikleri Devlet Yardımları Departmanından uzman isimler aktardı. Sürdürülebilir Tarım Bilimsel AR-GE Kooperatifi Kurucusu Prof. Dr. Meltem Onay, "Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik, Karbon & Su Ayak İzi Takibi, Blockchain ve İzlenebilirlik" eğitimi ile tarım ve gıda sektöründe çevresel ayak izinin azaltılmasının ve bunun sağlanmasının önemini vurguladı. Katılımcılar, 4 hafta boyunca teorik ve pratik derslerle birlikte şirket ziyaretleri, atölye çalışmaları gerçekleştirdikten sonra birer sunum yapacaklar. Programın sonunda ise bir sertifika takdim edilecek. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği'nin 2022'de ilk kez düzenlediği "Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi"ne 55 kişi katılmıştı, 2024'te bu eğitim programına 82 genç gıda ve tarım mühendisi adayı dahil olmuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Gök vatanın yeni bekçileri hedefi 12’den vurdu! Haber

Gök vatanın yeni bekçileri hedefi 12’den vurdu!

Yerli ve milli hava-hava füzelerimiz Bozdoğan ve Gökdoğan zorlu testlerden tam not aldı. Türkiye, gökyüzündeki bağımsızlığını kendi mühendisliğiyle güvence altına alıyor. ANKARA (İGFA) -Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen Türkiye’nin yerli ve milli hava-hava füzeleri BOZDOĞAN ve GÖKDOĞAN’ın test atışlarını başarıyla tamamladığını duyurdu. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Bakan Kacır, bu başarıyı “Gök Vatanın sarsılmaz iki pençesi” sözleriyle aktardı. Bakan Kacır’ın verdiği bilgilere göre, hava-hava füzeleri üstün teknoloji ve ileri mühendislik ürünü özellikleriyle dikkat çekerken, BOZDOĞAN, itki vektör kontrolü ile yüksek manevra kabiliyeti, gelişmiş kızılötesi arayıcı başlık sayesinde hassas hedef takipli olarak öne çıkarken, GÖKDOĞAN ise zorlayıcı koşullarda bile tam isabet ve yüksek performans olduğunu kaydetti. Bakan Kacır, bu sistemlerin Türk Hava Kuvvetleri’nin envanterine girerek Türkiye'nin hava savunmasında dışa bağımlılığı azaltacak ve gökyüzünde tam bağımsızlık hedefini daha da güçlendireceğini belirtti. https://twitter.com/mfatihkacir/status/1979816808740794569 "GÖKYÜZÜNE KAZINMIŞ İKİ İMZA" Bakan Kacır paylaşımında, “İleri mühendisliğimizin, bitmeyen azmimizin ve tam bağımsızlık idealimizin gökyüzüne kazınmış iki imzası: BOZDOĞAN ve GÖKDOĞAN. Yerli ve milli hava-hava füzelerimiz zorlu test atışlarını başarıyla tamamladı. Gökyüzünde nice gurur verici başarılara!” ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.