Hava Durumu

#Sağlık

giresunsonhaber - Sağlık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sağlık haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Giresun'da Kızılay Haftası Başladı Haber

Giresun'da Kızılay Haftası Başladı

Giresun'da Kızılay Haftası Başladı: İnsani Değerlerin Önemi Anlatılıyor Giresun'da Kızılay Haftası, 3-5 Kasım günleri arasında Atatürk Meydanı'nda yapılan ve yoğun ilgi gören çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Türk Kızılayı'nın insani yardım faaliyetleri hakkında farkındalık kazandırmak ve gönüllülük bilincini güçlendirmek amacıyla yapılan etkinlikler, fotoğraf sergileri ve sağlık temalı bilgilendirme çalışmalarıyla kalabalık bir halk kitlesini topladı. Etkinliğin açılışına Vali Yardımcısı Mehmet Fatih Yanıkoğlu'nun yanı sıra, Türk Kızılay Giresun Şube Başkanı Hakan Korkmaz, AFAD İl Müdürü Ahmet Tuğhan Sakarya, İl Sağlık Müdürü İskender Aksoy gibi önemli isimler ile ortaokul Kızılay Kulübü öğrencileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Vali Yardımcısı Mehmet Fatih Yanıkoğlu, Kızılay'ın sağladığı hizmetlerin önemine vurgu yaparak, "Kızılay, sadece afet anlarında değil, toplumun her alanında birlik ve yardımlaşma anlayışını sürdürmektedir. Tüm Giresunluları, bu misyona destek olmaya ve Kızılay gönüllüsü olmaya davet ediyoruz." şeklinde konuştu. Meydanda kurulan stantlarla halka yönelik sağlık ve organ bağışı konularında bilgilendirmeler gerçekleştirildi. Bunun yanında, ziyaretçilere boy-kilo ölçümü hizmeti sunulmakta, Gençlik Merkezi'nin katkılarıyla çocuklara yönelik boyama etkinlikleri yapılmaktadır. Giresun Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi iş birliğiyle hazırlanan stantlarda, özellikle "Sıfır Atık" bilincinin artırılmasına yönelik materyaller sergilenerek, farkındalık oluşturuldu. Katılımcılar, etkinlik alanını ziyaret ederek, yetkililerden Kızılay'ın faaliyetleri hakkında bilgi aldı. Türk Kızılay Giresun Şube Başkanı Hakan Korkmaz, Kızılay'ın toplumsal anlamda taşıdığı değere işaret ederek, gönüllülüğün ve insani değerlerin yaygınlaştırılması için gerçekleştirilen çalışmaların devam edeceğini ifade etti. Tüm vatandaşları, Kızılay gönüllülerini ve okul kulüplerini sergi ve etkinlik alanına katılmaya davet eden Korkmaz, bu tarz organizasyonların toplumda birlik duygusunu güçlendirdiğini dile getirdi. Kızılay Haftası kapsamında Giresun Atatürk Meydanı'nda düzenlenen bu rengarenk etkinliklerin, 5 Kasım Çarşamba günü akşam saatlerine kadar devam edeceği belirtildi.

