Hava Durumu

#Beyin Ölümü

giresunsonhaber - Beyin Ölümü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Beyin Ölümü haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası Haber

3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası

3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası ve Önemli Bilgiler Ülkemizde her yıl 3-9 Kasım tarihleri, 'Organ Bağışı Haftası' olarak belirtilmiştir. Her ne kadar yasal düzenlemeler mevcut olsa da, organ ve doku nakli hizmetlerinin genişletilmesindeki temel etken organ ve doku bağışlarının temin edilmesidir. Bu konuda bağışların çoğalması için kamuoyunda bilinç oluşturulmalı ve organ bağışı farkındalığı artırılmalıdır. 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası etkinlikleri çerçevesinde, toplumda farkındalığı arttırma hedefiyle merkez ve ilçelerimizde hastaneler, ilçe sağlık müdürlükleri, toplum sağlığı merkezleri, alışveriş merkezleri ve meydanlarda standlar kurularak bilgiler verildi. Organ bağışı; kişinin hayattayken, iradesi doğrultusunda, tıbben ölümünden sonra organ ve dokularının başka hastaların tedavisinde kullanılmasına onay vermesi demektir. Bir organın işlevini yerine getirememesi durumunda, canlıdan veya kadavradan alınan sağlıklı bir organın cerrahi yöntemlerle yerleştirilmesi organ naklini ifade etmektedir. Beyin sapı adı verilen özel beyin bölgesinin tüm işlevlerinin kalıcı biçimde kaybolduğu ve mutlak ölümle sonuçlanan bir durum olan beyin ölümü hali, koma veya bitkisel hayat ile karıştırılmamalıdır. Koma ve bitkisel hayattaki bireylerde bazı beyin işlevleri devam ettiği için tıbbi destekle yaşamlarını sürdürebilirler. Ancak beyin ölümünde durum farklıdır, hastaya ne kadar tıbbi destek verilirse verilsin yaşamı sürdürmek imkansız ve ölüm kaçınılmazdır. Kimler Organ Bağışlayabilir? 2238 sayılı yasa gereğince, 18 yaşını doldurmuş ve akli dengesi yerinde olan herkes organlarının tamamını veya bir bölümünü bağışlayabilir. 2238 Sayılı “Organ Ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması Ve Nakli Hakkındaki Kanun” uğrultusunda; Madde 14 - Bir şahıs, sağlığında bedeninin tamamı veya dokularını tedavi, teşhis ve bilimsel amaçlar için verdiğini resmi veya yazılı bir vasiyet yoluyla bildirmediği veya bu arzusunu iki tanık eşliğinde açıklamadığı sürece, sırasıyla eşi, reşit çocukları, anne veya babası veya kardeşlerinden biri; bu kişiler yoksa yanında bulunan bir yakının rızası ile merhumdan organ ve doku alınabilir. Aksi vasiyet sunulmadıkça, cesette değişikliğe neden olmayan dokular, örneğin kornea alınabilir. Ölen kişi hayattayken, ölüm sonrası organ veya doku alınmasına karşı olduğunu beyan etmişse organ ve doku alınamaz. Organ Bağışının Dini Açıdan Sakıncası Var mı? Büyük dinler organ bağışını çoğunlukla destekler ve kabul eder. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, 6 Mart 1980 tarihli ve 396 sayılı kararıyla organ naklinin caiz olduğunu bildirmiştir. Bu Karara Göre; - Zaruret hali varsa, hastanın hayatını veya yaşamsal organını kurtarmak için başka çare olmadığını mesleki yeterliliğe sahip güvenilir bir doktor belirlemelidir, - Doku ve organı alınacak kişinin bu işlem esnasında ölmüş olması gerekmektedir, - Toplumsal düzenin olumsuz etkilenmemesi amacıyla organ ve dokusu alınacak kişinin hayattayken izin vermiş olması ya da aksi bir ifadesinin olmaması ve yakınlarının rızasının sağlanması gereklidir, - Alınacak organ veya doku için kesinlikle ücret talep edilmemelidir, - Nakil planlanan hastanın kendi rızasının varlığı da gereklidir. Kuran-ı Kerim’de "Kim Bir İnsana Hayat Verirse Onun Tüm İnsanlara Hayat Vermişçesine Sevap Kazanacağı" buyurulmaktadır (Maide Suresi, Ayet 32) Organ Bağışı Nerelerde Yapılabilir? - Organ nakli merkezleri, - Hastaneler, - Organ nakline yönelik vakıf, dernek gibi kuruluşlarda organ bağışı yapılabilir. Organ Bağışı Süreci: Organ bağışı kartını iki tanık eşliğinde doldurup imzalamak yeterlidir. Bağışlanan organın uygunluğu, organ bağışçısında beyin ölümü gerçekleştikten sonra değerlendirilir. Organ bağışı yapan bireylerin bu durumu aile ve çevresiyle paylaşması, ilerleyen süreçte olası sorunların önüne geçilmesi açısından önemlidir ve beyin ölümünün ardından karar verme sürecini etkileyebilir.

