Hava Durumu

#Ar-Ge

giresunsonhaber - Ar-Ge haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ar-Ge haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

122 Yaşına Kadar Yaşamak Mümkün Haber

122 Yaşına Kadar Yaşamak Mümkün

BİYOSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, biyoteknolojinin tarım, sağlık, gıda ve hayvancılık gibi kritik alanlara yapacağı katkılarla 122 yaşına kadar sağlıklı bir yaşamın mümkün olabileceğini söyledi. Varlıbaş, İstanbul’da kurulan Biyoteknoloji Vadisi ile Türkiye’nin bu sektörde önemli bir adım attığını açıkladı. Türkiye’nin amacının, 10 yıl içinde biyoteknoloji alanında dünyadaki en iyi 10 ülke arasına girmek olduğunu belirtti. Yaklaşık 2,7 milyon metrekare üzerinde ve 4,5 milyar dolar yatırımla oluşturulan Biyoteknoloji Vadisi, Türkiye’nin bilim ve teknoloji merkezli kalkınma hedeflerinde önemli bir pozisyon alıyor. Araştırma, üretim, girişimcilik ve sanayi iş birliğinin aynı yapı altında toplandığı bu vadi, ulusal biyoteknoloji kapasitesini artırmayı hedefliyor. Biyoteknoloji Sanayicileri Derneği (BİYOSAD) ve Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (BİOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, Türkiye’nin ekonomik güç bakımından 22., biyoteknolojide ise 48. sırada olduğunu belirterek, “Bu durumu değiştirmek için Türkiye’yi 10 yıl içinde biyoteknoloji liderleri arasına sokmayı hedefliyoruz” dedi. Varlıbaş, vadinin yalnızca üretim ve Ar-Ge sahası değil, ulusal yenilik politikalarının uygulanacağı birleşik bir ekosistem olduğunun altını çizdi. “Biyoteknoloji Vadisi, Türkiye’nin bilim odaklı büyümesine yön verecek. Yerli ve yabancı yatırımcılarla ekosistemi güçlendirip bilimi toplumsal yaşama entegre etmeyi amaçlıyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Projenin hedefleri arasında 20 bin kişilik istihdam, 15 milyar dolarlık ihracat ve 300 girişimcilik projesinin desteklenmesi bulunuyor. “BİYOTEKNOLOJİ ZENGİNLİK, SAĞLIK VE UZUN YAŞAM DEMEK” Türkiye ve dünyadan bilim insanlarının bir araya geldiği 2. Uluslararası Sürdürülebilirlik için Biyoteknoloji Çözümleri Kongresi (Biotech4SUS), Gebze Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde yapıldı. Kongrede konuşan Dr. Ercan Varlıbaş, biyoteknolojiyi “zenginlik, sağlık ve uzun yaşam” kelimeleriyle tanımladı. Varlıbaş, biyoteknolojinin sadece bir bilim alanı değil, aynı zamanda ekonomik büyümenin öncüsü olduğunu belirterek, “Dünyada resmi kayıtlara geçmiş en uzun ömürlü insanlardan biri 122 yıl yaşadı. Biyoteknoloji, sağlıklı ve stresten uzak yaşam sürelerini artırmayı sağlıyor” dedi. Biyoteknolojinin tarım, sağlık, gıda ve hayvancılık gibi kader belirleyici sektörlerde değişiklik yaratacağını ifade eden Varlıbaş, “Bu sektör, Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme stratejisinde kilit rol oynamaya devam edecek” açıklamasında bulundu. “BİYOTEKNOLOJİ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN ANAHTARI” Dr. Ercan Varlıbaş, Türkiye’nin biyoteknoloji atılımının artık sadece sanayi düzeyinde değil, bilimsel bir politika temelinde ilerlediğini anlatarak, “Biyoteknoloji doğayı taklit etmez, onunla iş birliği içinde çalışır. Günümüzde iklim değişikliği, gıda güvenliği, sağlık ve enerji tasarrufu gibi meselelerin çözüm adresi biyoteknolojidir. BİYOSAD olarak kamu, sanayi ve