Hava Durumu

#Güven

giresunsonhaber - Güven haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Güven haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

DİN GÖREVLİLERİ İÇİN "AİLE YILI" TEMALI ETKİNLİK DÜZENLENDİ Haber

DİN GÖREVLİLERİ İÇİN "AİLE YILI" TEMALI ETKİNLİK DÜZENLENDİ

DİN GÖREVLİLERİ İÇİN "AİLE YILI" TEMALI ETKİNLİK DÜZENLENDİ Giresun İl Müftülüğü tarafından düzenlenen panelde, aile yapısını zayıflatan sorunlar, aile içi şiddet, aile bağlarının güçlendirilmesi ve sağlıklı iletişim yöntemleri üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2025'i 'Aile Yılı' ilan etmesinin ardından, Giresun İl Müftülüğü aileyi koruma ve güçlendirme hedefiyle çeşitli etkinlikler gerçekleştiriyor. Bu çerçevede İl Müftülüğü Aile ve Dini Rehberlik Bürosu koordinasyonunda, "Ailenin Korunması ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesinde Toplumsal Farkındalığın Arttırılması" başlıklı bir panel düzenlendi. Panele konuşmacı olarak, Uzman Vaiz Zeynep Özdemir, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mustafa Modaoğlu ve Giresun Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Sosyolojisi Öğretim Üyesi Dr. Rasim Bayraktar katıldı. Çotanak Konferans Salonunda yapılan panelin moderatörlüğünü Giresun İl Müftüsü Selçuk Kılıçbay üstlendi. "Aile gözbebeğimizdir" İl Müftüsü Selçuk Kılıçbay, sevgi, saygı, hoşgörü, merhamet ve sorumluluk bilincinin aileyi ayakta tutan en önemli değerler olduğuna dikkat çekti. Kılıçbay, her bir aile üyesinin karşılıklı hak ve sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini ifade ederek şöyle dedi: "Aile, Yüce Rabbimizin bize emanetidir ve bu emanetin temelinde merhamet yatmalıdır. Merhamet, iyiliği esas almak ve her aile ferdine Yüce Allah'ın bir lütfu olarak değer vermek demektir. Bu sebeple ailede bir sorun ya da kriz ortaya çıktığında merhamet, ilişkilerin sağlıklı devam etmesinin ölçütü haline gelir. Aileyi güçlü kılan bir diğer faktör ise infak ve karşılıksız sevgidir. İnfak, yalnızca maddi yardım değil, muhatabına katkı sunmak ve gönül desteği vermektir. Karşılıksız sevgi ile vefa gösterip gerektiğinde teşekkür eden, hata yaptığında özür dilemekten çekinmeyen aileler hem muhabbeti artırır hem de rahmetin yeryüzündeki yansıması olmaya devam eder. Böylelikle aileden başlayarak toplumda huzur ve güven sağlanır. " "Aile sevgi ve merhametle ayakta durur" Ardından söz alan, Uzman Vaiz Zeynep Özdemir, her aile ferdinin sevgi ve merhameti prensip edinerek aile bireylerine değer vermesi gerektiğini dile getirdi. Özdemir, ailenin bir merhamet yuvasına dönüştürülmesinin gerekliliğini şu sözlerle dile getirdi: "Aile içinde yaş ya da cinsiyet farkı gözetmeden tüm bireylerin saygınlık ve dokunulmazlık hakkına sahip olduğu unutulmamalıdır. İnsan onurunu zedeleyen, saygınlığını sarsan hatta cana kasteden şiddetin her biçimi, dinen, hukuken ve ahlaken suçtur, aynı zamanda kul hakkı ihlalidir. Üzerimizde en çok hakkı olan kişiler, bize en fazla emeği geçen, mutluluğumuzda ve kederimizde yanımızda olan aile