122 Yaşına Kadar Yaşamak Mümkün Haber

122 Yaşına Kadar Yaşamak Mümkün

BİYOSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, biyoteknolojinin tarım, sağlık, gıda ve hayvancılık gibi kritik alanlara yapacağı katkılarla 122 yaşına kadar sağlıklı bir yaşamın mümkün olabileceğini söyledi. Varlıbaş, İstanbul’da kurulan Biyoteknoloji Vadisi ile Türkiye’nin bu sektörde önemli bir adım attığını açıkladı. Türkiye’nin amacının, 10 yıl içinde biyoteknoloji alanında dünyadaki en iyi 10 ülke arasına girmek olduğunu belirtti. Yaklaşık 2,7 milyon metrekare üzerinde ve 4,5 milyar dolar yatırımla oluşturulan Biyoteknoloji Vadisi, Türkiye’nin bilim ve teknoloji merkezli kalkınma hedeflerinde önemli bir pozisyon alıyor. Araştırma, üretim, girişimcilik ve sanayi iş birliğinin aynı yapı altında toplandığı bu vadi, ulusal biyoteknoloji kapasitesini artırmayı hedefliyor. Biyoteknoloji Sanayicileri Derneği (BİYOSAD) ve Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (BİOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, Türkiye’nin ekonomik güç bakımından 22., biyoteknolojide ise 48. sırada olduğunu belirterek, “Bu durumu değiştirmek için Türkiye’yi 10 yıl içinde biyoteknoloji liderleri arasına sokmayı hedefliyoruz” dedi. Varlıbaş, vadinin yalnızca üretim ve Ar-Ge sahası değil, ulusal yenilik politikalarının uygulanacağı birleşik bir ekosistem olduğunun altını çizdi. “Biyoteknoloji Vadisi, Türkiye’nin bilim odaklı büyümesine yön verecek. Yerli ve yabancı yatırımcılarla ekosistemi güçlendirip bilimi toplumsal yaşama entegre etmeyi amaçlıyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Projenin hedefleri arasında 20 bin kişilik istihdam, 15 milyar dolarlık ihracat ve 300 girişimcilik projesinin desteklenmesi bulunuyor. “BİYOTEKNOLOJİ ZENGİNLİK, SAĞLIK VE UZUN YAŞAM DEMEK” Türkiye ve dünyadan bilim insanlarının bir araya geldiği 2. Uluslararası Sürdürülebilirlik için Biyoteknoloji Çözümleri Kongresi (Biotech4SUS), Gebze Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde yapıldı. Kongrede konuşan Dr. Ercan Varlıbaş, biyoteknolojiyi “zenginlik, sağlık ve uzun yaşam” kelimeleriyle tanımladı. Varlıbaş, biyoteknolojinin sadece bir bilim alanı değil, aynı zamanda ekonomik büyümenin öncüsü olduğunu belirterek, “Dünyada resmi kayıtlara geçmiş en uzun ömürlü insanlardan biri 122 yıl yaşadı. Biyoteknoloji, sağlıklı ve stresten uzak yaşam sürelerini artırmayı sağlıyor” dedi. Biyoteknolojinin tarım, sağlık, gıda ve hayvancılık gibi kader belirleyici sektörlerde değişiklik yaratacağını ifade eden Varlıbaş, “Bu sektör, Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme stratejisinde kilit rol oynamaya devam edecek” açıklamasında bulundu. “BİYOTEKNOLOJİ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN ANAHTARI” Dr. Ercan Varlıbaş, Türkiye’nin biyoteknoloji atılımının artık sadece sanayi düzeyinde değil, bilimsel bir politika temelinde ilerlediğini anlatarak, “Biyoteknoloji doğayı taklit etmez, onunla iş birliği içinde çalışır. Günümüzde iklim değişikliği, gıda güvenliği, sağlık ve enerji tasarrufu gibi meselelerin çözüm adresi biyoteknolojidir. BİYOSAD olarak kamu, sanayi ve üniversiteleri ortak bir paydada topluyoruz. Amacımız sadece üretim yapmak değil, bilimin etik, çevreci ve sürdürülebilir bir şekilde büyümesini sağlamak. Türkiye’yi sadece biyoteknolojik ürünlerinde değil, bilimsel seviye ve sürdürülebilirlik konusunda da örnek bir ülke yapmakta kararlıyız” şeklinde konuştu. Dr. Ercan Varlıbaş ayrıca konuşmasında, Biyoteknoloji Vadisi’nin sadece ulusal düzeyde değil, uluslararası alanda da etkili olmayı hedeflediğini belirtti. Dr. Varlıbaş, “Türkiye artık bu sektörde aktif rol üstleniyor. Kore ve Tayvan’da temaslarımız oldu, Boston’da iki kongreye katıldık. Gelecek yıl San Diego’ya Türkiye Pavilyonu kuracağız. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Sağlık ve Ticaret Bakanlıkları da bizlerle birlikte olacak” dedi. “YERLİ İLAÇ, TÜRKİYE’NİN BİLİMSEL ÖZGÜRLÜĞÜ AÇISINDAN KİLİT BİR DÖNEMEÇ” Yerli biyoteknolojik ilaç üretimde Türkiye’nin ulaştığı noktayı vurgulayan Dr. Ercan Varlıbaş, “5 yıl önce İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi ile başlatılan VSY Biotechnology tarafından desteklenen yeni biyoteknolojik ilaç molekülü projesi laboratuvar evrelerinde başarılı sonuçlar elde etti. Molekülümüz izole edilip tanımlandı ve güvenilirlik ile etkinlik açısından ön klinik testlerde umut verici sonuçlar verdi. Eğer insan aşaması klinik çalışmaları da iyi sonuçlanırsa, üretimi Biyoteknoloji Vadisi’nde yapacağız. Kendi molekülünü geliştiren bir ülke olmak yalnızca sağlıkta değil, bilimde de bağımsız olmayı getirir. Amacımız Türkiye’yi ilacını geliştiren, teknolojisini üreten ve bilgisini pazarlayan bir ülke konumuna getirmek. Bu süreç, Türkiye’nin bilimsel bağımsızlığı açısından kritik bir eşik olacaktır” şeklinde konuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