üniversiteleri ortak bir paydada topluyoruz. Amacımız sadece üretim yapmak değil, bilimin etik, çevreci ve sürdürülebilir bir şekilde büyümesini sağlamak. Türkiye’yi sadece biyoteknolojik ürünlerinde değil, bilimsel seviye ve sürdürülebilirlik konusunda da örnek bir ülke yapmakta kararlıyız” şeklinde konuştu. Dr. Ercan Varlıbaş ayrıca konuşmasında, Biyoteknoloji Vadisi’nin sadece ulusal düzeyde değil, uluslararası alanda da etkili olmayı hedeflediğini belirtti. Dr. Varlıbaş, “Türkiye artık bu sektörde aktif rol üstleniyor. Kore ve Tayvan’da temaslarımız oldu, Boston’da iki kongreye katıldık. Gelecek yıl San Diego’ya Türkiye Pavilyonu kuracağız. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Sağlık ve Ticaret Bakanlıkları da bizlerle birlikte olacak” dedi. “YERLİ İLAÇ, TÜRKİYE’NİN BİLİMSEL ÖZGÜRLÜĞÜ AÇISINDAN KİLİT BİR DÖNEMEÇ” Yerli biyoteknolojik ilaç üretimde Türkiye’nin ulaştığı noktayı vurgulayan Dr. Ercan Varlıbaş, “5 yıl önce İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi ile başlatılan VSY Biotechnology tarafından desteklenen yeni biyoteknolojik ilaç molekülü projesi laboratuvar evrelerinde başarılı sonuçlar elde etti. Molekülümüz izole edilip tanımlandı ve güvenilirlik ile etkinlik açısından ön klinik testlerde umut verici sonuçlar verdi. Eğer insan aşaması klinik çalışmaları da iyi sonuçlanırsa, üretimi Biyoteknoloji Vadisi’nde yapacağız. Kendi molekülünü geliştiren bir ülke olmak yalnızca sağlıkta değil, bilimde de bağımsız olmayı getirir. Amacımız Türkiye’yi ilacını geliştiren, teknolojisini üreten ve bilgisini pazarlayan bir ülke konumuna getirmek. Bu süreç, Türkiye’nin bilimsel bağımsızlığı açısından kritik bir eşik olacaktır” şeklinde konuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Yeni Altay Tankları Türk Silahlı Kuvvetleri’ne Teslim Edildi Haber

Yeni Altay Tankları Türk Silahlı Kuvvetleri’ne Teslim Edildi

Yeni Altay Tankı'nın seri üretimi, dünya çapında ilk 5, Avrupa'da ise ilk 3 arasında yer alan BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisinde başlatıldı. Türkiye'nin savunma sanayisindeki en önemli yatırımlarından biri olan BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla açıldı. Açılış töreninde, ilk üretilen Yeni ALTAY Tankları Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslim edildi. Bu başarıyla Türkiye, dünyada kendine özgü olarak ana muharebe tankı tasarlayıp üretebilen 12 ülkeden biri olma unvanını kazandı. Açılış töreninde konuşan BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, "Yeni ALTAY Tankını yerli ve milli imkânlarımızla ürettiğimiz, üretim kapasitesi ve teknoloji yoğunluğu bakımından dünya çapında ilk 5, Avrupa'da ise ilk 3 arasında yer alan BMC Ankara Üretim Kompleksimizde üreteceğiz. Sanayici kimliğimiz ve birikimimizle ülkemiz için çok önemli ve kritik olan bu projeye nasıl katkı sağlayabiliriz diye çıktığımız bu yolda, bugün BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesislerimizi açarken ilk üretilen Yeni Altay Tanklarımızı da Türk Silahlı Kuvvetlerimize teslim ediyoruz. Bu zorlu süreçte vizyonu, savunma sanayimizin millileştirilmesine yönelik inancı ve kararlı liderliği ile bizlere güç veren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarımı arz ediyor, bu önemli projede bizlerle omuz omuza çalışan ve bu başarıda emeği geçen