Hava Durumu

#Omega 3

giresunsonhaber - Omega 3 haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Omega 3 haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İleri Yaşta Sağlıklı Beslenmek Bilişsel Fonksiyonları Koruyor! Haber

İleri Yaşta Sağlıklı Beslenmek Bilişsel Fonksiyonları Koruyor!

Uzmanlar, ileri yaşlarda yetersiz beslenmeye bağlı pek çok sağlık sorununun ortaya çıkabileceğini belirterek, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmenin anahtarının dengeli beslenme ve düzenli fiziksel aktivite olduğu konusunda uyarıyor. İleri yaşlardaki bireylerin beslenmesine dikkat etmeleri gereken bazı önemli noktalar olduğunu ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Günlük 5 porsiyon sebze ve meyve tüketimi, ‘gökkuşağı gibi beslenmek’ olarak adlandırdığımız, vitamin ve fitokimyasallarla zengin bir beslenme şekli için büyük önem taşır. Süt ve süt ürünleri, kemik sağlığını korumak için hayati bir yere sahiptir. Az yağlı kırmızı ve beyaz etler, yağlı balıklar ve kurubaklagiller ise kaliteli protein kaynakları olarak beslenmede mutlaka yer almalıdır.” şeklinde konuştu. Tam tahılların, posa ve B vitamini ihtiyacını karşılayarak bilişsel fonksiyonların korunmasına katkı sağladığını vurgulayan Yiğit, zeytinyağı, ceviz, badem gibi bitkisel yağların kalp-damar sağlığı üzerinde faydalı etkiler yarattığını ve beslenmede mutlaka yer alması gerektiğini belirtti. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, sağlıklı yaşlanma ve ileri yaşlarda sağlığı koruma amacına yönelik beslenme önerilerinde bulundu. İleri yaşlarda fiziksel aktivite ve sağlıklı beslenme büyük önem taşır! Dünya Sağlık Örgütü’nün raporlarında Avrupa kıtasında 65 yaş üzeri bireylerin sayısının 15 yaş altındaki bireyleri aşabileceğinin tahmin edildiğine dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Bu raporlarda düzenli fiziksel aktivitenin ve sağlıklı beslenmenin kritik bir rol oynadığı vurgulanıyor.” dedi. İleri yaşlarda yetersiz beslenmenin zayıflık, obezite, kemik kırıkları, bilişsel fonksiyon kaybı/demans gibi sağlık problemlerinin daha sık görülebileceğini belirten Yiğit, “Bu dönemde, beslenmede dikkat edilmesi gereken belirli hususlar bulunmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu. Süt ürünleri, tam tahıllar ve kaliteli protein kaynaklarına beslenmede yer verilmelidir! Besinler; süt, protein, tahıl, sebze-meyve ve yağ olarak beş temel gruba ayrıldığında, özellikle kalsiyum içeriği yüksek olan süt grubunun kemik kırıklarının önlenmesinde hayati önem taşıdığına dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Bu nedenle ileri yaştaki her birey; günlük ortalama 2-3 porsiyon yoğurt, peynir gibi protein, kalsiyum ve fosfor kaynaklarına beslenmelerinde yer vermelidir. Özellikle yoğurt tüketimi, ileri yaşlarda karşılaşılan uyku bozukluklarının çözümüne de katkıda bulunabilir.” dedi. İleri yaşlarda belirli miktarlarda az yağlı kırmızı ve beyaz etler, Omega 3 içeriğine sahip yağlı balıklar, kuru baklagiller gibi bitki bazlı protein kaynaklarına yönelmenin faydalı olacağını kaydeden Yiğit, sözlerine şu şekilde devam etti: “Ancak kurubaklagiller gaz problemlerini artırabileceğinden dikkat edilmelidir. Kurubaklagilleri pişirmeden önce suda bekletmek, haşlarken kimyon eklemek gaz sorunlarını hafifletebilir. Vücudun kan şekeri dengesini sağlaması, kabızlık şikayetlerinden kaçınması için posa ihtiyacı unutulmamalıdır. Bu nedenle tam buğday ekmekleri, siyez, karabuğday gibi tahıllar günlük beslenmede mutlaka yer almalıdır. Unutmayın, bu dönemde vücut bilişsel fonksiyonlar için B vitaminine de ihtiyaç duyar ve bunun en iyi kaynakları arasında tam tahıllar yer alır.” Gökkuşağı gibi beslenmek, sağlıklı bir yaşlanma süreci için önemlidir! Günlük 5 porsiyon sebze ve meyve tüketiminin özellikle ileri yaşlarda gerekli olduğunun altını çizen Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Sebzeler ve meyveler fitokimyasallar, beta karotenler, A ve C vitaminleri açısından zengindir. Bu nedenle tek bir öğünde farklı renklerde meyve ve sebzelerin yer alması, yani ‘gökkuşağı gibi beslenmek’ oldukça önerilir.” dedi. Özellikle ileri yaşlarda kalp damar sağlığının korunması ve kronik hastalıkların önlenmesi için kullanılan yağın çeşidi ve miktarına dikkat edilmesi gerekliliğinin altını çizen Yiğit, “Zeytinyağı, kavrulmamış fındık, ceviz, badem gibi bitkisel yağlar günlük beslenmenin parçası olmalıdır. Eğer dişle ilgili problemler yaşanıyorsa bu kuruyemişler meyve veya yoğurt ile birleştirilerek, küçük parçalara ayrılarak, yumuşak hale getirilerek tüketilebilir.” açıklamasında bulundu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Sarı noktaya göz içi mercek tedavisi Haber