Türkiye'de organ nakli bekleyen hasta sayısı alarm veriyor Haber

Türkiye'de organ nakli bekleyen hasta sayısı alarm veriyor

3–9 Kasım tarihleri arasında gerçekleşen Organ Bağışı Haftası dolayısıyla konuşan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hamdi Karakayalı, Türkiye'de 30 binin üzerinde hastanın organ nakli beklediğini söyleyerek, “Bir organ bağışı birçok kişiye hayat umudu olur” açıklamasında bulundu. “Organ Bağışı: En Değerli Yaşam Hediyesi” Prof. Dr. Hamdi Karakayalı: “Türkiye'de binlerce kişiye tek yaşam umudu organ bağışıdır” İSTANBUL (İGFA) - Sağlık Bakanlığı'nın 2025 yılı verilerine göre Türkiye'de 25 bin 245 kişi böbrek, 2 bin 650 kişi karaciğer ve 1.477 kişi kalp nakli için beklemekte. Diğer organlar da düşünüldüğünde, 30 bini aşkın kişi için organ bağışı bir yaşam umudu olmaktadır. Fakat, geçtiğimiz yıl tespit edilen 2 bin 79 beyin ölümünün yalnızca yüzde 17'si organ bağışıyla neticelendi. Organ nakli bekleyen hasta sayısının her yıl daha da arttığını belirten Prof. Dr. Karakayalı, “Son dönem yetmezliklerinde böbrek, karaciğer ve kalp gibi organlar için nakil tek çözümdür. Kalp bekleyenler içinse canlı bir bağışçı imkanı bulunmamaktadır. Dolayısıyla her bağış, birçok insana yaşam şansı tanır” şeklinde konuştu. TÜRKİYE ORGAN NAKLİNDE LİDER ÜLKELER ARASINDA Prof. Dr. Karakayalı, Türkiye'nin organ naklinde yakaladığı başarıyı da vurgulayarak, “Ergen ve çocuk hastalar için sağ kalma oranları yüzde 90'ın üstünde. Bu başarı, karaciğer ve böbrek nakli için Türkiye'nin uluslararası hastalar tarafından tercih edilmesine neden oluyor. Hatta birçok yabancı doktor ülkemize gelerek nakil cerrahisini bizden öğrenmektedir. Türkiye, organ naklinde dünya genelinde söz sahibi bir konumda.” dedi. Karakayalı, Türkiye'deki kadavradan organ bağışı oranının düşüklüğüne işaret etti. “Dünya genelinde bir milyon nüfus başına düşen bağış sayısını gösteren pmp değeri İspanya'da 47, Fransa’da 26, İtalya’da 25 iken, Türkiye’de yalnızca 3,6” diyen Karakayalı, “Batı ülkelerinde yapılan organ nakillerinin yaklaşık yüzde 80’i kadavradan olurken, bizim bu oranımız yüzde 15–20 mertebesinde. Bu durum, organ bağışı oranlarını artırmanın ne kadar kritik olduğunu gösteriyor.” diye ekledi. Karakayalı, kadavradan bağışların toplumun sağlık bilincinin bir göstergesi olduğunu belirterek, “Her hasta için canlı bir verici bulunmamaktadır. Özellikle kalp nakline ihtiyacı olan hastalar için kadavra bağışı tek umut kaynağıdır” dedi. ORGAN BAĞIŞI ARTIK E-DEVLET ÜZERİNDEN YAPILABİLİR Prof. Dr. Karakayalı, vatandaşların organ bağışı yapmak için hastanelerin organ nakli koordinatörlüklerine ve il sağlık müdürlüklerine başvurabileceklerini hatırlattı. Ayrıca yeni düzenlemeyle organ bağışının artık e-Devlet portalı üzerinden de yapılabildiğini belirtti. Toplumda organ bağışına dair pek çok yanlış bilginin olduğuna dikkat çeken Karakayalı, “Beyin ölümü gerçekleşmiş hastanın yeniden iyileşebileceği gibi bir yanılgı var. Ancak beyin ölümü tıbbi olarak geri dönüşsüz olup, kişi yaşamını yitirmiştir. Bu aşamada organlar kısa bir süre için cihaz yardımıyla canlı tutulabilir. Nakil işlemi sırasında acı ya da his durumu söz konusu değildir” dedi. Türkiye'nin, organ bağışı ve nakil süreçlerinde uluslararası güvenlik standartlarını karşıladığını vurgulayan Karakayalı, “Bütün organ nakil işlemleri Sağlık Bakanlığı gözetiminde, ulusal koordinasyon sistemiyle gerçekleştirilmektedir. Organların kötüye kullanımı mümkün değildir” açıklamasında bulundu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.