Hava Durumu

#Dijital Dönüşüm

giresunsonhaber - Dijital Dönüşüm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dijital Dönüşüm haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

FERRERO FINDIKTA DİJİTAL DÖNEMİ BAŞLATTI Haber

FERRERO FINDIKTA DİJİTAL DÖNEMİ BAŞLATTI

Ferrero Fındıkta Dijital Dönemi Başlattı, Fiyat Dengesi Tartışması Derinleşiyor Karadeniz’de üretici küresel devin sistemine dahil oluyor; piyasa fiyatları büyük alıcının temposuna göre şekilleniyor Dünya fındık pazarının en büyük alıcısı Ferrero, Türkiye’deki tedarik zincirinde dijitalleşme sürecini hızlandırdı. 2014 yılında Oltan Gıda’yı satın alarak Türkiye’ye kalıcı biçimde giren şirket, bugün alımlarını Ferrero Fındık A.Ş. ve Ferrero Hazelnut Company (HCo) çatısı altında yürütüyor. Bu model, üreticiyi doğrudan küresel sisteme dahil ederken, bölgedeki fiyat dengesi üzerindeki etkisi ise yeni tartışmalara yol açıyor. Karadeniz’de yaygın alım ağı Ferrero’nun alım merkezleri Ordu, Giresun, Trabzon, Düzce, Sakarya ve Samsun illerinde bulunuyor. Alımlar hem doğrudan üreticiden hem de tedarikçiler ve kooperatifler üzerinden gerçekleştiriliyor. Her yıl Ağustos–Kasım döneminde yoğunlaşan kampanyada kalite kriterleri ön planda tutuluyor. Kalitesi yüksek fındık, nem oranı, randıman ve bozuk oranı gibi kriterlerle değerlendiriliyor. Sourcemap ile dijital kayıt dönemi Ferrero, tedarik zincirini izlenebilir hale getirmek için Sourcemap adlı dijital platformu Türkiye’de aktif hale getirdi. Bu sistem, üreticilerin bahçelerini, üretim miktarlarını, konum bilgilerini ve kalite verilerini doğrudan kayıt altına alıyor. Kayıt sürecinde ÇKS belgesi, banka hesabı ve kimlik bilgisi gerekiyor. Amaç, izlenebilirlik ve sürdürülebilir üretim zinciri oluşturmak. Ferrero Türkiye, dijital sistem sayesinde üreticilere doğrudan bilgi akışı ve saha desteği sağladığını belirtiyor. Şirketin “Değerli Tarım Programı” kapsamında bugüne kadar 6.000’in üzerinde üreticiye tarımsal eğitim verildi. Piyasa fiyatlarında baskı etkisi Ferrero’nun Türkiye’den yılda yaklaşık 120–130 bin ton fındık tedarik ettiği tahmin ediliyor. Bu hacim, serbest piyasa fiyatlarını doğrudan etkileyen bir büyüklük. Özellikle Eylül–Ekim aylarında şirketin alım temposunun yavaşlaması, piyasa fiyatlarını kısa sürede aşağı çekebiliyor. Tüccarlar ve üretici temsilcileri, Ferrero’nun büyük alım kapasitesi nedeniyle serbest piyasada “psikolojik referans fiyat” oluştuğunu ifade ediyor. Bu durum, üreticinin pazarlık gücünü zayıflatırken, fiyatların da çoğu zaman tek alıcının temposuna bağlı hale gelmesine neden oluyor. Rekabet Kurumu süreci Ferrero’nun piyasa ağırlığı, Rekabet Kurumu tarafından yakından izleniyor. Kurum, 2025 yılında şirketin Eylül–Aralık dönemi alım taahhüdünü 45 bin tondan 30 bin tona düşürülmesine onay verdi. Kurul, bu kararı “rekabetçi dengeyi koruma” amacıyla aldığını duyurdu. Ancak bu düzenleme, kısa vadede üretici fiyatlarında geçici düşüşlere yol açtı. Ekonomistler, Türkiye’nin fındıkta uzun vadeli istikrarı sağlayabilmesi için hem yerli sanayicinin güçlendirilmesi hem de kooperatif sisteminin yeniden etkinleştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Ferrero: “Amaç fiyat belirlemek değil, sürdürülebilirlik” Ferrero Fındık A.Ş. yetkilileri, kamuya açık açıklamalarında şu görüşü paylaşıyor: “Ferrero olarak amacımız fiyat belirlemek değil, sürdürülebilir, izlenebilir ve kaliteli bir üretim zinciri kurmaktır. Türkiye’deki üreticilerle uzun vadeli iş birliği hedefliyoruz.” Şirket, kalite temelli modelin üretici gelirini artırmayı amaçladığını, bölgesel kalkınmaya katkı sağladığını ifade ediyor. Denge politikası şart Tarım ekonomistleri, Ferrero’nun dijital sisteminin üreticiye küresel pazara erişim fırsatı sunduğunu ancak piyasa istikrarı açısından yerli denge mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Uzmanlara göre çözüm, rekabeti koruyan yerli politikalar ve üretici örgütlerinin yeniden etkinleştirilmesi. Ferrero’nun Türkiye’de başlattığı dijital dönüşüm, fındık üreticisine küresel zincire doğrudan katılım fırsatı sağlıyor. Ancak piyasanın tek bir alıcının temposuna bağımlı hale gelmesi, fiyat dengesini kırılganlaştırıyor. Türkiye’nin fındıkta sürdürülebilir üretici refahını koruyabilmesi için, rekabeti destekleyen ulusal politikaların ve kooperatif temelli denge yapılarının yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Ferrero Türkiye İletişim Bilgileri Ferrero Fındık A.Ş. Web: www.ferrero.com.tr E-posta: info.turkey@ferrero.com