değerli proje ortaklarımıza ve tüm çalışma arkadaşlarıma gönülden teşekkürlerimi sunuyorum." dedi. Türkiye'nin savunma sanayisinde yüz akı olan BMC, Ankara'da yatırımını tamamladığı Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisinde, ülkemizin son yıllardaki en büyük savunma sanayi projesi olan Yeni ALTAY Tankı'nın seri üretimine geçerek tarihi bir başarıya daha imza attı. BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesislerinin açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Genelkurmay Başkanı Selçuk Bayraktaroğlu ve çok sayıda askeri ve sivil davetlinin katılımıyla gerçekleştirilen törende, ilk üretilen Yeni ALTAY Tankları Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edildi. Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, açılış töreni kapsamında yaptığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle gerçekleştirdiğimiz törende, ALTAY Ana Muharebe Tanklarımızın teslimatını ve zırhlı araçlara yönelik yeni nesil entegre üretim tesisimizin açılışını gururla gerçekleştirdik. Bugün sadece bir fabrikanın kapısını değil; büyük ve güçlü Türkiye idealine açılan stratejik bir eşiği daha aştık. Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli liderliğinde savunma sanayimizde başlattığımız büyük dönüşüm, ALTAY ile bugün sahaya taşınıyor. ALTAY yalnızca bir tank değil; bağımsızlığımızın zırhlı iradesi, mühendislikte ulaştığımız seviyenin çelikten yansımasıdır. Projenin bugünlere gelmesinde emek veren herkese şükranlarımı sunuyorum." BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, "Böylesine kritik bir projede 70 yıllık sanayicilik kültürüne sahip Tosyalı'ya güvenilmesi ve BMC'nin savunma sanayindeki bilgi birikimine inanılması bizlere en başından beri motivasyon ve güç kaynağı oldu." Türkiye'nin savunma sanayi alanında oyun kurucu haline gelmesi yolunda kritik bir adım olan bu projenin başarıya ulaşmasında köklü sanayicilik kültürünün önemli bir faktör olduğuna vurgu yapan BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, "Ülkemizin geleceği ve güvenliği açısından böylesine kritik bir projede 70 yıllık sanayicilik kültürüne sahip Tosyalı'ya güvenilmesi ve BMC'nin savunma sanayindeki bilgi birikimine inanılması bizleri en başından beri motive eden en önemli unsur oldu. Tosyalı olarak dünyanın çok zorlu coğrafyalarında, dünya çapında tesis yatırımlarına ve projelere imza atıp bunları öngörülen zamandan da önce tamamlayan bir şirketiz. 3 kıtada sayıları 50'ye ulaşan tesisimiz, 15 milyon ton yıllık sıvı çelik üretim kapasitemiz ve yaklaşık 15 bin çalışanımızla geçen yıl dünyanın en hızlı büyüyen ilk 3 çelik üreticisinden biri olurken dünya sıralamasında 21 basamak birden atlayarak 46'ncılığa yükseldik. Bugün dünyada böyle bir başarı elde ettiysek ve aynı zamanda Türkiye'nin en büyük, Avrupa'nın üçüncü büyük çelik üreticisi konumuna yükseldiysek bunu sanayideki bilgi birikimimize, işinin ehli çalışanlarımıza, ileri teknoloji ve Ar-Ge'ye yaptığımız yatırımlara borçluyuz. Tosyalı olarak Yeni Altay Tankı için yola çıktığımızda bu konuyu ticari bir mesele olarak görmedik. Ülkemizin geleceği ve güven dolu yarınları için hep birlikte yola çıktığımız milli bir mesele olarak ele aldık." dedi. BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, "Bu zorlu süreçte vizyonu, savunma sanayimizin