bireylerimizdir. Ne yazık ki farkında olmadan kırdığımız, üzdüğümüz ve helallik almayı ihmal ettiğimiz kişiler de genellikle onlardır. Unutulmamalıdır ki karşılıklı hak ve sorumluluklar yerine getirdiğinde ailede ve toplumda huzur ve güven ortamı oluşacak, dünya insan onuruna yakışır bir yer haline gelecektir." "Aile odaklı sosyal hizmetler aile yapısına güç kazandırıyor" Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mustafa Modaoğlu, ailenin korunması ve güçlendirilmesine yönelik, ekonomik katkı sağlayan, farkındalık kazandıran ve ailelerin sosyokültürel gelişimine destek veren hizmetlere imza attıklarını belirtti. Modaoğlu, toplumun her bireyine ulaşarak etkili sosyal hizmetler sağladıklarına değinerek şöyle konuştu: "Kadınlarımızın aile içindeki belirleyici etkisini, çocuklarımızın geleceğimiz için taşıdığı umudu, büyüklerimizin kültürel mirasımızdaki yerini ve engelli bireylerimizin değerini esas alarak, herkesin huzur ve güven dolu bir gelecekte yaşayacağı bir yarın için çalışıyoruz. Kadınların, çocukların, engelli bireylerin ve yaşlıların her tür ihmal, şiddet ve ayrımcılıktan uzak, adil ve aktif biçimde toplumsal hayata katılması önceliğimizdir. Ailelerimizin en iyi yaşam koşullarına ulaşmasını temin etmek ise milletimize hizmet etmenin en değerli yoludur. Bu amaç doğrultusunda ailelere, çocuklara, engelli ve yaşlı bireylere, kadınlara, şehit yakınları ile gazilere ve toplumun dezavantajlı tüm kesimlerine yönelik sosyal yardım ve hizmetlerimizi kararlılıkla devam ettiriyoruz." "Miras sorunu, nesiller arasındaki ilişkileri zedeliyor" Giresun Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Sosyolojisi Öğretim Üyesi Dr. Rasim Bayraktar ise, genelde Doğu Karadeniz, özelde ise Giresun'da nesiller arası akrabalık bağlarının zedelenmesinde en önemli etkenlerden birinin miras meselesi olduğunu ifade etti. Bayraktar, miras konusunun çözümü için başta aile büyükleri olmak üzere kanaat önderleri ve alanda uzman kişilere büyük sorumluluk düştüğünü belirterek şöyle dedi: "Gerek kuşaklar arası dağılımda gerekse cinsiyetçi yaklaşımla yapılan miras paylaşımında, eşitlik hassasiyetinin göz ardı edilmesi haksızlıkları doğurmaktadır. Mevcut iletişimsizlik ve çatışma durumu, bireyleri çeşitli suç türlerine itmektedir. Miras paylaşımı konusunda çözümsüzlüğün bölgede her kuşağa yayıldığı ve giderek karmaşık bir hal aldığı gözlemleniyor. Özetle, miras konusu olan arazi taksimi ve gelirin paylaşımından doğan çekişmeler, cana, mala ve kişilere karşı suçların yanı sıra, mirasta haksızlığa uğradığını düşünen kişilerin hırsızlığa yönelmesi şeklinde kendini gösterebiliyor. Eğer mevcut sorunların çözümü için gerekli adımlar atılmazsa, kuşaklar arasında saygı, itibar ve güven kaybının yanı sıra gelecekte gerilim ve çatışmaların yükselmesi kaçınılmaz görünüyor." Panele İl Müftü Yardımcıları Avni Bolat, Adem Orhan, Sibel Gül Ülker, Müftülük personeli ve din görevlileri katıldı.

Öğretmen-Öğrenci İlişkisi Güvene Dayalı Olmalı! Haber

Öğretmen-Öğrenci İlişkisi Güvene Dayalı Olmalı!