  İdrar Kaçırmayı Azaltan 6 Önemli Kural Haber

  İdrar Kaçırmayı Azaltan 6 Önemli Kural

Çoğu insanın hayat kalitesini ciddi şekilde etkileyen ancak dile getirilmeye çekinilen bir sağlık meselesi olarak idrar kaçırma, toplumda önemli bir konu olarak göz ardı edilemiyor. Bu durum genellikle 50 yaş sonrasında ortaya çıkıyor olarak bilinse de, aslında her yaştan bireyi etkileyebilir. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Burak Özkan, dünya genelinde yaygın olan idrar kaçırma probleminin, Türkiye'de yaşlanan nüfus sebebiyle arttığını ifade ederek, “Toplum temelli çalışmalarda, kadınların yüzde 9-43'ü, erkeklerin ise yüzde 7-27'sinin idrar kaçırma sorunu yaşadığı tespit edilmiştir. Bu sorun giderek bireylerin aile, sosyal ve iş yaşamlarına olumsuz etkilerde bulunabilecek seviyelerde olabiliyor. Bu yüzden, erken teşhis ve tedaviye başlamak, basit yöntemlerle hastalığı kontrol altına almak ve yaşam kalitesini artırmak bakımından büyük önem taşıyor. İdrar kaçırmanın türüne ve şiddetine göre uygulanan tedavilere günümüzde genellikle olumlu yanıt alınmakta, bazı vakalarda ise hastanın yaşam kalitesinde belirgin bir iyileşme sağlanmaktadır” şeklinde konuşuyor. Farklı türleri bulunuyor İdrar kaçırma, kişiye kontrolsüz bir şekilde veya uygun şartlar olmadığı takdirde istemsiz olarak idrarın gelmesi olarak tanımlanıyor. İdrar kaçırma, yaşam standardını oldukça düşürebilecek nitelikte çeşitlere sahip. Ani idrar ihtiyacıyla oluşan sıkışma tipi idrar kaçırmanın yanı sıra, karın içi basıncın arttığı, öksürme, hapşırma ve ağır cisim kaldırma gibi durumlarda görülen stres tipi idrar kaçırma en yaygın türler arasında yer alıyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Burak Özkan, "Bazı hastalarda bu iki türün birleşik şekilde görülebildiğini belirtirken, geçici koşullara dayalı idrar kaçırma, nörolojik rahatsızlıklara bağlı idrar kaçırma, fistüller veya taşma sebebiyle ortaya çıkan idrar kaçırma tipleri de bulunmaktadır" diyor. Birçok faktör etkili olabilir! İdrar kaçırmaya yol açan birçok neden bulunmaktadır. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Burak Özkan, başlıca nedenler arasında "Doğumlar, büyük bebek ağırlığı, menopoz, aşırı kilo, geçirilmiş ameliyatlar, idrar yolu enfeksiyonları, kullanılan ilaçlar, depresyon, zihinsel fonksiyon bozuklukları, nörolojik hastalıklar, kabızlık, sigara içimi ve genetik yatkınlık" gibi etkenleri sıralıyor. Tedavi ile kontrol sağlanabilir İdrar kaçırma tedavisinde amaç, hastanın yeniden idrar kontrolüne kavuşmasını sağlamak ve buna paralel olarak yaşam kalitesini yükseltip ek sorunlardan kurtulmaktır. Tedavi, idrar kaçırmanın türüne, hastanın yaşına, eşlik eden hastalıklarına, genel sağlık durumuna ve altta yatan bir sebep bulunup bulunmadığına göre değişiklik gösterebilir. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Burak Özkan, idrar kaçırmanın medikal yollarla çözülebileceğini belirterek, “Son yıllarda gelişmiş tedavi yöntemleri ve yaşam tarzı düzenlemeleri sayesinde hastaların çoğunda kontrol tam anlamıyla sağlanabilmektedir” diyor. İdrar kaçırmayı önlemeye yönelik 6 önemli kural! İdrar kaçırmanın başarılı bir şekilde tedavi edilebilmesi için öncelikle altta yatan sebebin tespit edilmesi çok önemlidir. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Burak Özkan, idrar kaçırma altında eğer idrar yolu enfeksiyonu, mesane tümörleri, prostat rahatsızlıkları, üreter ya da mesane taşı gibi bir tanı varsa bu durumun öncelikle tedavi edilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Prof. Dr. Burak Özkan, ayrıca yaşam tarzınızda yapılacak değişikliklerin de son derece önemli olduğuna işaret ederek dikkat edilmesi gereken 6 kuralı şu şekilde sıralıyor: "Kilo kaybı, idrar kontrolünü güçlendiren pelvik taban egzersizlerinin yapılması, düzenli egzersiz programlarının uygulanması, kahve ve çay tüketiminin tetikleyici faktörlerden biri olduğu için sınırlandırılması ve sigara bırakılması, tüketilen sıvı miktarının dikkatli şekilde ayarlanması ve kabızlık probleminin çözülmesi adına beslenme alışkanlıklarında değişiklik yapılması". Prof. Dr. Burak Özkan, yaşam tarzı düzenlemelerinin yanı sıra idrar kaçırmanın tipine ve şiddetine uygun olarak ilaç tedavisi, girişimsel yöntemler veya cerrahi müdahaleler de uygulanabileceğini belirtiyor. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Vasiyetlerde e-devlet'te! Organ bağışı e-Nabız ve e-Devlet üzerinden yapılabilecek Haber