millileşmesine yönelik inancı ve kararlı liderliği ile bizlere güç veren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarımı arz ediyorum." Bugün, 10 yıl öncesinde yola çıkılan prototipten tamamen farklı, değişen muharebe sahası ihtiyaçlarına göre teknolojisi geliştirilen Yeni ALTAY Tankı'nın seri üretime geçmesiyle birlikte, dünyada özgün olarak ana muharebe tankı tasarlayıp üretebilen 12 ülkeden biri olmanın gururunu yaşadıklarını dile getiren Fuat Tosyalı, "Yeni ALTAY Tankı'nda, BMC'nin Ar-Ge ve tasarım ekipleri tarafından ihracat lisansı alınamayan tüm alt sistemlerin yerine yerli ve milli alt sistemler geliştirildi. TSK'nın ihtiyaçları doğrultusunda teknolojik, dijital ve mekanik olarak araç üzerine yeni savunma sistemi ve ekipmanları yerleştirildi. Belki de seri üretime başlamış olmamızdan daha da heyecan verici olanı ise, inşallah 2026 yılının sonlarından itibaren Yeni ALTAY'ın BMC Power tarafından üretilen yerli ve milli güç grubu ile seri üretime devam edecek olması. Ülkemizin mühendisleri, teknoloji, inovasyon ve Ar-Ge ile Yeni ALTAY Tankı projesini hayata geçirmek için büyük bir özveriyle çalıştılar. Bu projede çalışan ekipler ülkemizin önemli meselelerinden birine çözüm ürettiği bilinciyle büyük bir heyecan ve motivasyon ile ter döktüler. Böylece ortaya en ileri teknolojilerin kullanıldığı, yüksek yerlilik oranına sahip, dünyadaki benzerlerinden çok daha üstün özellikleri olan ve ordumuzun ihtiyaçlarına göre geliştirilen Yeni ALTAY Tankı çıkmış oldu. Bu zorlu süreçte, vizyonu, savunma sanayimizin millileştirilmesine yönelik inancı ve kararlı liderliği ile bizlere güç veren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarımı arz ediyor, bu önemli projede bizlerle omuz omuza çalışan ve bu başarıda emeği geçen değerli proje ortaklarımıza ve tüm çalışma arkadaşlarıma gönülden teşekkürlerimi sunuyorum." dedi. BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, "Yeni ALTAY Tankını yerli ve milli imkânlarımızla inşa ettiğimiz, üretim kapasitesi ve teknoloji yoğunluğu bakımından dünya çapında ilk 5, Avrupa'da ise ilk 3 arasında yer alan BMC Ankara Üretim Kompleksimizde üreteceğiz." BMC'nin Altay Tankı ile ilgili Arifiye'de başlayan faaliyetlerinin, 21 Ağustos 2019'dan beri Millî Savunma Bakanlığı kontrolünde ve denetiminde devam ettiğini ve şimdi bu çalışmaları BMC Ankara Üretim Kompleksi'ne taşıyacaklarını belirten Fuat Tosyalı, " Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen tank ihalesini alır almaz, bu projenin hayata geçirilmesinde Arifiye'nin birikiminden yararlanmak için bu tesisin kiralanması yoluna gitmiştik. Bunun karşılığında da bu tesisin çalışma ve üretim alanlarının altyapısını yenilemek, yeni ve güncel yazılımlı tezgahlarla donatmak üzere bir yatırım taahhüdünde bulunduk. Yeni Altay Tankı, Yeni Fırtına Obüsü ve Zırhlı Personel Taşıyıcı olan Altuğ aracımızı Arifiye'de geliştirdik. BMC Power ile Avrupa'nın sayılı Motor ve Transmisyon Test Merkezlerinden birinin bu tesiste kurulmasını sağladık. Arifiye'deki bütün taahhütlerimizi yerine getirdik. Tosyalı olarak BMC'nin çoğunluk hisselerini alır almaz bu projeyi yeniden ele alarak savunma sanayi ekosistemine daha uygun olduğu için Yeni ALTAY Tankını üreteceğimiz fabrika için Ankara'yı seçtik. Daha önce bu yatırım için planlanan Karasu'daki