Uzmanlar, sağlıklı bir öğretmen-öğrenci ilişkisinin karşılıklı anlayış üzerine kurulu iletişimle gerçekleştiğini ifade ediyorlar. Ayrıca, güven, saygı, empati ve açık iletişimin bu ilişkinin temel özelliklerinden olduğunu belirtiyorlar. Her öğrencinin farklı ihtiyaçları olduğunu vurgulayan Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Her öğrencinin becerileri ve zorlukları değişiklik gösterir, psikolojik dayanıklılıkları farklı olabilir. Öğretmenlerin buna dikkat etmemesi ve iletişimlerine özen göstermemesi; yalnızca sınıf düzeyinde değil, bireysel olarak da öğrencilerin duygusal, fiziksel ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkiler.” dedi. Olumlu bir ilişkinin öğrencilerde sorumluluk duygusunu güçlendirdiğini, problem çözme yeteneklerini geliştirdiğini ve akademik başarılarına katkıda bulunduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, sınırların öğrencilerin yaş ve gelişim seviyesine uygun olarak belirlenip, net bir şekilde ifade edilmesi gerektiğine işaret etti. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, eğitimde sağlıklı öğretmen-öğrenci ilişkilerinin önemi, sınırların belirlenmesi ve bireysel ihtiyaçların dikkate alınmasının öğrencilerin gelişimi üzerindeki rolü hakkında bilgiler aktardı. Öğretmen-öğrenci ilişkisi güven, saygı, empati ve açık iletişimle şekillenmelidir! Öğretmen-öğrenci ilişkisinin, öğretmen ile öğrenciler arasında onları teşvik eden, büyümelerine katkı sağlayan, öğretmenlerin rol model olarak kabul gördüğü bir anlayış ve güven iletişimi tanımladığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Bu ilişki hem öğrenme ortamını olumlu yönde etkilemeli, hem de öğrencilere güven sağlamalı. Güven, saygı, empati ve açık iletişim bu ilişkinin en belirgin unsurlarıdır.” dedi. Öğretmenlerin, öğrencilerin ahlaki, etik ve sosyal gelişimlerine katkıda bulunduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Luş, “Bu katkı, öğrencilerde sorumluluk bilincini artırarak daha olumlu akademik gelişime imkan tanır. Öğrenciler için uygun bir sınıf ortamı oluşturularak akademik zorluk yaşayan öğrencilerin bu sorunlarını ifade etmeleri için olanaklar yaratılır, onları daha aktif ve katılımcı hale getirir. Aynı zamanda, öğrencilerin başarılı olma hissiyle motive olmasını sağlar ve bu da doğal olarak akademik başarılarını artırır.” şeklinde konuştu. Öğretmenlerin bireysel ihtiyaçları göz ardı etmesi, öğrencilerin gelişimini olumsuz etkileyebilir! Her öğrencinin farklı gereksinimleri olduğunu hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Becerileri ve sıkıntıları farklı olan öğrencilerin psikolojik dayanıklılıkları değişiklik gösterir. Öğretmenlerin bu farklılıklara dikkat etmemesi ve iletişime özen göstermemesi, sadece sınıf ortamında değil, bireysel olarak da öğrencilerin duygusal, fiziksel ve sosyal gelişimlerinde gerilemelere sebep olabilir.” dedi. Olumsuz öğretmen-öğrenci ilişkisinin, öğrencilerin davranışlarını ve akademik performanslarını geliştirmek için gerekli geri bildirimlerden mahrum kalabileceklerine işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Luş, şöyle devam etti: “Çocuğun davranışını anlamaya çalışmadan aceleci davranan bir öğretmen, öğrencide kaygı bozukluklarına yol açabilir; ya da öğrencinin yetenekli olduğu konuları keşfedemeyebilir. Kendine güvenli bir yetişkin olmaları güçleşebilir. Öğrencileri etkili bir şekilde yönlendirmeyen öğretmen, disiplin sağlamakta da başarı gösteremeyebilir. Bu durum, özellikle davranış sorunları olan öğrencilerin bu sorunlarını sürdürmelerine neden olabilir.” Öğretmen ve öğrenci arasındaki sınır, öğrencilerin yaş ve gelişim seviyesine göre belirlenmelidir! Sağlıklı bir ilişki için öğrenci ve öğretmen arasındaki sınırların nasıl oluşturulması gerektiğini ele alan Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Sınırlar öğrencilerin yaş ve gelişim seviyelerine uygun olarak, onlarla iletişim kurarak, düşünce ve duygularını ifade etmelerine fırsat tanıyarak belirlenmelidir.” dedi. Ön yargısız ve düzenli bir iletişimin önemine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Luş, açıklamalarını şöyle tamamladı: “Öğrencilerin düşünce ve endişelerini dile getirebilecekleri interaktif faaliyetler, tartışmalar organize etmek bu konuda iyi bir örnek olabilir. Öğrencilere sorumluluk duygusu ve takım çalışmasını öğreten işbirlikçi yaklaşımlar oldukça faydalıdır. Böylelikle öğrenciler sorumluluklarını üstlenirler; bu da onların problem çözme becerilerini geliştirir. Sınırlar, dikkatli bir şekilde ifade edilebilir ve ardından ceza vermek yerine farklı bir davranış modeli önerilebilir. İstenilen davranışı sergileyebileceği uygun ortamlar sunularak öğrencinin çabası takdir edilebilir. Buna rağmen öğrenci olumsuz davranışlarına devam ederse, yaptığı eylemin sonuçlarını üstlenmesi sağlanabilir.”