MEB'den 'yapay zeka etik kurulu' yönergesi Haber

MEB'den 'yapay zeka etik kurulu' yönergesi

Yapay zekâ projelerinin Milli Eğitim Bakanlığı'nda etik bir çerçevede sürdürülmesini sağlamak amacıyla hazırlanan "Yapay Zekâ Uygulamaları Etik Kurulu Yönergesi" artık yürürlükte. ANKARA (İGFA) - Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi'nin bir parçası olarak oluşturulan "Eğitimde Yapay Zekâ Politika Belgesi ve Eylem Planı (2025-2029)", dijital dönüşüm sürecinin yönlendirilmesi adına önemli belgelerden biri olarak 17 Haziran 2025 tarihi itibariyle uygulanmaya başladı. Bakanlık bünyesindeki yapay zekâ projelerinin etik yönden değerlendirilmesi için "Yapay Zekâ Uygulamaları Etik Kurulu" oluşturulmasına karar verildi. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından koordine edilen çalışmalarla hazırlanan "Millî Eğitim Bakanlığı Yapay Zekâ Uygulamaları Etik Kurulu Yönergesi" yürürlüğe kondu. Milli Eğitim Bakanlığı’nın resmi web sitesindeki bilgiye göre, Etik Kurulu Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı liderliğinde ve Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürünün doğal üyeliğinde toplam 11 kişiden oluşacak. Kurulda, ilgili genel müdürlüklerin temsilcilerinin yanı sıra kamu kuruluşları, üniversiteler, özel sektör ve sivil toplumdan üç üye daha bulunacak. Üst Kurul, "Eğitimde Yapay Zekâ Uygulamaları Etik Kılavuzu"nu geliştirecek, uygulamaları takip edecek; il, ilçe ve okul düzeyinde kurulacak kurullar ise etik uyum ve rehberlik görevlerini üstlenecek. Eğitim kurumlarındaki yapay zekâ uygulamalarında öğretmenlerin "Etik Beyan Formu" doldurmaları zorunlu olacak. Bu süreçte kişisel verilerin korunması, gizlilik ve güvenlik ilkelerine tam olarak uyulacak ve öğrencilere etik, güvenli ve sorumlu yapay zekâ kullanımı garanti edilecek.