araziyi de devletimize iade ettik. Tamamen yerli ve milli imkânlarımızla inşa ettiğimiz BMC Ankara Üretim Kompleksi yatırımımız da planladığımız takvimin hep önünde gitti. Yeni ALTAY Tankı'nın seri üretimini Ankara'daki bu fabrikamızda yapacağız dedik ve çok şükür bugün bunu da başararak savunma sanayimize dünya standartlarında bir tesis kazandırdık. Devreye aldığımız bu tesisimiz, hem sahip olduğu kapalı alan ve üretim kapasitesi hem de teknoloji yoğunluğu bakımından Türk savunma sanayisinin en büyük ağır zırhlı araçlar üretim tesisi oldu. Kapalı alan olarak dünyada da sayılı tesislerden biri olan BMC Ankara, üretim kapasitesi ve teknoloji yoğunluğu bakımından dünya çapında ilk 5, Avrupa'da ise ilk 3 ana muharebe tankı üretim tesisi içinde yer alıyor." dedi. BMC Ankara Üretim Kompleksi 1000 dönümlük bir kampüs olarak tasarlandı BMC Ankara Üretim Kompleksi yaklaşık 1000 dönümlük bir alanda geniş bir kampüs olarak tasarlandı. Üretim Kompleksi içerisinde BMC Power Tesisi ve BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisi olmak üzere iki ana tesis yer alıyor. İlk olarak BMC Power inşaatı tamamlanarak geçen yıl faaliyete geçirildi. Tesiste motor ve transmisyon bloklarının talaşlı imalatı ve montajı, yakıt enjeksiyon sistemi gibi kritik alt sistemlerin üretimi gerçekleştiriliyor. BMC Power bünyesinde, Türk mühendis ve işçisinin emeğiyle geliştirilen yerli ve milli 400 ve 600 beygirlik motorlar, 1000 ve 1500 beygirlik güç gruplarının üretim çalışmaları sürüyor. Bu tesiste ALTAY Tankı'na, FIRTINA Obüsü'ne, Yeni Nesil Zırhlı Araç gruplarının büyük bir kısmına ve çeşitli tipteki deniz araçlarına yerli ve milli motor ve transmisyon üretimi yapılıyor. BMC'nin açılışını bu tören ile yaptığı BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisinde ise başta Yeni ALTAY Tankı olmak üzere birçok paletli ve tekerlekli zırhlı araç üretilecek. Zırhlı Araç Üretim Tesisinde, aylık 8 adet ALTAY Tankı ve aylık 10 adet ALTUĞ 8X8 seri üretim kapasitesi bulunuyor. Bu araçların üretileceği platformlar, kolaylıkla farklı türde zırhlı araçların üretilebileceği hatlara dönüştürülebiliyor, böylece esnek bir üretim altyapısına da sahip olunuyor. BMC Ankara Üretim Kompleksi'nde ayrıca yaklaşık 300 dönümlük, tank ve diğer zırhlı araçların çeşitli arazi koşullarında testlerinin yapılabileceği bir de test sahası yer alıyor. Tasarlanan Araç Test Alanı dünya çapındaki örnekleriyle kıyaslandığında en gelişmiş seviyede. Bir zırhlı araç tesisinde ihtiyaç duyulan her türlü modern test imkânına sahip. Ar-Ge ve üretim fonksiyonlarına ek olarak, Entegre Lojistik Destek Faaliyetleri kapsamında modern bir Eğitim Merkezi de bu tesis içerisinde bulunuyor. BMC Ankara Üretim Kompleksi tam kapasiteye ulaştığında mühendis ve işçilerden oluşan ekip sayısı 1.500'e ulaşacak. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türk tarım ihracatını 50 milyar dolara taşıyacak kadrolar geliyor Haber

Türk tarım ihracatını 50 milyar dolara taşıyacak kadrolar geliyor