Vasiyetlerde e-devlet'te! Organ bağışı e-Nabız ve e-Devlet üzerinden yapılabilecek

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, organ bağışı sürecine ilişkin önemli bir kolaylığı duyurdu. Yapılan yeni düzenleme ile vatandaşlar, artık e-Nabız ve e-Devlet sistemleri üzerinden organ bağışı vasiyetinde bulunabilecek. ANKARA (İGFA) - Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, organ bağışı ile ilgili yönetmelikte yapılan değişiklik sayesinde sürecin dijital ortama taşındığını belirterek, “Organ bağışı sürecini çok daha kolay hâle getirdik. Artık vatandaşlarımız hem e-Nabız hem de e-Devlet üzerinden organ bağışı beyanında bulunabiliyor. Bugün bir adım atalım, yarın hiç tanımadığınız insanlara umut olalım.” çağrısında bulundu. 6 ADIMDA ORGAN BAĞIŞI MÜMKÜN Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan bilgilendirme videosunu da paylaşan Bakan Memişoğlu, vatandaşların sadece 6 adımda e-Nabız üzerinden organ bağışı beyanında bulunabileceği belirterek, yeni sistem sayesinde sürecin daha hızlı, daha şeffaf, daha erişilebilir hâle getirildiğini kaydetti. https://twitter.com/drmemisoglu/status/1980721084828733567 Paylaşımında, “Her bağış yeni bir hayattır” mesajına yer veren Bakan Memişoğlu, organ bağışının hayat kurtaran önemine dikkat çekti. Türkiye’de organ nakli bekleyen binlerce hasta olduğuna işaret eden Memişoğlu, toplumun bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak, “Yaşamak güzel, yaşatmak daha güzel” diyerek çağrısını yineledi ve tüm vatandaşları e-Nabız ve e-Devlet üzerinden organ bağışına davet etti.

2025 İstanbul Ekonomi Zirvesi, 11-12 Aralık’ta Çırağan Sarayı’nda Gerçekleşecek Haber