PTT AŞ 185 Yaşında Haber

PTT AŞ 185 Yaşında

Posta Nezareti adı altında 23 Ekim 1840'ta temelleri atılan, haberleşme ve iletişimin sağlanmasına yönelik olarak kurulan ülkemizin köklü ve güvenilir kuruluşlarından biri olan PTT AŞ, 185. kuruluş yıldönümünü kutlamaktadır. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT AŞ), kuruluşundan bu yana posta taşımacılığından lojistiğe, bankacılık hizmetlerinden e-ticarete ve filateliye kadar ülkemizin dört bir yanında sunduğu çeşitli hizmetlerle vatandaşların hayatını kolaylaştırmayı sürdürmektedir. Geniş hizmet ağı, uzman ve dinamik kadrosu ile güvenli, hızlı ve yenilikçi çözümler geliştirmiş olan, ulusal ve uluslararası alanda elde ettiği başarılarla öne çıkan PTT; her zaman daha iyiyi hedefleyen bir hizmet anlayışıyla çalışmalarına devam etmektedir. Yaklaşık iki asırlık derin bir geçmişten ve tecrübelerinden aldığı güçle geleceğe sağlam adımlarla ilerleyen PTT, her dönemde değişen müşteri beklenti ve ihtiyaçlarına yanıt vermiş, Türkiye’nin iletişim altyapısının gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının himayesi altında faaliyet gösterdiği tüm alanlarda teknolojik dönüşümde öncü olan, yurt içinde ve yurt dışında milyonlarca kişiye ulaşarak geniş bir coğrafyada toplumsal hayatın her alanına dokunan Posta ve Telgraf Teşkilatı, günümüzde de Türkiye’nin kalkınmasına katkıda bulunmaktadır. Aynı zamanda hizmetlerine entegre ettiği çevreci yaklaşımı ve çözümleri ile de gelecek kuşaklar için daha sürdürülebilir bir dünya bırakma çabasıyla hareket etmektedir. PTT AŞ GENEL MÜDÜRÜ DR. HAKAN GÜLTEN: “185 YILLIK KÖKLÜ GEÇMİŞİMİZ VE TECRÜBEMİZLE, POSTA VE HABERLEŞME HİZMETİ SUNMANIN ÖTESİNDE GELECEĞE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLİYORUZ.” PTT AŞ Genel Müdürü Dr. Hakan Gülten, PTT AŞ’nin 185. kuruluş yıldönümü çerçevesinde yaptığı açıklamada “185 yıldır halkımıza kesintisiz hizmet sunan Posta ve Telgraf Teşkilatımızın kuruluş yıldönümünü hep birlikte büyük bir heyecan ve mutlulukla kutluyoruz. Halkımızın haberleşme ve iletişim ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla başladığımız ilk günden bu yana her zaman vatandaşlarımızın yanında olmanın, Millî Mücadele yıllarından Cumhuriyetimizin kuruluşuna, doğal afetlerden salgın hastalık dönemlerine dek, her koşulda ülkemiz için azimle çalışmanın gururunu yaşıyoruz. Türkiye’nin köklü kurumlarından biri olarak, yaklaşık iki yüzyıllık tecrübemizle posta ve haberleşme hizmeti sunmanın ötesinde, geleceğe doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Her zaman daha iyisini hedefleyerek, teknolojiyi sıkı bir şekilde takip ederek ve altyapımızı bu doğrultuda sürekli geliştirerek dijital dönüşüm sürecimizi de kararlılıkla sürdürüyoruz.” şeklinde konuştu. Gülten ayrıca “Teşkilatımızın 185 yıllık onurlu yolculuğuna emek veren ve ülkemizin çeşitli yerlerinde fedakârca görev yapan tüm çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyor, hayatta olmayan tüm üyelerimizi rahmetle anıyorum. Birlik ve beraberlik içinde daha pek çok yeniliğe imza atacağımıza, PTT’mizi geleceğe daha güçlü bir şekilde taşıyacağımıza yürekten inanıyor, 185. kuruluş yıldönümümüzü kutluyorum.” ifadelerini kullandı. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

2025 İstanbul Ekonomi Zirvesi, 11-12 Aralık’ta Çırağan Sarayı’nda Gerçekleşecek Haber