CHP’DE YEREL YÖNETİMLERDE BÜYÜK DENETİM HAMLESİ Haber

CHP’DE YEREL YÖNETİMLERDE BÜYÜK DENETİM HAMLESİ

CHP’DE YEREL YÖNETİMLERDE BÜYÜK DENETİM HAMLESİ Giresun’daki CHP’li Belediyeler 40 Kriter Üzerinden Değerlendiriliyor CHP’nin yerel yönetimlerden sorumlu Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün ve Aydın Milletvekili Evrim Karakoz bugün (19.11.2025) Giresun’a gelerek parti il binasında geniş kapsamlı bir basın toplantısı yaptı. Etkinliğe Giresun Belediye Başkanı Fuat Köse, CHP İl Başkanı Gökhan Şenyürek, Merkez İlçe Başkanı Olcay Küçük, Kadın Kolları Başkanı Ayşegül Ejderoğlu ve çok sayıda parti üyesi katılım sağladı. Ziyaretin nedeni, Giresun’da bulunan CHP’li bütün belediyelerin, iki gün süresince CHP Yerelde İktidar İzleme ve Değerlendirme Sistemi çerçevesinde detaylı denetime tabi tutulacak olması. Bu doğrultuda Giresun Belediyesi, Bulancak Belediyesi, Piraziz Belediyesi, Keşap Belediyesi CHP’li yerel yönetimleri ve partiye bağlı belde belediyeleri performans ve hizmet kriterleri üstünden incelenecek. 19 Kasım Çarşamba günü basın toplantısının ardından Soğukpınar, Espiye, Görele belediyerleri ziyaret edilirken, 20 Kasım Perşembe Merkez, Bulancak belediyeleri ziyaret edilecek. “GİRESUN’DA HALK MEMNUNİYETİ ÖNCEKİ DÖNEME GÖRE ARTTI” Toplantıda konuşma yapan Milletvekili Yaşar Tüzün, 2024 yerel seçimlerinden bu yana Giresun’da CHP’li belediyelere yönelik memnuniyet oranının dikkate değer şekilde yükseldiğini beyan etti. Tüzün, “Giresun vatandaşlarının belediyelerimize gösterdiği güven ve destek, son yıl içerisinde kayda değer biçimde arttı. Yapılan hizmetlerin karşılık bulmasından memnuniyet duyuyoruz” dedi. GİRESUN’DAKİ CHP BELEDİYELERİ 2 GÜNLÜK YOĞUN İNCELEMEDE CHP Yerel Yönetimler Başkanlığı, denetlemeler kapsamında Giresun’a özel bir ekip yönlendirdi. Buna göre: Giresun Belediyesi’nin mali yapısı, sosyal projeleri, istihdam politikaları, ihale süreçleri ve halk memnuniyeti Bulancak, Piraziz ve diğer CHP’li belediyelerin yatırım performansı, bütçe yönetimi, teknik işler ve şeffaflık uygulamalarınayrıntılı bir şekilde değerlendirilecek. Heyet, belediye birimleriyle toplantılar düzenleyecek, saha denetimleri yapacak ve inceleme sonuçlarını raporlayarak Genel Merkeze sunacak. **CHP’DE BELEDİYELERDE YENİ BİR DÖNEM 40 KRİTERLİ SIKI DENETİM SİSTEMİ 