Sarı noktaya göz içi mercek tedavisi

Günümüzde görme kaybı nedenleri arasında öne çıkan sarı nokta hastalığının tedavisinde, göz içi teleskopik mercek uygulamaları başarı vaat etmektedir. İSTANBUL (İGFA) - Göz uzmanlarından Prof. Dr. Tansu Erakgün, yaşlanma ile birlikte ortaya çıkan sarı nokta (makula dejeneresansı) hastalığının, göz tansiyonu ve diyabet ile birlikte görme yetisinin kaybına sebep olan sağlık sorunları arasında ilk sıralarda geldiğini belirtti. Erken teşhisin sarı nokta hastalığında kilit rol oynadığını vurgulayan Erakgün, yaşlılık, şeker hastalığı, kolesterol ve yüksek tansiyonun bu hastalığı tetikleyen etmenler arasında olduğunu ifade etti. ERKEN TEŞHİSİN ÖNEMİ 50 yaş ve üzerine ulaşıldığında veya sarı nokta hastalığı riski bulunan bireylerin, görmelerinde bir azalma hissetmeleri durumunda mutlaka uzman bir hekim tarafından muayene edilmesi gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Tansu Erakgün; "Sarı nokta hastalığı, retina üzerinde yer alan görme merkezinde istenmeyen yaşa bağlı birikimlerle gelişir. Bu hastalığın kuru ve yaş tip olmak üzere iki varyasyonu mevcuttur. Kuru tip daha yaygın olsa da, yaş tip görme kaybına daha fazla sebebiyet verir. Yaş tip, zamanla kuru tipin ilerleme göstermesiyle oluşur. Kuru tip sarı nokta hastalığında, görme kaybı ani olmasa da ilerleme gösterir. Tedavisinde C vitamini, E vitamini, çinko, bakır ve omega 3 içeren destekler kullanılırken, yaş tipte göz içi enjeksiyonlarla tedavi edilir” şeklinde konuştu. GÖZ İÇİ MERCEK UYGULAMASI, GÖRME YETİSİNİ ARTIRIYOR Son dönemde gelişme gösteren göz içi mercek teknolojileriyle, özellikle ileri evrelere geçmiş kuru tip sarı nokta hastalıklarında veya tedavisi sonlanmış yaş tip olgularında, özel bir müdahaleyle hastalığın etkilerini hafifletebildiklerini belirten Prof. Dr. Tansu Erakgün, gelişen durumu şöyle açıkladı: "Hastanın gözü içerisine özel bir teleskop mekanizmasına sahip bir mercek yerleştiriyoruz. Ameliyat yaklaşık 15 dakika sürüyor. Bu mercek, hastalığı doğrudan tedavi etmese de hasarlı görme merkezin etrafındaki alanları daha işlevsel hale getiriyor. Görüntüyü biraz büyütüp kalitesini artırarak görme merkezinin sağlıklı bölgelerini çalıştırıyor. Eğer hasta uygun ise bu operasyon her iki gözde de gerçekleştirilebiliyor. Bu tedaviye en uygun adaylar, yüzde 50 ile yüzde 90 oranında görme kaybı yaşayan kişilerdir. Göz içi teleskopik mercek kalıcı bir tedavi olarak uygulanır. Hastalığın ilerlemesini durdurması beklenmez. Sarı nokta haricinde, yüksek dereceli miyopi, görme merkezi deliği gibi farklı durumlarda da kullanım alanı bulur.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.