2025 İstanbul Ekonomi Zirvesi, 11-12 Aralık’ta Çırağan Sarayı’nda Gerçekleşecek

Küresel ekonomi, enerji, sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm alanlarında dünyanın önde gelen iş ve fikir liderlerini bir araya getiren İstanbul Ekonomi Zirvesi, bu yıl “Yeni Dengeler & Küresel İş Birlikleri” temasıyla 11-12 Aralık 2025 tarihlerinde Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilecek. İki gün sürecek zirvede ekonomi, finans, enerji, turizm, teknoloji, sanayi, gayrimenkul, sağlık, eğitim, gıda ve girişimcilik gibi farklı alanlardan iş dünyasının liderleri bir araya gelerek yeni küresel düzenin dinamiklerini masaya yatıracak. İstanbul Ekonomi Zirvesi, bu yıl da küresel ölçekte yankı uyandıracak oturumlarıyla dikkat çekiyor. “Yeni Dengeler ve Küresel İş Birlikleri” temasıyla düzenlenen zirve; jeopolitik değişimlerin ekonomi üzerindeki etkilerinden, yeşil ve dijital dönüşüm süreçlerine, sürdürülebilir yatırımlardan enerji politikalarına kadar geniş bir yelpazede konuları gündeme taşıyacak. Zirvede kamu temsilcileri, uluslararası yatırımcılar, diplomatik misyonlar, iş insanları ve akademisyenler bir araya gelerek küresel ekonomik iş birliklerinin geleceğini değerlendirecek. Bu yıl ayrıca, İstanbul Ekonomi Zirvesi kapsamında düzenlenecek özel oturumlarda Avrupa, Asya, Körfez, Afrika ve Amerika ülkeleri ile Türkiye arasındaki yatırım fırsatları ele alınacak. İstanbul, Küresel İş Birliklerinin Merkezi Olmaya Devam Ediyor Zirvenin İcra Kurulu Başkanı Abdullah Değer, bu yılki temanın küresel dönüşüm sürecinde Türkiye’nin rolünü vurgulamak açısından özel bir anlam taşıdığını belirtti: “Dünyada ekonomik güç dengeleri yeniden şekilleniyor. Bu yeni dönemde Türkiye, stratejik konumu ve üretim gücüyle küresel iş birliklerinin merkezinde yer alıyor. 2025 İstanbul Ekonomi Zirvesi’nde, bu dönüşüm sürecinde ülkemizin nasıl daha etkin bir rol üstlenebileceğini ele alacağız. Zirvenin iş dünyası için yeni ortaklıklara ve uzun vadeli yatırımlara kapı aralamasını hedefliyoruz.” Zirve’nin ilk günü Küresel ekonomik dengeler, turizm, yapay zekâ ve sürdürülebilir kalkınma gibi geleceği şekillendiren başlıklara odaklanan panellerle başlayacak. Alanında uzman konuşmacıların ve uluslararası yatırımcıların katılımıyla gerçekleşecek oturumlarda; otomotiv, teknoloji, sağlık ve finans gibi başlıkların yanı sıra dijital dönüşümün ekonomi üzerindeki etkileri, küresel turizmde yeni eğilimler, yapay zekânın üretimden hizmet sektörüne uzanan dönüşüm gücü ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin iş dünyasına yansımaları tartışılacak. İkinci gün ise, küresel finans ve dijitalleşme, savunma sanayi ve teknolojik yenilikler, ekonomik dönüşümler ve kadın istihdamı ile uluslararası ticaretin yeni dinamikleri gibi başlıklarda düzenlenecek özel panellerle devam edecek. Katılımcılar, iki gün boyunca yalnızca fikir alışverişinde bulunmakla kalmayıp, Türkiye’nin ekonomik vizyonunu belirleyen karar alıcılarla doğrudan temas kurma, uluslararası iş birlikleri geliştirme ve yeni yatırım fırsatlarını değerlendirme olanağı da bulacak. Zirve, bu yönüyle yalnızca bir fikir platformu değil, aynı zamanda küresel ölçekte iş birliği ve ortaklıkların temellerinin atıldığı önemli bir buluşma noktası olmayı sürdürecek. Zirve Programına İlişkin Detaylar ve Bu Yılki Yenilikler Zirve programı bu yıl da önemli yeniliklerle zenginleşiyor. 11 Aralık akşamı, B2B toplantıların ardından “Dünya Barışı” temalı özel bir resepsiyon düzenlenecek. Gecenin açılışı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle Türkiye’nin yedi bölgesinden kültürel izler taşıyan özel bir gösteriyle yapılacak. Ardından, barış ve birlik mesajını vurgulayan özel bir defile sahnelenecek. Gecenin finalinde ise Türkiye’de görev yapan büyükelçi ve başkonsoloslar sahneye çıkarak, birer dakikalık konuşmalarla dünya barışı mesajlarını paylaşacak. Zirve, 12 Aralık akşamı düzenlenecek görkemli gala gecesiyle sona erecek. Enbe Orkestrası eşliğinde gerçekleşecek gala yemeğinde, yılın en başarılı kurum ve isimleri 9. İstanbul Altın Değerler Ödül Töreni ile onurlandırılacak. Bu yılki zirve, Koluman Holding ana sponsorluğu ve Sanofi co-sponsorluğunda gerçekleşiyor. Destekçiler arasında TGA, TÜRSAB, İTÜ ARI Teknokent, Borusan Otomotiv, Astor Enerji, Forma Makina, Bahçeşehir Koleji, Güneri Makina, HPM Hijyen Proses Makinaları, Agrotech ve Mopa Exclusive yer alıyor. Ayrıca bu yıl, Microsoft, Koton, Arzum, KoçSistem gibi önemli markalar ile Dünya Kadın Girişimciler Derneği, EBRD, UNDP ve IFC gibi saygın uluslararası kuruluşların üst düzey temsilcileri de konuşmacı olarak zirvede yer alacak. İki gün boyunca toplam 10 panel ve 4 özel konuşma düzenlenecek, 50 farklı ülkeden katılımcının yer alacağı zirveyle birlikte uluslararası iş birliği ve küresel diyaloğun önemi bir kez daha vurgulanacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Milli Eğitim'den 10 ilde dijital dönüşüm Haber