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin ardından CHP, belediyelerde parti içi denetim mekanizmasını daha merkezi ve sistematik bir yapıya dönüşürdü. Ülke genelindeki 413 CHP belediyesi , artık “Yerelde İktidar İzleme ve Değerlendirme Sistemi” ile düzenli bir biçimde izleniyor. Bu sistemde belediyeler 40 temel kriter üzerinden değerlendirmeye alınıyor. Kriterlerden bazıları şunlardır: Mali disiplin Şeffaflık ve hesap verebilirlik Sosyal belediyecilik uygulamaları Kaynak yönetimi Halkın memnuniyeti İhale süreçlerinin denetimi Hizmet üretim kapasitesi Kurumsal yönetim kalitesi gibi başlıkları içermekte. KIRMIZI–SARI–YEŞİL” LİSTE UYGULAMASI Denetimin en önemli kısımlarından biri belediyelerin performanslarına göre üç kategoriye ayrılması: Yeşil Liste: Hedeflerini başarıyla tutturan ve örnek teşkil eden belediyeler Sarı Liste: Gelişim potansiyeli olanlar Kırmızı Liste: Denetim ve düzeltme programına alınan belediyeler Bu yaklaşım, CHP’nin yerel yönetimlerde uyguladığı en kapsamlı iç değerlendirme modeli olarak dikkat çekiyor. ETİK DENETİM DE YOĞUNLAŞTIRILIYOR CHP’nin özel birimi, özellikle: Akraba ataması (nepotizm) Kaynakların uygun olmayan kullanımı Usulsüz ihale iddiaları Belediye kadrolarında liyakat denetimi konularında derinlemesine incelemeler gerçekleştiriyor. Bu çerçevede Giresun’daki belediyelerde de insan kaynakları yapısı ve şeffaflık standartları ele alınacak. CHP’DEN “ŞEFFAFLIK VE HESAP VEREBİLİRLİK” MESAJI CHP yönetimi bu sistemle hedeflerinin, yerel yönetimlerindeki tüm belediyeleri daha etkili, sürdürülebilir ve hesap verebilir kılmak olduğunu belirtti. Milletvekili Tüzün, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede:b“Yerel yönetimde iktidar olmak, vatandaşa karşı sorumluluğu artırmakta. Biz bu sorumluluğun gereğini kurumsal denetimle güçlendiriyoruz.” ifadelerine yer verdi. CHP’nin yeni denetim modeli, sadece Giresun’da değil, Türkiye genelinde belediyelerin performanslarını ölçme amacıyla geniş kapsamlı bir değişim sürecini ifade ediyor. Giresun’daki iki günlük inceleme, CHP’li belediyelerin mevcut durumunu göstermenin yanı sıra, yerel hizmetlerin iyileştirilmesi için bir yol haritası niteliği taşıyacak. Bu kapsamda Giresun’un CHP’li belediyeleri; hizmet üretimi, mali disiplin, sosyal projeler ve kurumsal yönetim gibi tüm alanlarda detaylı değerlendirilmelerden geçiriliyor.