2025 İstanbul Ekonomi Zirvesi, 11-12 Aralık’ta Çırağan Sarayı’nda Gerçekleşecek

Küresel ekonomi, enerji, sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm alanlarında dünyanın önde gelen iş ve fikir liderlerini bir araya getiren İstanbul Ekonomi Zirvesi, bu yıl “Yeni Dengeler & Küresel İş Birlikleri” temasıyla 11-12 Aralık 2025 tarihlerinde Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilecek. İki gün sürecek zirvede ekonomi, finans, enerji, turizm, teknoloji, sanayi, gayrimenkul, sağlık, eğitim, gıda ve girişimcilik gibi farklı alanlardan iş dünyasının liderleri bir araya gelerek yeni küresel düzenin dinamiklerini masaya yatıracak. İstanbul Ekonomi Zirvesi, bu yıl da küresel ölçekte yankı uyandıracak oturumlarıyla dikkat çekiyor. “Yeni Dengeler ve Küresel İş Birlikleri” temasıyla düzenlenen zirve; jeopolitik değişimlerin ekonomi üzerindeki etkilerinden, yeşil ve dijital dönüşüm süreçlerine, sürdürülebilir yatırımlardan enerji politikalarına kadar geniş bir yelpazede konuları gündeme taşıyacak. Zirvede kamu temsilcileri, uluslararası yatırımcılar, diplomatik misyonlar, iş insanları ve akademisyenler bir araya gelerek küresel ekonomik iş birliklerinin geleceğini değerlendirecek. Bu yıl ayrıca, İstanbul Ekonomi Zirvesi kapsamında düzenlenecek özel oturumlarda Avrupa, Asya, Körfez, Afrika ve Amerika ülkeleri ile Türkiye arasındaki yatırım fırsatları ele alınacak. İstanbul, Küresel İş Birliklerinin Merkezi Olmaya Devam Ediyor Zirvenin İcra Kurulu Başkanı Abdullah Değer, bu yılki temanın küresel dönüşüm sürecinde Türkiye’nin rolünü vurgulamak açısından özel bir anlam taşıdığını belirtti: “Dünyada ekonomik güç dengeleri yeniden şekilleniyor. Bu yeni dönemde Türkiye, stratejik konumu ve üretim gücüyle küresel iş birliklerinin merkezinde yer alıyor. 2025 İstanbul Ekonomi Zirvesi’nde, bu dönüşüm sürecinde ülkemizin nasıl daha etkin bir rol üstlenebileceğini ele alacağız. Zirvenin iş dünyası için yeni ortaklıklara ve uzun vadeli yatırımlara kapı aralamasını hedefliyoruz.” Zirve’nin ilk günü Küresel ekonomik dengeler, turizm, yapay zekâ ve sürdürülebilir kalkınma gibi geleceği şekillendiren başlıklara odaklanan panellerle başlayacak. Alanında uzman konuşmacıların ve uluslararası yatırımcıların katılımıyla gerçekleşecek oturumlarda; otomotiv, teknoloji, sağlık ve finans gibi başlıkların yanı sıra dijital dönüşümün ekonomi üzerindeki etkileri, küresel turizmde yeni eğilimler, yapay zekânın üretimden hizmet sektörüne uzanan dönüşüm gücü ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin iş dünyasına yansımaları tartışılacak. İkinci gün ise, küresel finans ve dijitalleşme, savunma sanayi ve teknolojik yenilikler, ekonomik dönüşümler ve kadın istihdamı ile uluslararası ticaretin yeni dinamikleri gibi başlıklarda düzenlenecek özel panellerle devam edecek. Katılımcılar, iki gün boyunca yalnızca fikir alışverişinde bulunmakla kalmayıp, Türkiye’nin ekonomik vizyonunu belirleyen karar alıcılarla doğrudan temas kurma, uluslararası iş birlikleri geliştirme ve yeni yatırım fırsatlarını değerlendirme olanağı da bulacak. Zirve, bu yönüyle yalnızca bir fikir platformu değil, aynı zamanda küresel ölçekte iş birliği ve ortaklıkların temellerinin atıldığı önemli bir buluşma noktası olmayı sürdürecek. Zirve Programına İlişkin Detaylar ve Bu Yılki Yenilikler Zirve programı bu yıl da önemli yeniliklerle zenginleşiyor. 11 Aralık akşamı, B2B toplantıların ardından “Dünya Barışı” temalı özel bir resepsiyon düzenlenecek. Gecenin açılışı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle Türkiye’nin yedi bölgesinden kültürel izler taşıyan özel bir gösteriyle yapılacak. Ardından, barış ve birlik mesajını vurgulayan özel bir defile sahnelenecek. Gecenin finalinde ise Türkiye’de görev yapan büyükelçi ve başkonsoloslar sahneye çıkarak, birer dakikalık konuşmalarla dünya barışı mesajlarını paylaşacak. Zirve, 12 Aralık akşamı düzenlenecek görkemli gala gecesiyle sona erecek. Enbe Orkestrası eşliğinde gerçekleşecek gala yemeğinde, yılın en başarılı kurum ve isimleri 9. İstanbul Altın Değerler Ödül Töreni ile onurlandırılacak. Bu yılki zirve, Koluman Holding ana sponsorluğu ve Sanofi co-sponsorluğunda gerçekleşiyor. Destekçiler arasında TGA, TÜRSAB, İTÜ ARI Teknokent, Borusan Otomotiv, Astor Enerji, Forma Makina, Bahçeşehir Koleji, Güneri Makina, HPM Hijyen Proses Makinaları, Agrotech ve Mopa Exclusive yer alıyor. Ayrıca bu yıl, Microsoft, Koton, Arzum, KoçSistem gibi önemli markalar ile Dünya Kadın Girişimciler Derneği, EBRD, UNDP ve IFC gibi saygın uluslararası kuruluşların üst düzey temsilcileri de konuşmacı olarak zirvede yer alacak. İki gün boyunca toplam 10 panel ve 4 özel konuşma düzenlenecek, 50 farklı ülkeden katılımcının yer alacağı zirveyle birlikte uluslararası iş birliği ve küresel diyaloğun önemi bir kez daha vurgulanacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.