Türkiye, yıllık 36 milyar dolarlık tarım ürünü ihracatıyla gıda ihracatında 50 milyar dolara ulaşmak ve "dünyanın gıda ambarı" unvanını korumak adına gençleri tarıma entegre etmeye devam ediyor. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, "Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi" programını üçüncü kez düzenlediklerini, iklim ve ekonomik koşulların göz önünde bulundurularak tarımsal üretimi sürdürülebilir kılmayı ve bu süreçte yenilikçi gençleri tarıma dahil etmeyi hedeflediklerini belirtti. Türk tarım sektörünün her yıl 74 milyar dolar katkıda bulunduğunu vurgulayan Uçak, sektörün üretimden pazarlamaya, lojistikten eğitime kadar birçok sorunla karşılaştığını dile getirdi. "Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi'ni üçüncü kez uygulamaya koyuyoruz. Amacımız; girişimci gençlerin tarım sektörüne kazandırılması ve üretim sürdürülebilirliğinin teknoloji ile desteklenmesi. Tarımdaki yaş ortalaması 55'e yükseldi ve bu durum gençlerin kentlere göç etmesiyle sektörde risk yaratıyor. Ziraat ve Gıda Mühendisliği eğitimi alan 83 gencimiz, üretimden lojistiğe, AR-GE'den pazarlamaya kadar çeşitli konularda dört haftalık bir eğitim alacak. Eğitimlerimize katılanların sayısı 200'ü aştı. Türk tarımının 50 milyar dolar ihracat hedefine, genç ve vizyon sahibi kadrolarla ulaşacağımıza inanıyoruz. Ege Bölgesi'nden bu ihracata 10 milyar dolar katkı yapmayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu. İlk ders gıda sistemlerinde yeni yaklaşımlar ve beklentiler "Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi"nin ilk gününde Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet ALTINDİŞLİ, "Tarım ve Gıda Sistemlerinde Yeni Yaklaşımlar ve Beklentiler" başlıklı dersi gerçekleştirdi. Eğitimde organik ve konvansiyonel tarımda tüketici ve üretim sistemlerinin yeni ihtiyaçlarına nasıl cevap verebileceği, sürdürülebilirlik kriterlerinin nasıl sağlanacağı tartışıldı. Ecoland Institute Kurucu Ortağı Tolga Erkmen, "Hayallerin Geleceğe Dönüşümü" üzerinde durduğu eğitimiyle katıldı. Teknolojik, ekonomik ve sosyal alanlardaki değişimlere dair gençlere yeni bakış açıları sundu. Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özlem Kızılırmak Esmer, "Biyobozunur Ambalajlar ve Atık Yönetimi" konusuna değinerek, gıda atıklarının azaltılmasına katkı sağlayacak olan ambalaj teknolojilerini gençlerle paylaştı. "Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi"nin ikinci gününde ise İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuğba Tuğrul, "Tarım Ürünlerinde Markalaşma ve Dijital Pazarlama" dersini verdi. Sektörde rekabetçiliği artırmak için markalaşmanın önemini vurgularken, gençlere dijital kampanya tasarlama becerisi kazandırdı. Zirai Mücadele İlaçları Üreticileri Derneği (ZİMİD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Kaya, "Pestisitler ve Gıda Güvenliği" üzerine sunum yaparak ülkemizde ve dünya çapında gıdayla ilgili güncel sorunlar, sürdürülebilirlik ve gıda güvenliği konularında bilgi verdi. "Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi"ne katılan genç mühendis adaylarına devlet desteklerini Ege İhracatçı Birlikleri Devlet Yardımları Departmanından uzman isimler aktardı. Sürdürülebilir Tarım Bilimsel AR-GE Kooperatifi Kurucusu Prof. Dr. Meltem Onay, "Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik, Karbon & Su Ayak İzi Takibi, Blockchain ve İzlenebilirlik" eğitimi ile tarım ve gıda sektöründe çevresel ayak izinin azaltılmasının ve bunun sağlanmasının önemini vurguladı. Katılımcılar, 4 hafta boyunca teorik ve pratik derslerle birlikte şirket ziyaretleri, atölye çalışmaları gerçekleştirdikten sonra birer sunum yapacaklar. Programın sonunda ise bir sertifika takdim edilecek. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği'nin 2022'de ilk kez düzenlediği "Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi"ne 55 kişi katılmıştı, 2024'te bu eğitim programına 82 genç gıda ve tarım mühendisi adayı dahil olmuştu. Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