Best Workplaces for Young Millennials™ 2025 Raporu Açıklandı Haber

Best Workplaces for Young Millennials™ 2025 Raporu Açıklandı

Yeni nesil, iş dünyasının dönüşüm gücünü elinde tutuyor. Great Place To Work®'ün Best Workplaces for Young Millennials™ 2025 raporu, genç çalışanların iş yerlerinde güven, takdir, adalet ve anlam aradığını ortaya koyuyor. Bu değerleri benimseyen şirketler, genç yetenekler için daha tatmin edici bir çalışma ortamı sunuyor. Great Place To Work® Türkiye, 360'a yakın şirketten 200 bine yakın çalışanın görüşleriyle hazırladığı Best Workplaces for Young Millennials™ 2025 raporunu yayınladı. Araştırma, 26–34 yaş aralığındaki yeni nesil çalışanların beklentilerini ve motivasyon kaynaklarını ortaya koyuyor. En az %20 genç çalışan oranına sahip Great Place To Work-Certified™ şirketlerin Trust Index™ sonuçları karşılaştırılarak hazırlanan rapor, gençlerin bağlılık, gelişim ve anlam arayışındaki yeni dinamikleri gözler önüne seriyor. Güven, Takdir ve Adalet: Gençlerin Kurumsal Sadakat Haritası Genç kuşağın sadakat ve performans motivasyonu temelde güven ve hakkaniyet üzerinden şekilleniyor. Best Workplaces for Young Millennials™ 2025 listesinde yer alan şirketlerde genç çalışanların %81'i yöneticilerinin kendilerini düzenli olarak bilgilendirdiğini belirtirken, liste dışı şirketlerde bu oran %52'de kalıyor. Benzer şekilde, çalışanların %71'i iş yerlerinde fark edilme ve takdir edilme fırsatı bulduklarını ifade ederken, liste dışı şirketlerde bu oran %35. Ayrıca, "en çok hak eden çalışanların yükseldiğini" düşünenlerin oranı liste şirketlerinde %67 iken, liste dışında yalnızca %33. Bu bulgular, şeffaf iletiş im, adaletli terfi uygulamaları ve takdir kültürünün, genç çalışanlar için birer bağlılık unsuru değil; iş yerinde kalma, gelişim gösterme ve katkı sağlama motivasyonunun temelini oluşturduğunu ortaya koyuyor. Genç kuşaklar, güven duydukları ve değer gördükleri organizasyonlarda hem daha yüksek performans gösteriyor hem de geleceğe umutla bakıyor. Kuşaklar Arasındaki Beklenti Farklılıkları Rapor, Young Millennials (26–34 yaş) ve Gen Z (25 yaş altı) kuşaklarının iş yerinden beklentilerinde önemli farklılıklar olduğunu ortaya koyuyor. Young Millennials kuşağı için netlik, sistematik yapı ve adalet ön plandayken; Gen Z çalışanlar daha çok şeffaflık, empati ve bireysel destek arayışında. Her iki kuşak için de iş-yaşam dengesi artık bir ayrıcalık değil, sağlıklı ve sürdürülebilir çalışma ortamının vazgeçilmez bir unsuru olarak görülüyor. Özellikle terfi ve gelişim süreçlerinde şeffaflık, genç çalışanların bağlılığı ve performansı açısından kritik hale geliyor. Bu veriler, organizasyonların liderlik anlayışlarını yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini gösteriyor. Genç kuşaklar, otoriteden çok rehberlik eden, geri bildirime açık, samimi ve erişilebilir liderlerle çalışmayı tercih ediyor. Kapsayıcı, esnek ve güvene dayalı liderlik modelleri hem Young Millennials hem de Gen Z çalışanlarının kuruma bağlılığını artıran ortak payda haline gelmiş durumda. Eyüp Toprak: "Genç profesyonellerin bakış açısı, kurum kültürlerini yeniden şekillendi riyor." Great Place To Work® Türkiye CEO'su Eyüp Toprak Best Workplaces for Young Millennials™ 2025 raporunu değerlendirerek şunları söyledi: "Genç çalışanların beklentileri bize açık bir mesaj veriyor: Güven duydukları, takdir edildikleri ve adil biçimde değerlendirildikleri kurumlarda kalıcı oluyorlar. Great Place To Work® olarak her fırsatta güven kültürünün altını çiziyoruz; çünkü güven, üretken, yenilikçi ve dayanıklı bir organizasyonun temelini oluşturuyor. Güven sağlamanın en önemli adımı ise çalışana kulak vermek. Özellikle belirsizliklerin arttığı dönemlerde çalışanların sesini duymak, sadece bağlılığı değil, dayanıklılığı da güçlendiriyor. Yapay zekâ, esneklik ve çeşitlilik çağında, kurum kültürünü güven, hakkaniyet, saygı, gurur ve takım ruhu üzerine inşa eden şirketler geleceğe sağlam adımlarla ilerliyor. Genç kuşakları anlayan ve onların değerleriyle şekillenen organizasyonlar ise sadece bugünün değil, geleceğin de kazananları oluyor." Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Güler Sabancı: Filantropinin para birimi güvendir Haber