Milli Eğitim'den 10 ilde dijital dönüşüm

Millî Eğitim Bakanlığı ile dijital tasarım platformu Canva arasında imzalanan iş birliği protokolüyle, eğitimde dijital içerik üretimini destekleyecek "tasarım laboratuvarları" ilk etapta 10 ilde kurulacak. YEĞİTEK Genel Müdürü Mustafa Canlı, öğretmen ve öğrencilerin EBA hesaplarıyla Canva'ya erişerek hazırladıkları çalışmaları doğrudan EBA üzerinde paylaşabileceğini duyurdu. ANKARA (İGFA) - Millî Eğitim Bakanlığı ile dijital tasarım alanında dünya genelinde milyonlarca kullanıcıya hizmet veren Canva arasında 24 Ocak 2025 tarihinde imzalanan iş birliği protokolü kapsamında, eğitim camiasının dijital dönüşümünü destekleyecek önemli adımlar atılıyor. Protokol ile öğretmenlerin mesleki gelişimini güçlendirmek, öğrencilerin dijital becerilerini geliştirmek ve eğitim süreçlerinde yenilikçi dijital içerik üretimini teşvik etmek amacıyla Canva platformu; Bakanlık personeli, okul yöneticileri, öğretmenler ve öğrencilerin kullanımına sunuldu. Canva platformu, Eğitim Bilişim Ağı "EBA" üzerinden erişilebilir hâle getirilerek tüm öğrenci, öğretmen ve yöneticilerin kullanımına açıldı. Bu sayede dijital tasarım araçlarının eğitim süreçlerine entegrasyonu kolaylaşarak, öğretmen ve öğrencilerin aynı ortamda güvenli biçimde çalışabilmesi sağlandı. İş birliği kapsamında ilk etapta Adana, Batman, Bursa, Çanakkale, Elâzığ, Erzurum, Kahramanmaraş, Konya, Samsun ve Yozgat illerinde "tasarım laboratuvarları" kurulacak; ayrıca öğretmenlere yönelik canlı çevrim içi eğitim oturumları, Bakanlık personeline yönelik kurumsal eğitimler ve Öğretmen Bilişim Ağı'nda (ÖBA) çevrim içi kurslar düzenlenecek. TÜM DÜNYADA EĞİTİMDE BİR DİJİTAL DÖNÜŞÜM VAR İş birliği protokolünün tanıtımı için Ankara'da bir otelde toplantı düzenlendi. Burada konuşan Yenilik ve Eğitim Teknolojileri (YEĞİTEK) Genel Müdürü Mustafa Canlı, fikirlerin sadece konuşarak yazıyla aktarılmasının artık yetersiz olduğu, tüm dünyanın görsel iletişim araçlarına yöneldiği ve her şeyin artık görselleştirilmeden aktarılmadığı bir devre gelindiği için dijital içeriğin önemli olduğunu söyledi. Bakanlık olarak uzun zamandır yapılan altyapı yatırımlarına öğretmen eğitimleri ve dijital içerik üretimi ve platformların modernizasyonuyla devam ettiklerini belirten Canlı, "Şu anda sahada ve tüm dünyada eğitimde bir dijital dönüşüm var. Bunu, bakanlıklar ve kamu yeterince hızlı bir şekilde adapte edemezse buradaki rüzgârın gerisinde kalacak. Bizim amacımız bu rüzgarı yakalamak, önüne geçmemiz mümkün olmasa da buna ayak uydurabilmek." dedi. Canlı, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in talimatı doğrultusunda sahadaki öğretmenlerin hem maarif modeli müfredat okuryazarlığını hem de eldeki içerik havuzunu ve kalitesini geliştirecek çalışmayı öğretmenlere duyurmak için YEĞİTEK olarak içerik geliştirme yönetim sistemi altyapısını kurduklarını dile getirdi. Canva ile yapılan iş birliğinin amacının sadece EBA üzerinden Canva'ya giriş olmadığını belirten Canlı, belirlenmiş başlıklar ve müfredata uyumlu hazırlanmış yüzlerce içeriğin hazır olarak öğretmenlerin karşısına çıkacağını aktardı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.