 'Yapay Zeka Asistanı Selin' Paris’te Görücüye Çıktı Haber

 'Yapay Zeka Asistanı Selin' Paris’te Görücüye Çıktı

Yapay zekâ teknolojileriyle insan kaynakları alanında öncü bir rol üstlenen Ono, Paris’te global pazara ürünlerini tanıtarak iddiasını ortaya koydu. “Dünyanın en etkili İK etkinliği” olarak bilinen ve yenilikçi teknolojilerin buluştuğu Unleash World, 20 – 22 Ekim tarihleri arasında Paris Convention Centre’de düzenlendi. "Küresel İK topluluğunun kalbi" olarak nitelendirilen etkinlik, Fortune 500 şirketlerinden ve İK alanında etkili profesyonellerin katılımına sahne oldu. Tunç Erman tarafından kurulan Ono, bu prestijli etkinlikte ülkemizi başarıyla temsil etti. Yapay zekâ tabanlı teknolojiler sayesinde “İnsan Kaynakları” alanında yenilikçi çözümler sunan Ono, kısa sürede uluslararası pazarlarda da etkinlik göstermeye başladı. Türkiye'nin en büyük şirketleri ile iş birliği yapan Ono, İngiltere, Almanya, Bulgaristan, Çekya, Azerbaycan, Macaristan ve Rusya gibi ülkelerde de işe alım süreçlerini yürütmekte olup, Paris’teki etkinlikte büyük ilgi gördü. Ono'nun kurucusu Tunç Erman, Genel Müdürü Berna Belkıs ve Büyümeden Sorumlu Yönetici Joel Garcia, Unleash World'de geliştirdikleri teknolojileri sergilediler. Sunum yapan Joel Garcia, Ono’nun yapay zekâ destekli ürünlerini tanıttı ve konuklardan tam not aldı. "Akıllı mülakat yapay zekâ asistanı Selin", hem sunuma dahil olan konukların hem de Ono standını ziyaret eden katılımcıların yoğun ilgisini çekti. İNSAN KAYNAKLARI ALANINDA ÇIĞIR AÇAN ÇÖZÜMLER Türk girişimi olarak böylesine etkili bir İK zirvesine katılmanın gururunu yaşadıklarını ifade eden Ono Kurucusu Tunç Erman, "Yapay Zekâ Asistanı Selin’i Paris’te tanıttık. Selin’in gördüğü olumlu tepkiler bizi oldukça memnun etti" dedi. Uzun süreli Ar-Ge ve yatırım süreçleri sonucunda geliştirdikleri yapay zekâ teknolojileriyle sektörde öncü bir konuma geldiklerini belirten Tunç Erman, "Teknolojimizi dünya ile buluşturmanın mutluluğu içindeyiz" dedi. Türkiye'nin önde gelen markaları ile ortak çalışmaları olan Tunç Erman, şunları söyledi; "Ülkemizin yanı sıra İngiltere, Almanya, Bulgaristan, Çekya, Azerbaycan, Macaristan ve Rusya’da da önemli markalarla iş birliği yapıyoruz. İşe alım, yetenek gelişimi ve İK süreçlerini daha adil, verimli ve hızlı hale getiren yapay zekâ HR-Tech platformu sunuyoruz. Ono’nun ön plana çıkan ürünleri arasında Smart Interview, Talent Match, Talent Hunt ve Career Path bulunuyor. Yapay zekâ asistanımız Selin ise sürekli gelişen en popüler çözümümüz. 20 dilde akıllı mülakat yönetebiliyor. Yazılı veya sözlü mülakatlarla en uygun çalışanı bularak anında raporlama yapıyor. İnsan kaynaklarında bu bir devrimdir. İK profesyonelleri bu sayede zaman alan CV tarama süreçlerini kısaltarak başka alanlara odaklanabiliyor. Amacımız, teknolojiyi insanın yerine koymak değil, daha etkili hale getirmektir. Paris’teki temaslarımız çok değerliydi. İleri görüşlü bir Türk şirketi olarak geleceği yönlendirenler arasında bulunmak ve ülkemizi temsil etmek bizler için gurur verici." Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Türk Teknolojisi Dünya Pazarında  Haber