Güler Sabancı: Filantropinin para birimi güvendir

Cenevre'de düzenlenen Geneva Science and Diplomacy Anticipation (GESDA) Zirvesi'nde konuşma yapan Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, hayırseverliğin geleceği, güven ve hesap verebilirliğin önemi, ayrıca sürdürülebilir toplumsal dönüşümde iş birliğinin zorunluluğunu vurguladı. İSTANBUL (İGFA) - Bilim ile diplomasiyi bir araya getirmeyi hedefleyerek küresel problemlere gelecekte yönelik çözümler sunmayı amaçlayan Geneva Science and Diplomacy Anticipation (GESDA) Zirvesi, bu yıl Cenevre'de gerçekleştirildi. Teknolojik ilerlemelerle ortaya çıkan artan eşitsizlikleri işaret eden Sabancı, hayırseverliğin artık yalnızca iyilik yapma amacı taşımadığını, sistemler üzerinde dönüşüm gerçekleştirmeyi ifade ettiğini ve bilim ile birlikte önemli bir rol oynadığını belirtti. "İnsanlık için gerçekten zorlu bir dönemden geçiyoruz. Artan eşitsizlikler karşısında, GESDA gibi bir platformda meseleleri birlikte tartışmak oldukça önemli, çünkü büyük sorunları tek bir kurum veya tek bir metodla çözebilmemiz mümkün değil. Perspektifimizi ve çözüm yaratma yollarımızı yenilememiz gerekiyor. Bu süreçleri yeniden keşfetmeli, tartışmalı, tasarlamalı ve değerlendirmeliyiz." “GERÇEK GÜVEN, İYİ NİYETİN ÖTESİNE GEÇMEKLE BAŞLAR” Sabancı konuşmasında, "Güven ve meşruiyet, bağışçılığın esaslarıdır. Ben buna ‘filantropinin para birimi güvendir’ diyorum. Toplumsal gelişme; güvenin temellerinin atılması, şeffaflık ve belirgin bir amaca sahip olmakla başlar. Eğitim de güvenin ve sürdürülebilir gelişmenin temellini oluşturur. 25 yıl önce kurulan Sabancı Üniversitesi, birlikte yaratma ve öğrenme kültürünün en somut örneklerinden biridir. Şu an itibarıyla Sabancı Üniversitesi, ülkemizin araştırma alanındaki en iyi kurumları arasındadır.” diye konuştu. Sabancı, büyük problemleri çözüme kavuşturmada kamu, özel sektör ve sivil toplumun ortaklaşa hareket etmesinin kritik olduğunu belirtti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.