Türk Teknolojisi Dünya Pazarında 

İnsan kaynaklarında yenilikçi çözümleriyle tanınan Ono, Paris'te dünya pazarına sergilediği yapay zekâ teknolojileri ve ürünleriyle yoğun ilgi gördü. Şirketin kurucusu Tunç Erman'ın önderliğinde geliştirilen "Akıllı Mülakat Yapay Zekâ Asistanı Selin", Paris'te yapılan ve dünyanın önde gelen insan kaynakları etkinliklerinden olan Unleash World'de büyük beğeni topladı. "Dünyanın en prestijli İK etkinliği" olarak bilinen ve yenilikçi teknolojilerin buluşmasına ev sahipliği yapan Unleash World, 20-22 Ekim arasında Paris Convention Centre’da gerçekleşti. Fortune 500 şirketleri de dahil olmak üzere sektördeki öncü isimleri bir araya getiren etkinlik, global İK camiasını buluşturdu. Tunç Erman tarafından temsil edilen Ono, güçlü bir platformda ülkemizi temsil etmenin gururunu yaşadı. Türkiye'de insan kaynakları alanında çığır açan yenilikler sunan Ono, uluslararası alanda hızla genişliyor ve yeni iş birlikleri oluşturuyor. İngiltere, Almanya, Bulgaristan, Çekya, Azerbaycan, Macaristan ve Rusya'da işe alım süreçlerini yöneten Ono, geliştirilen teknolojileriyle dünya sahnesinde kendini gösterdi. Tunç Erman, Genel Müdür Berna Belkıs ve Büyümeden Sorumlu Yönetici Joel Garcia'nın oluşturduğu ekip, Unleash World'de yenilikçi teknolojilerini sergiledi. Joel Garcia'nın Ono'nun yapay zekâ tabanlı ürünlerini detaylandırdığı sunum, büyük ilgi topladı. "Akıllı mülakat yapay zekâ asistanı Selin" ise stantta ziyaretçilerin dikkatini çekti. İNSAN KAYNAKLARINDA YENİ BİR DÖNEM Türk girişimi olarak uluslararası İK zirvesine katılmanın gururunu yaşadıklarını belirten Tunç Erman, "Yapay Zekâ Asistanı Selin’i Paris’te tanıtmak bizim için büyük bir memnuniyet kaynağı oldu" dedi. Uzun yıllar süren Ar-Ge ve yatırım çalışmaları sonunda yapay zekâ teknolojileri geliştirdiklerini ve sektörde lider bir marka haline geldiklerini ifade eden Tunç Erman, "Teknolojimizi ihraç ediyor olmanın mutluluğunu yaşıyoruz" diye belirtti. Türkiye’nin ileri gelen firmalarıyla iş birliği yaptıklarının altını çizen Tunç Erman, ana hatlarıyla şunları ifade etti: “İngiltere, Almanya, Bulgaristan, Çekya, Azerbaycan, Macaristan ve Rusya’da önde gelen markalarla çalışıyoruz. İnsan kaynakları süreçlerini adil, etkili ve hızlı bir şekilde yönetmek amacıyla geliştirdiğimiz yapay zekâ HR-Tech platformumuzla öne çıkıyoruz. Ono’nun öne çıkan ürünleri arasında Smart Interview, Talent Match, Talent Hunt ve Career Path yer alıyor. Yapay zekâ asistanı Selin, Ono’nun en dikkat çeken ürünü konumunda. Selin, anında dünya çapındaki CV havuzlarıyla entegre olup 20 farklı dilde akıllı mülakat gerçekleştirebiliyor. Yapay zekâ tabanlı bu görüşmeler ve doğru çalışan raporları sayesinde İK profesyonelleri, zaman alan süreçleri minimuma indiriyor. Bu sayede kurum kültürü ve çalışan memnuniyetine odaklanabiliyorlar. Amacımız, teknolojiyi insanın yerini almak için değil, insanı daha etkili kullanmak için geliştirmek. Paris’te kazandığımız bağlantılarla Türk şirketi olarak gurur duyuyoruz." Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.